Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '10

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşkın gizli yönü..

Aşkın gizli yönü..
 

aşkın sembolü.


Kendimize ait olan hayatımızı yaşarken aşkı ne kadar yaşıyoruz?

Yazıma başlarken bugün biraz son dönemlerde rastladığım gerçek aşk hikayelerini sizlerle paylaşacağım..

Öncelikle her açıdan konuya kısaca değinmek istiyorum. Burada yazarken ilk dönemlerde kendimce bir şeyler yazıyordum. İlerleyen sürede gerek mesajla gerekse yorumlarla her yaş kitlesinden ve her gruptan farklı kişiler tarafından yazdıklarımın okunduğunu görünce biraz daha ayakları yere basan yazılar yazmaya gayret ediyorum. Sanki biraz yazılarımda hem özgürlüğüm gitti hemde biraz tadım kaçtı.

Aşk konusunda size şu ana kadar yazdığım ve vurguladığım konuları artık herkes öğrendi. Aşkı ve hayatı ıskalamamak gerektiğine değinmiştim. Sonrasında hoşgörülü olmayı ve partnerinizi özgür bırakmanızı sizlerden istemiştim.

Tutku konusunda da size mutlaka yazacağımı vurguladım. Fakat arada futbol yazılarım öne çıktı. Ayrıca serserice yaşamanın tadını yazarkende kimseye zarar vermeden özgürlüğümüzü yaşamak anlamını kastettim.İnanın okuyan herkesin bu blogta kendisini göreceğini ve yorumla bana ciddi destek vereceğini düşünmüştüm. Ama bir yorum yazılmadı. Demekki kimse serseri olmak istemiyor.

Şaka bir yana, aslında herkes birbirinin hayatına müdahale ederek özgürlüğünü kısıtlıyor.İstemeden de olabilir.

Gelelim. Tutku konusundaki yazımı ne zaman yazacağıma.. çok az kaldı. Önce bu yazımda bazı konuları sizlere hatırlatmak istiyorum.Tutku konusunda Milliyet Blog ta yazanlaraı okurken komik buluyorum. Herkes kendince yorum yapıyor. Belki hepsi doğru ama bana göre eğer siz aşkı yaşamamış iseniz, arkadaş tutkuyu ansiklopedik bilgi ve verilere göre yazarsınız. Bu durumda sizin katkınız olmaz ve yazınız lezzet vermez.Bu konuyu yazarken sadece hatırlatmak istiyorum : Asla sizlere yanlış yönlendirme yapmak amacında değilim. Duayenlerin olduğu bir yere yazıyorum. Ben sadece karınca kararınca yazıyorum. Kimse ile boy ölçüşme durumumda yok. Ama lütfen farkı farketmediğimizide kimse anlamamazlığa gelmesin..

Aşkta tutku kişiye zarar verme noktasına kadar sevmektir. Ama asla zarar veremez. Hiç kimse yavrusunu nasıl öldüremez ise sevdiği aşkınıda öldüremez. Ha öldüren yok mu? Evet var ama burada kimse bir kaç örneği örneklendirerek saçmalama yapmasın. AŞK ÖLDÜREMEZ..şimdilik bu konuya bu kadar değineceğim.

Gelelim esas konumuza, son dönemde aşkın ve kadın erkek ilişkilerinin toplumda yoğunlaştığını gözlemliyorum. Özellikle küçük ve herkesin birbirini tanıdığı toplumlarda bile her kadın aşık olduğu adamın gözlerinin içine bakarak aşkını ilan ediyor.Büyük bir adımdır. Hele toplumda davranışları ile iki insan aşkını yürekli bir şekilde yaşıyorsa bize sadece helal olsun demek düşer. ACABA ÖYLE Mİ?

Yakın etrafımda böyle bir durumu ben yaşarsam normal derken başkasına yanlış demek kadar kolay bir şey var mıdır ? Kendimi bu konuda nasihat ederken buldum. Muhtemelen bir iki aday arkadaşa da nasihat için hazırlanıyoruz. Acaba hangisi doğru? Geçenlerde burada bir bayan arkadaş 2. kadınım diye yazarken, aforoz edilecekti. Doğru davranış yakınlığa göre hatta kadın erkek olmaya göre değişiyor. Hele evlilik varsa bir de..bize hemen bu aşkı noktalatmak düşer. Nasihat başlar. AMAN YUVALAR YIKILMASIN. VARSIN MUTSUZ OLSUN..Sizce doğru olan hangisidir lütfen yorum katınız?

Pozitif düşünce ve ilişkilerde doğal olmak konusunda çok büyük savunmam vardır. Fakat son dönemlerde bu aşkı geçmi yakalıyoruz bilmiyorum veya çivimiz mi çıktı. Monotonlaşmak ve beklentilerin bitmesi mi oldu. Bir çok etken yazabilirim. Fakat bir yerde hata yapıyoruz. Bu kadar çok boşanmakla sonuçlanan evlilik olmamalıdır. Bu kadar çok evililik programıda olmamalıdır. Ya katılsam sanki her ay biri ile evlenirim gibi geliyor bana.. Kendimi megaloman yaptılar. Psikolojimi bozdular. Hatta inanın mesaide izleme şansım hiç yok. Konuları inanın bilmiyorum.Bilsem burada da yazarım.

Şimdi son olarak size yazı başlığımla ilgili AŞKIN GİZLİ YÖNÜNE GELELİM. Sadece kendimizle başbaşa kaldığımızda ilk aklımıza ne geliyorsa veya kim geliyorsa o bizim aşık olduğumuz kişidir. Bu kişi sizin yanınızda olsa olmasada velev ki yanınızda değilse bile o erkek veya o kadın sizindir. Tamamen yüreğinizde, bedeninizde aklınızda daima sizinledir. AŞK BUDUR...

Son dönemde gözlemlerimde özellikle kadınların toplumsal baskılar ile yaşamak istediklerini ertelediklerini gördüm. Hakikaten doğru olan bu ise erteleyin. Asla maceraya girmeyin. Ama ya aradığınız kişiyi avucunuzdan kaçırıyor iseniz.. İşte o zaman ömür boyu mutsuz kalırsınız. Bu duygularınız sadece size aittir. Kimse ile paylaşmazsınız.. Zordur. Kararsız iseniz, tabi adım adım gitmek gerekir. Önce güven sonra uyum sonra diğerleri.. Zate önce olmazsa olmaz etkileşim. Karşılıklı olan çekimgücü. Bu sadece sizle karşınızdaki ile yaşanır. Bana sormayın ben bilemem..

Sevgilerimle Toprak..

 
Toplam blog
: 146
: 842
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

Ben ticaretle uğraşan biriyim. Hobilerim arasında felsefe, sinema özellikle türk sineması, spor ö..