ASELSAN'da bir ölüm daha 2 ( Son gelişmeler...)

25 Ocak 2013 cuma akşamı, ASELSAN mühendislerinden Hakan Öksüz'ün, şüpheli bir trafik kazasında yaşamını yitirdiği haberini, milliyet.com.tr'da okuduğum anda, başlığını aynen bu adresten aldığım " ASELSAN'da bir ölüm daha " başlıklı bir yazı yazmış ve çok önemsediğim bu konuyu çok yakından takip edeceğimi, gelişmeleri de okurlarımla, konunun ilgilisi olanlarla paylaşacağımı belirtmiştim.

3 Şubat 2013 pazar gününden itibaren, özellikle internet üzerinde, konuyla ilgili yeni yeni bilgiler ortaya çıkmaya başladı... Ve ben de ağırlıklı olarak internetten topladığım bu bilgiler ışığında, gelinen noktayı ve ulaşılan bu yeni bilgilerin, bana neler düşündürdüğünü anlatmaya çalışacağım sizlere... 

- ODTÜ Elektrik - Elektronik mühendisliği bölümünü dereceye girerek bitiren Öksüz, görev aldığı 15 yıl boyunca, ASELSAN'ın birçok önemli projesinde çalışmış.

-  Hakan Öksüz, 2006 yılında Ankara Keçiören'de bir marketten alışveriş yaptıktan sonra, zorla bir araca bindirilerek kaçırılmış. Ve kendisini kaçıranlar tarafından,  öldüresiye dövülerek, boğazı kesilmiş, sonra da bir köprü altına atılmış, gasp edilen kartlarıyla banka hesapları boşaltılmış. Olay sabahı kendisini bulan temizlik işçileri tarafından ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Öksüz, uzun süre tıbbi ve psikolojik tedavi görmüş.

- O günlerde polisin, duruma gereken özeni göstermediğini, olayların üstünü örtmeye çalıştığını düşünen yakınları, polisin olay tutanağına, Öksüz'ün başına gelenleri hatırlamadığını yazdığını belirtiyor ve Hakan Öksüz'ün ölümü hakkında ihmali bulunanlara karşı, yasal yollardan hakkını aramaya hazırlanıyorlar. 

- Yaşadığı sıkıntılar yüzünden eşini, çocuklarını Ankara'dan uzak tutmaya çalışan Öksüz, 1 yıl önce " Bana zarar verecekler. Siz zarar görmeyin. Psikolojik baskı altındayım." sözleriyle, ailesini memleketi Kahramanmaraş'a göndermiş. 3.Çocuğu doğduktan sonra 6 ay memleketinde kalmış. Uzun süredir İzlendiğini düşününen Öksüz, eşini, ASELSAN'da çalıştığını kimseye söylememesi için de sıkı sıkıya tembihlemiş.

- Öksüz, ölümüne sebep olan kazadan önceki 10 gün boyunca ailesi ile görüşmemiş. Kaza günü ASELSAN'a uğrayıp imza atıp çıkmış. Kazanın olduğu yerse, Öksüz'ün ev ve işyeri yol  güzergahlarının  dışındaymış. Ve daha ilginci,  kazadan sonra üzerinden şirkete giriş kartı ve kimliği de çıkmamış.

Şimdiiii... Gelelim bu konuda benim söyleyeceklerime...

- Türkiyenin bölgesel bir güç, emperyal bir devlet olması, bağımsız, teknoloji üreten bir savunma sanayine sahip olmasına bağlıyken, bu sanayinin amiral gemisi ASELSAN'da, kritik görevlerde bulunmuş mühendislerden Hakan Öksüz, kurum tarihindeki 4.şüpheli ölüm yolculuğuna çıktığında devlet,  başından çok ağır olaylar geçmiş bu personelini korumak için gereken özen ve ciddiyeti göstermiş midir acaba?

- Daha önce F16'ların yazılım modernizasyonu ve Altay ( milli tank ) projelerinde çok kritik görevleri olan 3 mühendisimizin ölümünde faailleri bulamayan devlet, eğer bu olayı da aydınlatamazsa, çok büyük bir vebalin altında  kalır; benden söylemesi...

- Bu konuda, devletin üzerine düşeni yapması kadar, konuyla ilgili bilgisi olan herkesin de, devletimize yardım etmesi gerekir. Çünkü söz konusu olan, ülkemizin güvenliği ve geleceğidir.

- Bu ölümün aydınlatılması, vatanı için kahramanca hizmet edenler kadar, bu idealle yola çıkmak isteyen idealist Türk gençlerine de, mücadelelerinde yanlız kalmayacaklarını gösterir ve bu olay, bu yönüyle de yaşamsal bir öneme sahiptir.

- Devlet, nasıl ki gerekli gördüğünde, asker ve sivil bürokratını, aktif ya da emekli siyasetçisini değişik düzeylerde koruyorsa, kritik görevlerde bulunan bilimadamlarını da en üst düzeyde korumalıdır bence. Çünkü bu insanlar, en başta ülkelerinin ulaştığı bilimsel düzeyi ve devletin prestijini temsil ederler.

- Hakan Öksüz, bunalıma  girdiği dönemde, tüm özlük hakları korunarak, ekonomik  geleceği garanti altına alınarak malulen emekli edilebilir, kendisi, bir üstün hizmet madalyasıyla ödüllendirilip kırılmadan, gönlü alınarak malulen emekli edilebilir, can güvenliği devlet tarafından kolayca sağlanabilirdi herhalde... 

- Bildiğim kadarıyla, ASELSAN mühendisleri sıradan mühendisler, ASELSAN'da aldıkları görevler de sıradan görevler değil... Devletin, bu insanların üzerine nasıl titrediğini görenler ve bilenler, devleti ve prestijini yüceltir. Başka bir şeyi değil...

- Yüzbinlerce askeri ve polisi olan bir devlet, bırakın koca bir ülkeyi, sayıları belki de onlarla ifade edilebilecek kadar sınırlı olan, ülke güvenliğinin en kritik çalışanlarını da koruyamazsa, onca asker, onca polis kimin, ne işine yarayabilir ki?

 Amerikalı bir turistin ölümünde, faili bulabilmek için, devletin tüm imkanlarını seferber edenler, FBI'dan bile sonsuz ve sınırsız destek alanlar, şüpheli bir ölümle aramızdan ayrılan ASELSAN çalışanlarından Hakan Öksüz'ün ölümüne de aynı duyarlılığı göstermek ve bu ölümü de hızla aydınlatmak zorundalar.  

Çünkü gerçekten büyük olan bir devlet, kendisi için çalışanları korumasını da, dostlarıyla düşmanlarını ayırmasını da çok iyi bilir.

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.