Aşk eğildi paraya

Komünizmde; aşk darejimin empoze ettiği gibi uyutulmuş, menfaatlerden, zaaflardan, maddelerden soyut , tamamen duru, romantik, art niyetsiz yaşandı elbet...

Çünkü insanoğlu yıllarca uyutuldu, zaafları olduğundan bir haber yaşadı. Belki aldatmalar her dönemde olduğu gibi oldu ama ilişkilere ya da boşanmalara maddesel menfaatler girmedi.

Ne lüks jeepler ne villalar ne de yazlıklar vardı...

Bir elma , bir kazak , bir eş...

Kısacası aşk ve sevgiler daha masumdu.

Kapitalizm; uyuyan güzelin yani ‘’Aşkın da’’ gözünü açtı...İnsanlar zaaflarıyla tanışınca ve paranın gücünü hissedince’’ aşk’’ o masum kabuğundan çıktı ve maddeyle tanıştı.

‘’Aşk ve sevgi ‘’tanımı komünizmle birlikte romantizmini kaybetti, maddeye döndü....

Yeni düzende aşk ve sevgiye başka anlamlar yüklendi. İnsanın en iyi dostu‘’para’’oldu. ‘’Para’’ aşk ve ayrılık acılarını çabuk unutturdu, kapanmaz denilen yaralara merhem oldu.

İşin içine para girince maskeler düştü, ’’sevgi ve aşk’’denen masal gerçeklerle yüzleşti ...

‘’Boşanırsak evin tapusunu, arabanın ruhsatını, yazlığı, şirketin yarısını isterim’’ler başladı.

İnsanoğlu parayı yalnızlığına tercih etti. Para insanoğlunu bireyselleştirdi, bencilleştirdi, samimiyetsizleştirdi. Sevginin gücünü elinden aldı, güç oldu...

İnsanlar, sahip oldukça daha fazlasını, daha iyisini istemeye başladı...

Komünizmin verdiği o tek odalı evlerden daha geniş evlere, villalara, residenslere kaymaya başladılar. Otomobilleri yokken , lüks arabalara , jeeplere binmeye başladılar. Bir elbiseyle yaşarken, her sezon moda adı altında gar yapmaya başladılar.

Sahip oldukça daha fazlasını istediler.

Tek eşlilikten çok eşliliğe , evliyken, sevgili edinmeye başladılar.

Esmer iken sarı, beyaz tenli iken esmer oldular. Yüzlerini beğenmediler, estetik yaptırdılar, yağ aldırdılar. Kadınlarla olmaktan sıkıldılar , ’’gay ‘’oldular, kadınlar da lezbiyen...

Para her şeylerini değiştirdi ama bir şeyi atladılar . Çünkü en acısı kimliksiz kaldılar...