Aşk bedava seks mi?

Geçmişte yaşanan o büyülü aşkalara inancımız hiç kalmadı. Masal gibi dinleyip geçiyoruz. "Yok artık, daha neler" diyecek kadar körelmişiz. Sevdiğinin yüzünü görebilmek için ömrünü tüketen ve bu aşkı şiirlere yansıtanlara "Yalan onlar" diyecek kadar da yüzsüz...

Muhallebiciye gidip el ele tutuşmak yetmiyor artık. Ya da ormanda ağaçların arkasında saklanarak şakalaşmak...

Sevildiğimizi hissedemiyoruz, sevemiyoruz... Güven yok olmuş, tutku kayıp... "Seni seviyorum"lar ağızlarda sakız olmuş, balon yapılıp patlatılıyor. Aşkın acısını bile özler olduk...

Elde kalan sadece umut var. Bunun uğruna herkes aşkı arıyor ama bulan yok... Sanırım sonsuz bir saklambaç oyunu içinde saklanıp kalmış, sobeleyen de yok...

Öpüşmeyle başlıyor, yatakta sona eriyor AŞK...

Bir insanın hayatında kaç tane 'Hayatımın Aşkısın' oluyor, bilemiyorum... 10, 100, 1000... Hayır, hayır ben bilmek istemiyorum. Bir amaç uğruna kirletilmemeliydi AŞK, saf kalıp raflara kaldırılmalıydı. Ya da onun adı AŞK olmamalıydı.

Artık sobelenmeli AŞK, gelip ruhumuzu öpmeli... Ona ihtiyacımız var...