Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '16

 
Kategori
Kitap
 

Aşkın Son Durağı Ayrılık kitabı çıktı

Aşkın Son Durağı Ayrılık kitabı çıktı
 

NURULLAH ÖZCAN'IN AŞKIN SON DURAĞI AYRILIK KİTABI ÇIKTI


Cumartesi hayat içinde kendime izin verdiğim zaman, gezinirken bir öylesine, şemsiyeli sokaktan geçmeyi seviyorum nedense, geçerken bir afiş dikkatimi çekti, denizli belediyesinden izin alınmış, daha 16 yaşında olduğunu öğrendiğim genç bir kitap yazmış. Öyle sevindim ki, bu işlerin ne kadar zor olduğunu bildiğim için ve piyasada ne kadar kurumsal dolandırıcı olduğunu da gördüğümden bu çocuğun çabasını taktirle karşıladım.

Yıllarca yazdığım bir edebiyat sitesinde ismini görünce, ilahi mesaj niteliğinde değerlendirdiğim tevafuk sonucunda bir mesajla telefonlar yazıldı, bir mesaj geldi akşam. “Abi merhaba ben Nurullah,  hani şu genç yazar”

Taktirle birlikte çıktığı yolun zorluklarını konuşurken birden durdum ve sordum. “Kimsin ağabeycim sen?”

Denizli Cumhuriyet Anadolu Lisesi 3. sınıf öğrencisi Nurullah Özcan, “Aşkın Son Durağı Ayrılık” adlı kitabını16 yaşında ilk çalışması, İkinci Adam Yayınları’nda basılarak piyasaya sürüldüğünü söyleyen Özcan, kitabında ayrılıkla biten aşk hikayesini işlediğini söyledi.

Aşk ne güzel bir şeydi ve nelere kadirdir, bende ilk şiirimi orta okul birinci sınıfta edebiyat öğretmenime aşık olmakla beraber yazmaya başlamıştım.
Daha çocuk yaşta, yaşadığı aşk ve ayrılık acısını konu edindiğin kitabını 3.5 ayda yazdığını söyleyen Özcan, aslında bir sporcu. Atletizm ile uğraşan Özcan, sakatlandığı için sporu bırakmak zorunda kalmış. Aynı dönemlerde sevdiği kızdan da ayrılınca, yaşadıklarını yazıya dökmeye karar vermiş.

Özcan, “Sevdiğim kızdan ayrılınca, konuşacak kimse bulamadım. Yaz tatiline de rast gelmesi nedeniyle ben de rahatlamak ve üzüntümü hafifletmek için yazmaya başladım. Kitabımda kendi yaşadığım aşk hikâyesini anlattım. Tabi içerisinde hayallerim ve hayali karakterler de var. Ama kitabımın temasını kendi aşk hikâyem ve ayrılıklarım oluşturuyor. Ama okuyan herkes kendisinden bir hikaye, bir yaşanmışlık bulabilir” dedi.

Sesi titriyordu, ağabeycim neden sesin titriyor, hızlı konuşuyorsun dediğimde de beni güldürdü ya allahta seni güldürsün, demesin mi “Abi heyecandandır, ben seni araştırdım, heyecanlandım da ondan” Hani biraz daha devam etse o hep karfşı durduğum ego tavan yapacaktı ama nefsimin sesini kısmayı başaranlardanım hamd olsun.

Bu yayıncılık âleminde o kadar çok sömürücü var ki akıllara zarar. Herkes hak verecektir, özellikle bu alemde ben yine tekrar ediyorum “Dürüst insan yok, taktik belli Rabbena hep bana, sen yaz ücretsiz yayınlarız, sonra baskı parasını ver reklam yapalımla başlayıp, en son her şeyi yazar kendi yapar saçmalığıyla bitiyor” Oysa bu zamanda bile edebiyatın ağa babaları yaşasaydı, tüm Bab-ı Ali’yi kesin kağıtırdı. Umut tacirlerini de yok ederdi diye düşünüyorum. Kardeşimde aynı şekilde, aynı yollardan geçmiş. Bakın nasıl anlatıyor:

“Türkiye’de kitap yazmanın kolay, ancak bastırmanın çok zor olduğunu söyleyen Özcan, “Kitabımı tamamladıktan sonra bekli de 60 yayın evi ile konuştum. Hepsi ‘daha çok gençsin, çocukluğunu yaşa, boş ver yazmayı’ diyerek nasihat edip telefonu kapattılar. En son İkinci Adam Yayınevi’ni bıktırana kadar telefonla aradım sonunda pes ettiler ve yayınlamaya karar verdiler. Genç yazarlara biraz destek olunması gerek” diye konuştu.”

Ömrünü köy çocukları için sinema, tiyatro, şiir alanında harcarken bir çocukla karşılaşmıştım. Çekirdekçide taş ayıklıyordu, aldığı maaşı biriktirip kendi filmimi çekeceğim diye kamera almıştı, senaryo olmadığından abi ben leblebi reklam filmi çekeceğim, diye gelmişti. Bu idealizme resmen aşık olmuştum, işte buydu. Yokluğun içinde ortaya çıkan cevher. Nurullah kardeşimde öyle bir insandı işte ve ondan dinledim basım hikayesini. Artık edebiyat aleminde telifle baskı yapan ve yazarına sahip çıkan yayınevi bir elin beş parmağını geçmiyor, diğerlerinin hepsi kendi kazançları konusunda gerekeni yapıyordu. 30.000 satıp hiç para alamayan yazarlar türettik biz, edebiyata küstürdük bu kalemleri düşünün. Anlattı kardeşim işte:

“Okul harçlığımı ve özellikle kompozisyon yarılmalarında kazandığım ödülleri baskı için harcadım. Ben okumayı çok seviyorum. Ancak yazmak da beni rahatlatıyor. En iyi dostun kitaplar olduğunu da anladım. Lise 1’den 3’üncü sınıfa kadar tam 5 okul değiştirdim. Bunun nedeni ise arkadaş çevremdi. Artık, derslerimi aksatmıyorum ve notlarım da yükseldi. O nedenle yazmaya devam edeceğim. İkinci kitabım için de çalışmalara başladım ve 80 sayfasını tamamladım. Çok yakında ikinci kitabımı da piyasada görebilirsiniz” dedi.

İnsanın bu çalışmalarda en çok memleketi desteklemeli, arkadaşlarının desteği ile devam eden kardeşim, resmen bizim yürüdüğümüz o acı dolu yolları adımlamaya başlamıştı. Ama en azından genç enerjiyle arkadaşlarının desteğini alması da güzeldi. Neler yapmış neler kardeşim.
Tanıtım için bastırdıkları afişleri, sınıf arkadaşlarıyla birlikte belirlenen bölgelere astıklarını söyleyen Özcan, afişleri başta okullar olmak üzere birçok bölgeye asarak kitabının tanıtımını yapıyor.  “Ailem destek oluyor. Ama daha fazlasını isteyemem” diyor. Onu anlayabiliyorum.

Nurullah Özcan’ın “Aşkın Son Durağı Ayrılık” adlı kitabı 8 Şubat itibariyle internette satışa sunuldu. Kısa sürede de Forum Çamlık D&R ve şubelerinde raflardaki yerini alacak. Mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum.

BAKİ EVKARALI

bakican@gmail.com

İYİLİK HAREKETİ RESMİ SİTESİ

http://www.facebook.com/bakican

http://www.facebook.com/yazarbakican

 
Toplam blog
: 121
: 758
Kayıt tarihi
: 13.03.14
 
 

1979 yılında Denizli'de doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Serinhisar ilçesinde tamamladıktan son..