Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Made in aşk

Made in aşk
 

Milliyet blog sayfasında göz ucuyla da olsa bi gezinti yaparken fark ettim ki nerdeyse her on blogdan birisi aşk üzerine. Demek ki bu konuda insanlar, geçmişte olduğu gibi bugünde bir hayli merak içinde. Bizde bu durumu görünce siyasetin sigara kokan düşünce koridorlarından biraz uzaklaşıp, insanların endişe ve korku içerisinde değil de sevgiyle ve rahatlık içerisinde okuyacağı bu konuda bir şeyler karalayalım dedik.

Tutkuyla, körü kürüne sevme durumu ve bu sevginin geçici olmaması olarak kaynak kitaplar da tanımlanan aşk, insanı ruhi olarak sıkıntılı bir döneme sokmanın yanında fizyolojik olarak da gözle görülebilecek düzeyde rahatsızlıklara neden olmakta, bu durum içinde bulunan kişi aşık olduğu varlıktan başka bir şey düşünemediğinden yemeden içmeden kesilmekte, gündelik hayatı da altüst olmaktadır. Bu durumu bir hastalık olarak tanımlayan İbn-i Sina, o dönemde Horasan yöresindeki bir gence kara sevda tanısı koymuş ve bunun dermanı olarak da bu gencin aşık olduğu kızla evlenmesi gerektiğini belirtmiştir.

Aşk denilince, bir zamanlar sevdiğim bir büyüğümün anlattığı hikaye gelir aklıma. Zamanın birinde yörenin herkes tarafından tanına ve saygı duyulan şeyhlerinden biri, müritleriyle tekkede oturmuş sohbet etmektedir, o sırada tekkeye kömür getiren arabacı, destur isteyerek şeyhin huzuruna çıkar ve kömürleri getirdiğini eğer bir eşek varsa kömürlüğe taşıyabileceğini söyler. Şeyh, müritlerine döner ve aranızda hiç aşık olmayan var mı diye sorar. Arkalardan biri ayağı kalkar ve efendim ben hayatımda hiç aşık olmadım der. Şeyh, hiç istifini bozmadan arabacıya döner ve işte sana lazım olan eşek al bunu kullan der. Adam ve arabacı kömürlüğe doğru giderlerken müritlerine döner ve aşk acısını, aşkın o kelimelere sığmayacak hazzını yaşamayan bir insanın eşekten farksız olduğunu söyler.

Burda herhalde üzülerek belirtmem gerekir ki ben de hayatımda hiç aşık olmadım ama bunda fazla suçum olmadığını, aşkın eskisi gibi insan ilişkilerinde anlam bulmadığını belirterek konumuzun başlığını biraz açmaya çalışalım.

"Made in Aşk" başlığını özellikle seçtim, İngilizce bilmeyenlerin bile kolaylıkla anlayabileceği üzere aşk yapımı aşk ürünü anlamına geliyor. Ara sıra olsa da özellikle magazin gündemini sürekli işgal bazı sorular var; aşk her şeyi affeder mi? Gerçek anlamda aşk ürünü olan bir ilişkinin tarafları dünyevi sebepler için birbirlerinden kopabilir mi? Bu tip sorulara bir cevap verebilirsek ne mutlu.

Kitaplardan olsun insanlardan olsun, aşkın ne olduğunu, ne anlam ifade ettiğini kendi çapında araştıran birisi olarak diğer bir çok değer gibi aşk kavramının da bir doğu toplumu olmasına rağmen ülkemizde de yozlaşmaya tabii tutulduğu kanaatindeyim.Batılı bir insan için geçmişte ve bugünde sürekli bedensel bir obje olarak algılanan karşı cins , aşk sayesinde bizim gibi doğu kökenli halklarda her zaman manevi ve tinsel bir değer kazanmıştır. Ama maalesef bizim için bir kazanç bir renk bir güzellik olarak görülebilecek aşk kavramını hak etmediği bir dejenerasyon sürecine maruz bırakmış durumdayız.

Aşkın gerçekte nelere kadir olduğunu unuttuğumuzdan, aşk her şeyi affeder mi şeklinde saçma soruları sürekli birbirimize yöneltiyoruz. Evet, sözü edilen gerçekten aşk ise aşk her şeyi affeder, aşk her şeyi mazur gösterir, layıkıyla yaşanan aşk, aşık olana maşuğunu ne yapsa güzel gösterir.

Aşkı layıkıyla anlayabilmek eğer mümkün ise –tam anlamıyla belki imkansız ama - hakettiği şekilde yaşayabilmek dileğiyle…

Aşk üzerine:

"İnsan iki şeyi saklayamaz: Sarhoş olduğunu ve aşık olduğunu." Antiphanes

"Aşıkların gönüllerinin yanışıyla gözyaşları olmasaydı, dünyada su da olmazdı, ateş de." Mevlana

"Aşık olamayan adem benzer yemişsiz ağaca." Yunus Emre

"Güzelliğin beş par etmez , bu bende ki aşk olmasa,
Eğlenecek yer bulaman gönlümdeki köşk olmasa" Aşık Veysel Şatıroğlu

Aşk üzerine kaleme aldığımız bu ilk yazımızı okuma zahmetinde bulunduğunuz için teşekkürler.

 
Toplam blog
: 22
: 1957
Kayıt tarihi
: 12.05.07
 
 

1982 Bayburt doğumluyum. İlk okulu başka, orta okulu başka, liseyi başka bir şehirde okudum. Bunl..