Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

02 Ekim '13

 
Kategori
Futbol
 

Aslan'ın kucağına atılan bomba...

Galatasaray futbol takımı tıpkı diğer takımlar gibi bir spor kulübünün takımı…

Bu takımın da bir Başkanı var ama sadece Başkanı ama sahibi değil, Galatasaray’ın sahipleri belli yıllardır hiç değişmedi; taraftar…

Başkan olmanın çok büyük faydası var, hiç kimse Başkan varını yoğunu kulübe harcıyor falan demesin,

Hiç kimse hele hele anlı şanlı iş adamları “kazanmadıkları” işe yatırım yapmazlar.

Diyeceksiniz ki Başkanlar takıma çok para veriyorlar, haklısınız ama karşılıksız olduğunu mu sanıyorsunuz, siz onu benim külahıma anlatın.

Bildiğimiz en eski en doğru cümle şudur; “Vermeden de almak Allah’a mahsus…”

Elbette veriyorlar ama kat be kat geri alıyorlar.

Bir kere Başkan oldukları andan itibaren reklam kampanyaları da doğal olarak başlıyor.

Bu reklam kampanyaları bedava…

Eğer kendi ve şirketleri için “reklam” yaptırmaya kalksalar “çuvallar dolusu” para ödemeleri lazım…

Üstelik yaptıracakları reklamların bu kadar da etkili olacağı meçhul…

***

Bugün Aslan’ın çok önemli maçlarından biri var Juventus’la, kısmet olursa akşam maçı bir dostumla hem de Galatasaraylılar Derneğinde izleyeceğiz…

Son birkaç içinde olan olaylar hem eski bir sporcu olarak hem de Fenerbahçeli bir taraftar olarak gerçekten çok üzdü.

Hem Galatasaray camiasının hem de kaptanım Fatih Terim’in bunu hak ettiğine inanmıyorum.

Bir kere kaptan dik başlıdır ama işinin ehlidir, kabadayıdır ama takımını ekibini kulübünü satmayacak kadar yiğittir, delikanlıdır…

Ona göre laf (söz) ağızdan çıkar, ne söylemişse o dur kendisine ne söylenmişse odur…

Kaptan eğer bir yerde yanlış varsa ve görmüşse içine atmaz dedikodusunu yapmak “şak” diye gerekli yerlere hiç beklemeden hiç saptırmadan söyler…

Bu olayların altında konuşulan ve kararlaştırılan bir sözün Başkan tarafından aniden doksan derece ters dönmüş olduğu iddia edilmektedir.

Başkan Aysal’ın seçildiği ilk zamanları hatırlayanlar iyi bilecektir; “ben başka Başkanlara benzemem, öyle her fırsatta ekranlarına gazetecilerin karşısına geçip konuşmam” diyordu;

Ama bana sorarsanız Başkan bırakın az konuşmayı çok konuşuyor hatta boş konuşuyor…

Takıma ve özellikle de Fatih Terim’i kendi kafasına göre düzenlemeye kalkıyor, ama kaptan buna alışkın değildir kaptan lider ruhludur ve hiç kimsenin kendi sınırları içine patavatsızca girmesine izin vermez, o yüzden de adı “İmparator” dur…

Başkan bunu içine sindiremedi sonunda da çareyi Fatih Terim’i yemekte buldu inanın bu kadar basit…

Yani, tarihin tozlu sayfalarında kalan “koltuk” güç kavgasından başka bir şey değil…

***

Başkan Ünal Aysal belki bu açıdan baktığınızda haksız bulabilirsiniz belki ama şunu da hiç kimse göz ardı etmesin.

Galatasaray kulübü geçmişte sıkça yaşandığı gibi büyük borç daha doğrusu büyük risk altında değildir, hiçbir oyuncusunun taksitini geciktirmemekte, ödemediği taksit yüzünde icraya düşmemektedir.

Önceleri ekonomik sorunların defalarca yaşanan zaferlerin şampiyonlukların önüne geçtiğini gördük…

Bunları yaşadık, hepimiz ne çabuk unuttuk o günleri…

Şimdi bazı kendiniz bilmez gazeteciler hakem eskileri ortalığa çıkmış olayların altında “Rus kadınların” “Rus oyuncuların” falan feşmekan olduğunu söylemekteler…

Beyler Fatih Terim’in olduğu yerde “belden aşağı” hiçbir şey olmaz buna izin vereceğini düşünmek büyük hatadır ayıptır günahtır. Bu camiayla düpedüz alay etmektir kişilik haklarına da açıkça saldırıdır.

