Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Eylül '16

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşk ve evlilikte sacın uzun ayağı

Aşk ve evlilikte sacın uzun ayağı
 

Yaşamın her alanında olduğu gibi aşk ve evlilikte de dengeler önemlidir.


Aşkın ve evliliğin diğer pek çok ayak içinde öne çıkan üç ayak üzerinde durduğunu düşünmek mümkün.

Bunlardan biri toplumun çekirdeğini oluşturan ailelerden birini kurmak, bu yolla çocuk sahibi olmak, rahat, huzurlu ve düzenli bir yaşam sürmek.

Bir diğeri sürekli yanında bulunacak, iyi günde kötü günde dostluk edecek bir eş edinmek. Ekonomik, sosyal, kültürel anlamda destek kazanmak ve destek olmak.

Üçüncüsü de her insanın doğal yapısında bulunan, biyolojik, psikolojik anlamda önemli rolü ve işlevleri olan cinsel gereksinimlerini karşılamak.

Bu üç sacayağının dengeli olduğu, beklentilerin örtüştüğü ilişkiler ve evlilikler sağlam ve uzun ömürlü olma anlamında oldukça şanslıdırlar.

Bunlardan birinin kısa ya da uzun olduğu evliliklerde de önemli bir sorun vardır ve bu sorun zaman içerisinde giderilmediği sürece sıkıntı eksik olmaz.

Elbette evlilik birliği kurulurken çok değişik yollardan gidilmiş, çok farklı kriterler dikkate alınmış olabilir. Farklılıklar bireylerin ve içinde bulundukları toplumların özelliklerinden kaynaklanır ve doğadır. Bu anlamda insanlar kolay ve masrafsız olur fikriyle bir yakınının kızıyla ya da oğluyla evlendirilebilir. Görücülerin devrede olduğu yöntemlerle birliktelikler sağlanabilir ya da kişiler kendi sosyal ortamlarında, sanal ortamlarında eş adaylarını bulup karar verebilir.

Hangi şekilde bu işe karar verilmiş olursa olsun yukarıda ifade edilmiş olan ayakların sağlam olması ya da gelecekte sağlamlaşabilme eğilimi taşıyor olması karar verirken mutlaka dikkate alınmalıdır.

Ailenin birikimi, miras dışarı gitmesin de varsın sacayağının biri uzun ya da kısa olsun diye düşünülmemelidir.

Kızın/erkeğin yaşı büyük, kız/erkek karşıdakinin ısınabileceği bir tip değil ama taraflardan biri zengin/itibar sahibi/şöhretli kaçırmaya gelmez, boş verin sacayağını falan denmemelidir.

Bu kız/oğlan mükemmel biri elimizi çabuk tutmazsak birisi kapar, zaten falancanın da onda gözü var, acele edelim; bizimki mızıklansa da işi bitirelim ya da kızımız/oğlumuz henüz küçük, şimdi anlamıyor, ilerde anlar fikirleriyle hareket edilmemelidir.

En önemlisi bu kız/oğlan çok çekici; onunla yatmak mükemmel olur; diğer her şey önemsiz,  var yok tek kriter bu düşüncesiyle başlanan ilişkilerin de ciddi sorunlara zemin oluşturacağı görülmelidir.

Bizimki gibi geleneksel renkleri olan, cinselliğin çok fazla konuşulmadığı, çoğu kez göz ardı edildiği toplumlarda, Prof. Dr. Erdal Atabek’in isabetli bir şekilde “bastırılmış kadınlık, kışkırtılmış erkeklik” olarak ifade ettiği ve üzerine kitap yazdığı eğilimlerin ağır bastığı köylerde ve kentlerde bu durum özellikle göz önünde tutulmalıdır.

Erkek kadın iletişim ve etkileşiminin özellikle kırsalda ve orta büyüklükteki kentlerde sınırlı olmasının erkeklerin kimi taleplerini dengesiz kıldığı, bunun da başka dengeleri olumsuz etkilediği; aynı yapının kimi kadınları içine kapanık, sorunlu ve yer yer yetersiz hale getirdiği, en sıradan durumların bile ciddi duyarlılıklar nedeniyle büyük sorunlara dönüşebileceği dikkate alınmalıdır. 

“Ya benimsin ya toprağın” fikrinin de; boşanmalardan ya da boşanma taleplerinden sonra gelen tehdit, baskı ve kadın cinayetlerinin de birçoğunun altında bu yoğun ve dengesiz talep ve beklentilerin olduğu, yani erkek tarafında sacayağının üçüncüsünün gereğinden fazla uzun olduğu, kısa vadede ya da hiçbir zaman kısaltılamayacağı gerçeği fark edilmelidir.

O pek çok konuda anlaşamadığı eşinden vazgeçmeyen, vazgeçemeyen erkeği cinayete ve zaman zaman da cinayet sonrası intihara götüren sorunun temelinde böyle önemli bir durumun varlığı göz önünde tutulmalıdır.

Yaşamın her alanında olduğu gibi aşk ve evlilikte de dengeler önemlidir.

Yanında oturmak durumunda olduğumuz üç, dört ya da daha fazla ayaklı masanın kimi ayaklarının kısa, kimilerinin uzun olmasından rahatsız olmayacak birileri var mıdır?

Sonradan düzelir, düzeltilir diyenler olabilir.

Yine de ya düzeltilmez, düzeltilemezse diye de düşünmek gerekir.

Sağlıklı, mutlu, huzurlu, uzun birliktelikler için.

 

 

22.09.2016

10:10

 

 
Toplam blog
: 284
: 245
Kayıt tarihi
: 21.06.14
 
 

Yaşadığımız evrenin oldukça zengin bir yer olduğunun farkındayım.  Bu zenginliğin çok az bir kısm..