Atalarımız ne demiş domuzdan post...."

Evet sevgili Blog okuyucuları. Teşbihte hata olmaz diyerek yazıma başlamak istiyorum.

Büyüklerimiz boşuna dememişler "Domuzdan post gavurdan dost olmaz" diye. Fransa kendisinden bekleneni yaptı.

Başta Başbakanımız ve Dış İşleri Bakanımız olmak üzere, AKP hükümeti, tepki olarak ister öyle desin, ister böyle desin, hepsi boş. Niye mi? Çünkü ekonomik bağımsızlığımız yok.

Çünkü adamlar, Ülkemizdeki sıcak paralarını yanlarına çekebilecekleri diğer ülkelerle birlikte hareket edip, bir çekerlerse alimallah, borsamız çöker, dövizler alır başını gider.

Onun için, biz birilerinin dediği gibi şöyle yaparız, yada böyle yaparız diyerek ahkam kesmelerine bakmayalım.

Bakmayalım, çünkü bunun sonucunda zararlı çıkacak olan gene biz oluruz.

Peki ne yapalım? Bu adamların yaptığını sineye mi çekeceğiz? Evet sineye çekeceğiz ve sonrasında da aklımızı başımıza toplayıp, ekonomik bağımsızlığımızı sağlama cihetine nasıl gideriz diye düşüneceğiz.

Bence, AKP'nin en büyük hatası, bir Parti Başkanımızın ifade ettiği 200 milyar dolarlık borç ile devraldıkları İktidarda, yatırım adı altında borç paralarla harcamalar yaparak, bazı Şirketlere ihalelerin verilmesi sonucu, borç yükünü 400 milyar dolara çıkartmış olmasıdır.

AKP hükümeti olarak sizler değilmiydiniz, kredi kartları konusunda vatandaşı uyarıp, herkes ayağını yorganına göre uzatsın diyen.

Peki bir vatandaş olarak şimdi ben sizlere sormak istiyorum. Sizler niçin yurt dışından temin ettiğiniz kredilerle şu Ülkeyi boçlandırdınız?

Bu Ülkeye hizmet değildir. Bu Ülkeye ve Ülke insanına kötülüktür.

İnsanımız elbette en iyi şeylere layıktır. Duble yollara tabii ki yapılmalıydı.. Hızlı trene binmek, gideceğiniz yere en seri ve güvenli bir şekilde gitmek, tabii ki hepimizin en doğal hakkıydı.

Ama, borç parayla yatırım yapılır mı? Ülkeyi yönetenlerin bir çoğu ticaretten gelen, onunla yakından uzaktan ilgisi olan insanlardır. Hangisi, böyle bir şeyi yapmaya cesaret etmişdir kendi özel ticari yaşamında?

Siz AKP hükümeti olarak, İktidara geldiğinizde şu borçları ödeme cihetine gitseydiniz, Amerikalısına da, Fransızına da yaklaşımınız farklı olabilirdi ve acaba şu Fransızlara şöyle yaparsak, onlarda paralarını çekerler mi, borsamız çöker mi, döviz fırlar mı diye düşünmezdiniz.

Ondan da öte, Ülke insanının maaşına zam yapılacağında, bütçemizde paramız yok demezdiniz ve bu insanlara adam gibi para verir insanca yaşamalarına imkan verebilirdiniz.

Onun için Ülkesini seven sade bir vatandaş olarak diyorum ki,

DEVLETİ VE ÜLKE İNSANINI DAHA FAZLA BORÇ BATAĞI İÇERİSİNE SOKMADAN, DEVLETİN MEVCUT OLAN BORCUNU,

YATIRIMLARI KISARAK, HATTA HİÇ YATIRIM YAPMAYARAK MI,

TMSF'Yİ HAREKETE GEÇİREREK HORTUMCULARIN BİR GECEDE GÖTÜRDÜKLERİNİ DAHA FAZLA GECİKTİRMEDEN TAHSİL EDEREK Mİ, YOKSA,

MALİYEYİ HAREKETE GEÇİREREK VERGİ YÜZSÜZLERİNDEN PARALARI DERHAL TAHSİL EDEREK Mİ,

NE ŞEKİLDE YAPACAKSANIZ YAPIN DA, BİR ŞEKİLDE ÖDEYİN VE BİZLERİ SÖZDE DOST OLDUKLARINI İFADE EDEN ÜLKELER KARŞISINDA KÜÇÜK DÜŞÜRMEYİN VE ACZ İÇERİSİNDE BIRAKMAYIN....

Saygılar sunuyorum...