Alacakları reyting uğruna satacakları birkaç fazla gazete uğruna Galatasaray Camiasıyla bu denli alay etmek kimin haddine…

Hadi söyleyin bakalım; Bir televizyon kanalında oynanan bu senaryo için Başkan ağzını açıp da tek bir kelime söyleyebildi mi? Neden; bu geceki maç için mi?

Geçin bunları geçin; futbolcular aptal mı, bu haberleri bu tartışmaları dinlemiyorlar mı sanıyorsunuz…

Kafasında bu kuşkularla maça çıkan her oyuncunun ruh hali tıpkı her sabah işe giden memurun işçinin bürokratın “pazartesi sendromu” gibidir. Verim alamazsınız işin sonunun tatlı bitmesi mucizedir…

***

Bu yazıyı hazırlamamın sebebi de şudur; Başkanın kendi kaprisi için Türkiye’nin en önemli teknik direktörü( bence Avrupa’nın da) Fatih Terim üzerinden oynadığı bu zamansız oyun “Galatasaray camiasına atılan bombadır…”

Belki “pimi” çekilmemiştir belki de başka bir şeydir ama asla hafife alınmamalı, herkes gerekli yüzünü göstermeli eteklerindeki taşları dökmeli ve bombayı etkisiz hale getirmelidir…

Son alınan sonuçlara bakarak Terim’i beğenmeyebilirsiniz veya eleştirebilirsiniz ama takım o sonuçları isteyerek almadı defalarca yazdık, yazıldı “top istemedi” kaçmayacak goller kaçtı, ne suçu ne günahı var kaptanın. Burak Yılmaz’ı çıkarsaydı Umut Bulut’u soksaydı bunlar olmazdı diyenler var.

Gidin Allah’ınızı severseniz bu iş bu kadar kolay mı çocuk oyuncağı mı sanıyorsunuz siz…

Derseniz ki Milli Takım meselesi de var. İşte orada durun beyler eğer Terim kendi isteği ile istifa edip Milli Takımın başına geçseydi ne olacaktı. Hanginiz engel olabilecektiniz, zaten kontratı bir yıllıktı ve süresi dolmuştu yenilemediniz de…

Hoca’nın hiçbir isteği yapılmadı herkes biliyor, bu bile Terim’in takımdan ayrılıp Milli akıma gitmesi için başlı başına bir sebepti bu ama yapmadı, bekledi, bedava hizmet verecek; hanginiz yapar bunu?

Evet, Terim gönderildi ve takımın başına yeni bir teknik adam “Mancini” geldi ama bence çok büyük bir zamanlama hatası oldu; umarım bunun sonuçları da Galatasaray için çok ağır olmaz…

Real Madrid karşısında alınan sonuç can yakıcı ama normaldir bu maçlar eleme maçı değil puan maçı, kaybedilen sadece üç puandır.

Oyuncular çok etkilenmişlerdi hocalarına yaptıkları bu kötülüğün farkındaydılar ve bu geceki maçta da kendilerinin hatalarını telefi etmek için Hocaları için oynayacaklardı ve eminim kazanacaklardır da. Ama ben yine de;  bu akşam Galatasaray’ın Juventus karşısında iyi bir sonuçla döneceğine inanıyorum…

Dün Adana’da yılların fotografçılarından biriyle beraber olduk onun dediği bir laf var, diyordu ki;

“Ülkede hele hele Adana da” hiç spor yazarı kalmadı…

Aynen katılıyorum kardeşim; futbol yorumcusu da yazarı da maalesef kalmadı ama ortalık “çakma” yazardan sunucudan yorumcudan geçilmiyor…

Ve biletler Yılmaz Vural gibi Fatih Terim gibi gerçek Teknik adamlara üstelik “adam gibi adamlara” kesiliyor…

Tekrar tekrar yürekten Başarılar Aslan’a…

Erdoğan ÖZGENÇ

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara