- Kategori
- İlişkiler
Aşkın yol haritası

“Aşk, coşku ve tutku olduktan sonra insan hiç sarsılmaz, bunlar olmayınca yaşam
neye yarar.”
Stendhal
Bir yola çıkmaya karar verdiyseniz mutlaka bir haritaya ihtiyacınız var demektir. Aşkın yol haritası olur mu, diye düşünüyor olabilirsiniz; ama durun! Hayattaki her şeyin bir haritası vardır. Atacağınız tüm adımların, söyleyeceğiniz tüm sözlerin, gireceğiniz tüm ilişkilerin ipuçlarının olduğu bu haritayı doğru okumayı başarırsanız, adım adım mutlu sona yaklaşırsınız ve kararlılığınız karşısında hiç kimse duramaz! Yapmanız gereken tek şey, aşkın da bir haritası olabileceğini kabul ederek, önünüze çıkan ekmek kırıntılarını takip etmek ve aşk ormanında kaybolmadan düzlüğe çıkmaktır. Bu kitap aşkın yol haritası olarak size yardımcı olacak ve mutlu aşkınızı yaşamanın ve korumanın yolları hakkında size ipucu vermek için hazırlandı. “Ben âşık oldum, o kadar” demeden önce gideceğiniz yolları bilmenizde yarar var.
Her şey elektriklenmeyle başlar. Hayatınızdaki diğer noktalar yolunda gittiğinde, pürüzler yaşamadığınızda aşka tüm kapılarınız açık demektir ve etrafınızdan gelecek tüm sinyallere ve işaretlere büyük bir heyecanla yaklaşırsınız. Bu aşamada ilk elektriklenme gerçekten önemlidir. Çünkü aşk ilişkiniz boyunca yaşayacağınız her şey bu elektriklenmenin şiddetine bağlıdır.
O ilk elektriklenmeyi hissettiğinizde ne yapacağınızı şaşırırsınız. Ama tanıştığınızda hissettikleriniz kadar güçlü değildir bu. Karşınızdaki insandan etkilendikten sonra tanışmada atacağınız adım, söyleyeceğiniz sözler, hatta saçınızın, yüzünüzün, üstünüzün başınızın durumu bile önemlidir. O yüzden de -en azından planlanmış- tanışmalarda bu noktalara özellikle dikkat etmeniz gerekir. Çünkü tıpkı iş hayatında olduğu gibi aşkta da ilk izlenim gerçekten önemlidir.
Tanışmayla birlikte yeni bir kavram girer hayatınıza. Bu dönemde telefonunuzu daha çok seversiniz. Çünkü her an yanınızda olmasını istediğiniz aşka ulaşmanın en güzel yollarından birisi de mesajlaşmaktır. Mesajlar söyledikleri kadar söylemek istedikleriyle de önemlidir. Bu aşamada dile dökülmeyen şeylerin iması bile insanı mutlu edebilir. Dolayısıyla mesaj yazarken dikkat etmemiz gereken çok önemli noktalar olduğunu kabul etmelisiniz, ki bir yanlış yaparak bu şansı baştan kaybetmeyin. Çünkü mesajlar karşınızdakinin ima ettiklerini bile anlamayı öğretecektir size.
Tanışmadan daha önemli bir şey varsa, o da ilk özel buluşmadır. Henüz hiçbir şey açık değilken, ortada söylenmemiş pek çok cümle varken, aşkınıza karşılık bulup bulamayacağınızı bilemezken o ilk buluşma sizi tüm bu bilinmeyenlerden kurtarıverir. Ama öyle sanıldığı kadar kolay değildir buluşmak. Özen ister, dikkat ister ve her şeyden önemlisi incelik gerektirir. Buluşacağınız yerden tutun, içeceklerinize kadar her şey önemlidir. Bu aşamayı layıkıyla geçebilmeniz için bir rehbere ihtiyacınız olduğunu kabul etmelisiniz. Ki sadece üç-beş kısa mesajla aşk yaşadığınız yanılgısına kapılmayasınız.
