Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Aralık '07

 
Kategori
Kent Tarihi
 

Aspıras

Aspıras
 

Köyün batı tarafında suyu gür iki çeşme vardır. Birisinin adı Kavak Pınarı, diğerinin adı ise Aslanı (Aslanlı) dır. Aslanı'nın suyu daha gürdür. Yanında su olukları, çamaşır yıkamak için düz 1-2 m2 civarında taşlar vardır. Bu taşlar üzerinde köylü kadınlarımız çamaşır yıkarlardı. Su oluklarında ise buğday, arpa, fiğ gibi tahıllar yıkanırdı. Bu çeşmeye Aslanı ( Aslanlı) denmesinin nedeni orada bir Aslan Heykeli'nin bulunması idi. Ama şimdi o aslan yok. Bizim küçüklüğümüzde o zaman ki büyüklerimizin anlattıklarına göre heykel ile oyun oynar, onun sırtına binerlermiş. Sonra şehirden bir araba gelmiş, alıp götürmüşler. Şimdi o Aslan Heykeli Kastamonu Müzesi bahçesinde bulunuyor. Yanında da Tosya'dan getirildiğini yazıyorlar. Köyümüzün adı yok.

Bunu neden yazdığıma gelince; Eskiden köyümüzde yüksek kademeden birilerinin bulunduğunu söylemek istiyorum.

Kastamonu'da okurken bir Gözlüklü Teyze vardı. Çok ekmeğini yedim. Kabrinde rahat etsin, O'nun beyi Abdullah Amca emekli komiserdi. Konuşmamızda nereli olduğumu sordu. Bende Tosya'nın Aspıras (Kayaönü) köyünden olduğumu söyleyince bizim de bildiğimiz öyküyü anlattı.

Zamanında köyümüzde Paşa yaşarmış. O da köylüler gibi çiftçilik yapar, hayvan beslermiş. Hayvanlar sıraya göre tüm köylüler tarafından güdülürmüş (otlatılırmış). Sıra Paşa'ya gelmiş. Köylüler Paşa'ya " Haydi sıra sende" diyerek hayvanları otlatmasını istemişler. Paşa ne kadar gitmek istemese de mecbur kalmış. Sabahleyin almış eline sopayı, sırtına azığını, katmış önüne hayvanları otlatmaya götürmüş. O gün akşamı etmiş hayvanlarla. Sığırları akşam teslim ettikten sonra köylülere bir duyuru yapmış. Bu duyuru da "Yarın kimse bir yere gitmeyecek, köy meydanında toplanacaklar" demiş. Sabah köylüler toplanmış meydanda. Paşa'yı çobanlık için zorlayanları bir yere toplamış. Bir darağacı kurdurmuş. Başlamış astırmaya. As, as, as bire as, AS BİRE AS diyerek elebaşıları astırmış. Köyümüzün adı da buradan gelmiş. Böylece ASPIRAS olmuş. (Resimde Aslalı'nın bulunduğu yer görülüyor.)

Bu ad hep böyle söylenir. Biz adından memnunduk ama memnun olmayanlar değiştirdiler. Bir tarihi de tarihe gömdüler. Bana bu olayı devlet görevlisi anlatmıştı.

 
Toplam blog
: 21
: 1192
Kayıt tarihi
: 06.12.06
 
 

31 Ocak 1948 doğumluyum. Babamın adı Osman, annem Şerife'dir. İlkokulu Kayaönü (Aspıras), ortaokulu ..