- Kategori
- Aile
Aşk mı, mantık mı? Hangisi aile?
Kim ne derse desin ...Bence aşk...Şu ellerin tamamlanması bile bir başkadır aşkla...:)
Bugün aşkı farklı yönde anlatmak istedim… Aşkın evliliklerdeki etkisini anlatmaya çalışacağım, nacizane, dilimin döndüğünce…
Aşkı çoğu kez şiirsel, masalsı ve mucizevi olarak tasvirleyip yazdım, inandım, inanarak yazdım…
Çünkü; ben bir aşk çocuğuydum… Birbirine filmlerdeki gibi bağlı, bir o kadarda çetrefilli olaylarla birbirini yoran fakat vazgeçememiş bir anne , babanın çocuğu olunca aşkın; hem çok zor, hem de çok güzel olduğuna şahit oldum…
Aşkın var olmadığı birliktelikleride izlemişimdir muhtemelen , laf aramızda çok sevimsiz, sıradan bir görüntüleri vardır dışardan bakılınca…
Hangi ilişki daha kolay diye sorarsam kendime , tabi ki aşkın var olmadığı ilişki derim…
Ama ; hangi ilişkide nefes var ? dersem , tabi ki aşkın varolduğu ilişkide…
Çünkü ; aşkın var olmadığı bir ilişki , bilindik , aynı evi paylaşan bireylerin yaşam hikayesinin rutin adımları vardır hepsinde…
Baba işe gider , annede çalışıyorsa işe gider , akşam olur yemek yenir , baba ; PTT (pijama, televizyon, terlik…) şeklini almıştır yemeğin akabinde , Ahh !...Birde seyretse , sadece odanın en rahat koltuğunu , tv.nin kumandasını zapdetmiştir , evin PTT versiyonu ya , olacak o kadar…
Anne ise ; mesaisine devam etmekte , masa toplanmalı , ha henüz bulaşık var …
Ordan bir ses ;
-Anne ödevim var , yardıma gelsene.
Bir ses daha ;
Yarı baygın , açık gözüyle (nasıl öyle tv.izlenir hiç anlamam ama neyse…)
-Hanım çok yorgunum şu pantolonumu ütüler misin ?
Gelde hasta olma şimdi ;
Ücretsiz yapılan mesaiyemi yansak , bitip tükenmeyen isteklere karşılık vermeye yetecek gücü toplamaya mı ?
Kimi aşksız evlerdede hiç ses yoktur. Kadın , adamdan , adam , kadından vazgeçmiştir .Herbiri kendilerine bir dünya kurmuştur ve o dünyanın içinde yaşarlar …Hiç ses çıkmaz o evlerden , dışardan görende çok mutlu sanır ;
-Ayyy !...İnsan birgünde kavga etmezmi ayol ? der ; meraklı toplumuzdaki komşularımız ya da ,
-Nasıl iyi kocası vaaar… bir görsen bir görsen , bir dediğini iki yapmıyor ? diye devam eden cümleler….
Anlamazlar ki ; o evde hiçbir şeyin olmadığını…Onların bakış açısına göre , mutluluğun resmi budur…
Peki ya aşkla birleştirilen yuvalar ;
En zor evliliktir çoğu kez ; duyguların her halleri yaşanır o evlerde , her türlüsü …
Her gün farklı bir renkleri vardır , izledim kendi evimin içinde…
Annem ve babam konuşurlardı , kavgalarıda çok olurdu , bilindik kavgalardan uzaktı sadece…
Sanki ; tv.ekranında bir sohbet programı yayındaydı yada birbirini hep tanımaya ve anlamaya çalışan iki insanın sohbeti gibiydi konuşmaları…
Kimi zaman ; susardı ikiside. Biz anlardık aralarında aşamadıkları bişeyler olduğunu…O zaman devreye bakışları girerdi , kelimeler tıkanmış , bakışlar başlamıştı…
Konuşmamak için çaba sarfetselerde , bakışları birbirlerini görmeye ve gülümseyip sarılabilmelerine yeterdi…
Bir bakardım ; annem vazgeçilmez bir film artisti olmuş , babamda yakışıklı başrol…
Olayların içerik yönlerini algılayamazdım çocuk oluşumdan ama galiba babam evden kovulurdu bazen ya da annem evi terk ederdi :)
Babama en çok koyan annemin evi terk etmesi olurdu ; bizimle kalakalırdı , sarılırdı , koklardı bizi , o kadar zavalılaşırdı ki , çocuk halimle üzülesim gelirdi durumuna…yemek yemezdi , hep birilerini arardı , anlatırdı , en sonunda tüm gücünü toplar , annemin bulunduğu eve filmin terk edilen jönü , gururlu ama bir o kadarda aşık haliyle (hıımm…unutmadan çok süslenirdi giderken) zile basardı …sonrası annem evde…J
Kimi zamanda ; babam aykırılık yapar , annem alınganlıklarını silip süpürdü…
Bazen ;annem , babama çocuğu gibi davranırdı , babamda anneme evladı gibi…
Diyorum ya ; evimizde farklı renkler hakimdi…
Bir gün ; iki arkadaşla karşılaşırdık ,
Bir gün ; iki kardeşle ,
Bir gün ; birbirine kenetlenmiş yarım elma bütünü gibiydiler ,
Bir gün ; birbirinden nefret eden düşman olurlardı ,
Bir gün ; ne olursa olsun , biz ayrılamayız gibi bakarlardı birbirlerinin gözlerinin içine …
Bizde aşkla tanışmış olurduk sayelerinde…