İlk buluşmayı layıkıyla başardıktan sonra artık ilişkinin adını koyma zamanı gelmiş demektir. Ama bunu “benimle çıkar mısın” gibi sıradan bir cümleyle yapmak yerine, daha yaratıcı, daha ilginç ve karşınızdakinin aklında daha fazla kalacak yöntemler bulabilirsiniz. Bu bile sizin aşkınıza ne kadar önem verdiğinizin göstergesidir. Ve siz bu göstergeyle mutlu aşk gemisine binip limandan ayrılabilirsiniz
Aşk yolculuğunuzun ilk bölümü genelde tek kişiliktir. Karşınızdakinin duygularından çok da emin olmadığınız, ilişkinin yürüyüp yürümeyeceğini bilmediğiniz ilk aşamadan sonra, iki kişilik hayata başlarsınız. Bu, ilk bölümden daha da zordur. Çünkü kişi her zaman kendinden yanadır ve karşısındakinin davranışlarını, sözlerini yorumlarken hep mutlu olacağı cümleleri seçmeye özen gösterir. Dolayısıyla ikinci bölümde iki kişiyle tek yürek olmayı öğrenirsiniz.
Bu aşamada karşınızdakiyle ilgili pek çok şaşkınlık yaşayabilirsiniz. İlişkinizle, karşınızdaki insanla ilgili beklentiler içine girebilirsiniz. Bu dönemde birbirinizi tam olarak tanıyamadığınız için pek çok yanlış anlaşılmayla karşılaşabilirsiniz ve ortak dili keşfetmeniz uzun süre alabilir. Ayrıca karşınızdakini sahiplenmeye başlarsınız. Sadece yanınızdayken değil; geçmişiyle ve geleceğiyle de onun her anını bilmek istersiniz. Bu da ilişkinin en zorlu aşamalarından birini karşınıza çıkarır: karşınızdakinin geçmiş aşklarını bilme arzusu! Bu insanca merak çoğu zaman kötü sonuçlara yol açabilir. Bu yüzden de sevgilinize geçmişindeki aşklarla ilgili sorular sorarken dikkatli olmalısınız. Yapacağınız en ufak bir yanlış, geldiğiniz bunca yolun boşa gitmesine sebep olabilir.
Özel günler de geçmişi merak etmek kadar önemli bir başka noktadır. Sevgilinizin doğum günü, ilk buluştuğunuz gün, sevgililer günü gibi ayrıntıları bir kere es geçerseniz, ilgi hanenize kocaman bir eksi atılmış demektir ve şunu bilmelisiniz ki; bu eksi kolay kolay artıya dönmez.
Bu iki kişilik dönemde pek çok sürprizle de karşılaşabilirsiniz. Eski sevgililerden birinin araması gibi bir sürprizle yüz yüze gelmeyi kim ister ki? Aşkta en ciddi krizler genelde bu yüzden ortaya çıkar ve biraz olgun davranmayı başarırsanız bu aşkın “ermiş”i siz olursunuz; ki her ermiş gibi aşk cennetinde bir ömür boyu mutlu yaşayabilirsiniz.
Birlikte yaşamayı öğrenmek her şey demek değildir. Çünkü aşk sadece iki kişilik değildir. Sevgilinizin ve sizin çevrenizde insanlar vardır ve bu insanlara açılmaya, ilişkinizi anlatmaya karar verdikten sonra yolunuz artık ciddi bir dönemece girmiş demektir. Arkadaşlar bir kenara, ailelere açılmak gerçekten diplomasi isteyen ince bir sanat dalıdır ve ailenin gözünde iyi bir izlenim bırakmak da sevgilinizin gözündeki izleniminiz kadar önemlidir. Fakat korkmanızı gerektirecek hiçbir şey yok! Püf noktalarına dikkat ederseniz; sevgilinizin annesi ya da babası tarafından çok sevilmek hiç de zor değil.
İki kişilik dönemi atlattıktan sonra karşınızdaki ihtimallerin birini seçmek size kalır. İster birlikte yaşamayı seçersiniz, ister hemen evlenmeyi, bu aşkın bir meyvesi olması gerektiğini düşünürseniz de çocuk yapmayı... İhtimaller size bağlıdır ve artık adımlarınızı içinizi dinleyerek gönül rahatlığıyla atabilirsiniz. Mutlu sona ulaştıysanız aşkta uzmansınız demektir; ulaşamadıysanız maceraperest ruhunuzu izlemeye devam edebilirsiniz, çünkü aşk hiçbir zaman kapıyı bir kere çalmaz.
Başrol oyuncuları farklı olsa da, hemen hemen tüm aşklar bu haritadaki yolları izler ve mutlu sona ulaşmak, size verilecek ipuçlarına bağlıdır. Kitabın bundan sonraki bölümlerinde aşkın yol haritası olduğu gerçeğinden yola çıkılarak, her aşamada yapmanız gerekenleri bulabilirsiniz.
İyi aşklar...