- Kategori
- Siyaset
Askerliği parayla satın almak

Askerliğin, torpillisi, bedellisi olmaz, olmamalı...
Çoktandır, şu 'bedelli askerlik' konusunda yazı yazmayı düşünüyordum. Hazır bahis konusu açılmışken kendimizce bir-iki kelam da biz edelim.
Zaman zaman, bu konuda bir yerlerden ‘bedelli askerliğin olması’ yönünde fikirleri beyan eden mailler geliyordu. Çok kimseye de geliyordur. Onlar da benim gibi okumadan siliyorlarsa kısmen aynı fikirdeyiz demektir. Bu yazıyı kaleme alanlar kendilerince bedelli askerliğin bir hak olduğunu ve kesinlikle olması gerektiğini savunuyorlar ve internet mecrası yöntemi ile kendilerine destek istiyorlardı. Bir keresinde de cevap yazma ihtiyacı hissettim ve yazdığım uzunca bir metni kendilerine gönderdim. Okumuşlar mıdır bilemem ama bu zatların, kendilerine her fırsatta destek platformları yaratmaya çalışmaları yeni bir olay değil, yeni olan bu konunun gazeteciler aracılığı ile Başbakan’a kadar iletilmesidir. Peki gündem oluşturacak bir unsur mudur ? Bence değildir ama dedim ya, birileri bunu kurcaladıkça gündemden düşmeyecek bu konu.
Türkiye’de askerlik esasları bellidir. Askerlik bir Türk vatandaşlığı olan herkese mecburidir. Bu kanunlarla da açıkça bellidir. Her onsekiz yaşını doldurmuş erkek birey, silah altına alınarak askerlik görevini yapacaktır. Yapılıyor da. Ama nedense belli bir zümre, askerliği belli bedeller ödeyerek yapıyorlar. Peki neden ? Askerlik para ile satın alınabilinir mi ?
Bu paralı askerlik yapma meselesi, genellikle yurt dışında çalışan, görevli olan ve uzun süreli askerlik vazifesi üstlenemeyecekler için getirilen bir uygulamadır. Daha sonra da muhtelif zamanlarda, ihtiyaç dahilinde uygulanmıştır. İlk uygulama sebebi, ülke dışında yaşayanlar ve görevli olanlar olsa da, zaman zaman asker kaçakları ve bakaya olanların çok olması sebebiyle, uygulanmıştır. En son olarak da, Kocaeli depremi sonrası uygulanmış ve buradan gelen kaynak, depremzedelere aktarılmıştır.
İlgili kanun şöyle der:
“21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanununa 2/11/1999 tarihli ve 4459 sayılı Kanunla eklenen geçici 37 nci madde gereğince, bedelli askerlik yapmak isteyen yükümlülerin başvuru, bedel ödeme, temel askerlik eğitimi, özlük hakları, terhis işlemleri, bedelin toplanması, iadesi ile diğer usul ve esasları belirlemektir.”
Ayrıca;
<ı>“ Bedelli askerlik uygulamasından 1 Ocak 1973 tarihinden önce doğanlardan henüz askerlik hizmetine başlamamış olanlar, bedel ödemeye istekli olanlar, 4 Mayıs 2000 tarihine kadar yazılı olarak başvuruda bulunanlar, kanunda öngörülen bedeli ödeyenler ile 1 Ocak 1960 tarihinden önce doğmuş olanlardan 20 bin Alman Markı veya karşılığı bedel ödeleyenler hariç olmak üzere askerlik şubelerince bildirilecek dönemde temel askerlik eğitimi yapanlar yararlanabilecekler “ ı>
Buradan, herkesin bu uygulamadan yararlanabileceği anlamı çıkartılıyorsa da, aslında ihtiyaç dahilinde TSK ve Savunma Bakanlığı bunu uygulamaya sokar. Ama TSK böyle bir gereksinim göremez ise, elbette uygulanamayacaktır. Ama nedense birileri hep bunu gündeme getirmekte ve hatta kendilerince bir sivil platform bile kurmuşlar ve sürekli internet yayınları ile bu konuya dikkat çekmek istiyorlar.
Türkiye’de parası olanların rahat ve geniş yaşadıkları muhakkaktır. Parasız olanlarınsa her türlü cefayı ve eziyeti çektikleri, her yükün altına girmeleri de kaçınılmazdır. Birilerinin sırf parası var diye kısa yoldan askerlikten yırtmaları, parası olmayan diğerlerinin de 15 ay bu ülkenin her tarafında paşa paşa askerlik yapmaları ne hakka, ne hukuka dayanır. Hele ki, teröriste karşı namlu namluya çarpışanın gariban aile çocuğu olması, parayı bastırıp 15-20 günde askerlikten yırtanın da, hemen sokaklarda, barlarda sürtmesi hiç de gerçekçi ve adaletli değildir.
Bana göre ‘bedelli askerlik’ konusunun, parayla çürük raporu, hatta sağlık raporu alınması ile hiç farkı yoktur. Nasıl ki, bunlar kanuna, akla, mantığa ve adalete sığmıyorsa, askerlik süresinin para ile satın alınması da o kadar hukuksuz ve adaletsizliktir. Eğer, zengin aile çocukları, milletvekili, belediye başkanları ve bakan çocukları askerliklerini para ile yapıp, sonra da yan gelip yatacaklarsa, o zaman gariban aile çocuğu neden askere gitsin. Eğer askerlik ‘yan gelip yatma yeri’ değilse, parayı bastıranın da, sonra yan gelip yatmaması gerekmez mi ? Bu ülkede paşa paşa askerliğini yapanlar Vatan evladı da, parasını bastırıp, askerliği satın alanlar ne evladı ? Bunu sorgulamak lazım.
Bedelli askerlik bir hak gibi görünüyorsa da, toplum nezdinde 'parası olan yaşasın, olmayan ölsün" gibi algılanyor..Özel durumları olanlara, belki böyle bir hak tanınabilir ama bu haktan yararlanmak isteyenler, bu kanunu sulandırmak isteyeceklerdir. Zaten de öyle yapmıyorlar mı?
Bugün okuduğum haberlerde, milletvekillerinin Milli Savunma Bakanı’nın kapısını aşındırmasına çok şaşırdım doğrusu. Belli ki, onların da bu konuda beklentileri var. Belli ki, bakanlığı ve Başbakan’ı sıkıştırıyorlar. Milliyet’teki bu konudaki ankette, isteyenler ve istemeyenler ( %49 - %51) oranında.. Umarım, ilgililerin de cevabı istemeyenler yönünde olur ve bedelli askerlik olmaz. Olmaz da, bu vatan için kurşuna yatanlar, rahat ederler...
../..
Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 196 kez görüntülenmiştir