Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

23 Aralık '13

 
Kategori
TV Programları
 

Aşk, Ekmek, Hayaller. Neden hep Erkek Çocuk

Aşk, Ekmek, Hayaller. Neden hep Erkek Çocuk
 

Gene dizi yönünden yetersiz bir hafta sonu geçirdik. Diyeceksiniz ki birçok dizi var, seyret işte. Sanırım bazı diziler beni pek sarmıyor. Cumartesi gecesi Bugünün Saraylısı'nı seyredeyim diye oturdum. Artık dizinin Refik Halit Karay'ın eserine benzememesini falan kabul ettim. Hiç değilse yalılarda geçen bir olayı, Selçuk Yöntem'in harika oyunculuğu sayesinde seyrederim diye düşünüyordum. Ama Ayşen'in aptalca hareketleri sinirime gitti. Bir insan bu kadar mı aptal olabilir. Dizide bu aptallığı saflık olarak sunuyorlar ama bence en saf kişi bile içgüdüsel olarak kendini tehlikelerden korur. Tecavüze yeltenen kişi ile kendi yalısında oturmak zorunda değildir bir genç hanım ne kadar yanlız olursa olsun.

Tabii bu saçmalıklar benim hemen diziden ayrılmama ve başka kanallara zaping yapmama sebep oldu. Neyse bu gezinti sırasında kanallarden birinde bir diziye takıldı gözlerim. Yüzleri hiç de yabancı gelmeyen oyuncuların oynadığı konunun gene çok lüks evlerde geçtiği bir dizi. Böyle dizileri seviyorum. Konu sarmasa bile bir süre evlerin dekorasyonu, kişilerin makyajı, giyimi sizi oyalıyor ve hiç değilse güncel mobilya, giysi, mücevherat modası hakkında bilgi sahibi oluyorsunuz.

Dizide bir ailenin yaşamı anlatılıyordu. Ekranın altına baktığımda dizinin adının 'Aşk, Ekmek, Hayaller' olduğunu okudum. Daha önce basında bu dizinin tanıtımı gözüme çarpmıştı. Oldukça iddaalı bir dizi olduğunu duymuştum. Biraz seyredeyim dedim. Seyrederken de bir yandan çirkin bir peruk takmış, genç kadın rolündeki sanatçıyı tanımaya uğraşıyorum. Başına taktığı ucuz perukla, yüzü pek uyum sağlamayan bu hanım sanırım evin gelini. Evin oğlunu keşfettim, Sinan Tuzcu oynuyor. Bir de evin büyük hanımı var. O da tanıdık ama onu da çıkartamadım. Bir yandan düşünüyor, bir yandan seyrediyorum.

Sonunda evin genç hanımının Berna Laçin, evin büyük hanımının Müjde Ar olduğunu anlayabildim. Bence ikisi de yakışmamış rollerine. Berna Laçin'i sarı kısa saçları ile öylesine sevmişiz ki peruklu hali hiç hoş değil. Müjde Ar ise yıllardır zihnimizdeki şuh kadın halinden sıyrılmış bir Aliye Rona olmuş sanki. Bu olay yıllardır filmlerde vamp kadın oynayan Neriman Köksal'ın yaşlanınca anne rollerine çıkmasını hatırlattı bana. Rahmetli Neriman Köksal anne rollerinden sedece birine, Müjde Ar ile çevirdikleri Aşk-ı Memnu'daki fettan anne rolüne yakışmıştı.

Bence Müjde Ar da o derli toplu saçları, ciddi yüz ifadesi ile role pek oturmamış.

Dizide bir de fakir kız ve çocuğu var. Anlayacağınız dizinin  bir bölümü çok zengin ortamda bir bölümü de gecekonduda geçiyor. O çocuk da zengin gencin gayrı meşru çocuğu, genç kadın da gencin bir zamanlar sevdiği kadın anlayacağınız.

Ben böyle diziyi, oyuncuları tanıma gayreti içinde şaşkın seyrederken konu dikkatimi çekti. Bir erkek çocuk muhabbeti var dizide. Evin genç oğlu ve evin büyük hanımı erkek çocuk sevdasında. İlle erkek torunları olacak. Sanırsınız 1500 lı yıllarda Osmalı Sarayı ve karşımızda Kanuni Sultan Süleyman.

Bu erkek çocuk sevdasına başka dizilerde de rastlıyorum. Severek izlediğim Karagül dizisinde de erkek çocuk konusu oldukça geçiyor.

Nedir bu erkek çocuk sevdası günümüzde anlayamadım. Hani imparatorluk olsa ve veliaht gerekse tahta çıkmak için anlayacağım. Ama kadınların da her meslekte çok başarılı oldukları, şirket yönettikleri, hatta erkeklerden daha fazla etkin olduklarını örnekleri ile görüyoruz günümüzde. Neden  ille erkek çocuk isteniyor. Diyeceksiniz ki soyumuzu devam ettirsin, soyadımız yok olmasın diye. Kanunlar artık kadınların da baba soyadlarını kullanmalarına imkan tanıyor. Soyad yok olmuyor yani.

Yıllar önce Paris'te yaşarken önümden bir ticari TIR geçmişti. Üstünde bir adamın ismi ve altında Fransızca olarak Kızları yazısı vardı. Daha sonra sordum soruşturdum. Bu şirketin büyük bir taşımacılık şirketi olduğunu ve o adı yazılı kişi ile kızlarının sahipleri olduğunu öğrendim. Şirketinin ismine Kızları diye ibare koyan adamı içimden kutladım ogün.

Bu erkek çocuk sevdası dizilerde işe yarıyor da yaşamda pek gerekli değil bence.

Ayrıca anlamadığım bahsettiğim dizi Güney Kore yapımı 'Bread,Love and Dreams 'adlı dizinin bire bir uyarlaması imiş. Acaba Güney Kore'de de böyle erkek çocuk sevdası var mı. Bir çok Koreli tanıdığım var. İlk fırsatta sorup öğreneceğim. 

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara