Askerime dokunma!!

15 Temmuz ihanetinin tartışılan bir yönü de darbe girişimine katılan rütbesiz erlerin durumunun ne olacağı...Darbe girişiminin vehametini anlamayan bir kısım romantikler "askerime dokunma" sloganlı çalışma başlattılar.

Sosyal medyada su yüzüne çıkan bu anlayışın arkasında muhtemelen FETÖ'nün lojistik grupları var...Türk Milletinin "asker sevgisini" istismar ederek, terörist cuntalarını kurtarmaya çalışıyor olmalılar.

Gerçekten de bizim milletimizde bir asker muhabbeti vardır...Bu muhabbet, hem savaşlarla dolu tarihimizin bir yansıması ve hem de aslında hepimizin "asker" olmamızdandır.

Tüm erkeklerin yolunun bir gün mutlaka kışladan geçtiği; tüm anne, eş ve nişanlıların asker yolu beklediği bir ülkede elbette askere muhabbet olacak...Çünkü, haki elbise giymiş her vatan evladının nezdinde kendimizi veya çocuğumuzu görürüz.

Bu çok güzel ve Yahya Kemal'in "ordu millet" tanımlamasına uygun bir ruh halidir...Ancak, tuhaf olan şudur ki, bu aziz millet en büyük "darbe"leri de bu askerlerden yemiştir.

O zaman burada, milletin muhabbet ettiği muvazzaf olmayan rütbesiz er'le, kendini ayrı sınıf gören subay takımını ayırmamız lazım...Tabii, bunu darbeci cuntacılar bağlamında söylüyorum, tüm subaylarımız için değil...

Er muhabbeti'nin yansımalarını şu son kalkışmadan sonra da yaşıyor, demiştim...Öyle ki, adam asker kurşunlarına hedef olmuş yaşlı, genç, çocuk insanları düşünmüyor da onları vuran askeri düşünüyor!!

Asker muhabbeti'nin böylesi ya cuntanın sivil gücünün ajitasyonudur yada yukarda sözünü ettiğim romantık asker aşkının bir yansımasıdır.

Yani, adam elindeki silahla karşısındaki kalabalığı tarıyorsa, sen sırf bunun elbisesine bakarak mazur mu görüyorsun!!!..Bu nasıl bir körlük, nasıl bir hamakat!...

Ama onlar emir kulu, diyorsun...Tamam, bu işe kalkışırken nereye gittiğini bilmeyen, komutanının emrini uygulayan er bir yana...Peki, takır takır ateş edene ne diyeceksin?

Komutan sıkın şu halka, dediğ diye sıkacak mısın?..Hangi akıl, hangi vicdan, hangi kanun bunu mazur gösterebilir...Komutan emretti diye ananı, bacını, babanı da vurur musun??

Bunlar hikaye...Gerçekten kandırılmış çocuklar zaten silahlarını polise veya halka teslim ettiler...Ama köprüde veya başka yerlerde halka ateş açanların masum emir kulları olduğunu söylemek ahmaklıktır.

FETÖ'nün bunca subay haşhaşisi varken erler içinde yok mudur?...Böylesine homojen bir yapıya sahip FETÖ bu kalkışmaya başlarken mümkün olduğu kadar kendi erlerini de ayarlamıştır, onlara görev vermiştir.

Her ne olursa olsun...Komutanı bile emretse, kendi insanına ateş eden er suçludur...Suç teşkil eden, dahası askerliğin temel mantığına ters -çünkü milletler kendilerini korusun diye asker besler, vursun diye değil- bir eylemi gerçekleştirmek için verilen emri yerine getirmenin mazereti olmaz...

Mahkemeler bunun ayırımını yapacaktır...Tatbikata gidiyoruz, denilerek kandırılmış erler, eğer gerçeği öğrendikten sonra silahını teslim etmişse, bunlar suçlanamaz...Ama her şey ortaya çıkmışken halkına ateş eden er, erbaş veya subay ihanetin içindedir.

Bunları değerlendirmeden, afaki bir aptallıkla "askerime dokunma" demek, "darbecime dokunma" demektir ki bu da darbecilere destek olmaktan başka bir şey değildir.