- Kategori
- Aşk - Evlilik
Aşkın uzayındaki mühür: Susmak

Saniyeler bile aşkı kutsamalı!
Beş yaşında minik kız çocuklarının babalarına olan aşkından tutun da kol kola girip öteki ellerinde bastona tutunarak yürüyen çiftlerin ömürlerine sığdıramadığı aşk aslında hayatımızın her anında, her yerinde, aldığımız her nefestedir... Tıpkı '' Yağmur Sonrası'' romanında o eşsiz amber çiçeklerinin şahitlik ettiği Cleo ve Grayson çifti gibi... Peki ya sizin aşkınız? Adı, soyadı, lakabı da var mı? Yoksa gülünce gamzeleri çıkan tatlı bir uzaylı mı?
Aşk kime benzer? Kulağımı dayasam duyar mıyım ayak seslerini; yol boyu koşsam rüzgarla yetişir miyim hızına? Yeter artık biri çıksın madde madde sıralasın aşkın izlerini... Aşık olan mıdır en çok seven, aşık olunana sevilen olmak ne kadar yakışır? En güzel aşk gün batarken mi yaşanır yoksa bardaktan boşanırcasına yağan yağmurda bir kitabın altına sıkışırken mi? Kelimeler en kısa mesafeden nişan aldı iki kaşımın ortasına susmak zorundayım... Söz sizde anlatın! Siz nasıl yaşadınız aşkınızı ya da nasıl anladınız aşık olduğunuzu? Kalbiniz mi ağrıdı, mideniz mi bulandı? Onu görünce kalbinin ritminin değişmesi, sevinmen, mutlu olman bunlar bugünün aşkı! Ya ömrünün aşkı? Koca bir ömre sığdıramadığınız bu üç harf sizi nerde nasıl kimle yakaladı? Yıllar sonra da kokusundan tanıdınız mı? O nazlı tebessümü en çok hangi dudaklara yakıştırdınız? Ya o gerdanında hala taşıyor mudur senin nefesini? Hikayeni anlatıp adını kazımış mıdır bedenine? Ya sen kaçıncı sayfasındasın aşkın? Ne kadarını anladın
Aşk gecenin bir yarısı pijamalarıyla sokağa atar mı bir kadını? Acaba kaç delikanlının hıçkırıklarını fısıldamıştır karanlığa... Sahi aşka zalimliği, gururu, inadı kim öğretti ha kim? Çıksın ortaya! Her kimse onu çarmıha gerip bu nesle ibreti alem diye göstermeli ki herkes aşkını gururun lanetli sarayından çıkarıp sahiplenmeyi öğrensin...
Aşkın tadı nasıldır? Benim en sevdiğim kadayıfa mı benzer yoksa soğuk kış günlerinde içilen bir tas çorbaya mı? Aşk içimizi mi ısıtır yoksa tatlı yiyince salgılanan hormonların mı adıdır? Bence aşkın tadı olmamalı! Aşk tadını farkettiğin anda çırılçıplak kalır karşında büyüsünü kaybeder.Sihirli lamba bile o enerjiye dayanamaz ve tuzlabuz olur aşkın ayaklarının altında... Ona her an bir önceki saniyeden daha güzel, daha değerli, daha özel; biricikleştiren, masumlaştıran, saflaştıran bir kar tanesi edasıyla bakmalısın. Bilinçaltın bile yetişememeli hislerinin dalgasına! İşte bu kadar özgür olmalı AŞK saniyeler bile aşkı kutsamalı...
Milattan öncelere kadar dayanan bu üç harfli güç sığar mı üç beş satıra... Kana kana içtiği onca suya ragmen buzdan çölleşen küçük yüreğim, bir maceradır attı kendini bu gizli gücün ayakuçlarına... Susmak bazen en güzel cevaptır! Susmak aşktır, adayıştır... SUSMAK, KUŞLARIN BİLE KISKANARAK BAKTIĞI ÖZGÜR KALIŞTIR!
Kucak dolusu sevgi ve selamlarımla, İYİKİ VARSINIZ!