- Kategori
- Güncel
Atanamayan Öğretmen Sorununa Müthiş Çözüm!
Ülkemizin en büyük sorunlarından biri olan atanamayan öğretmenler bir gün mutlaka atanacaklarını bilselerdi güzel olmaz mıydı?
Aşağıda okuyacağınız mektubu, 3 yıldır atama bekleyen, evli ve bir çocuk sahibi bir öğretmen adayı kaleme aldı. Onun tek hayali öğretmen olmaktı. Büyük bir özveriyle 5 yılını fakültede geçirdi. Okul bittikten sonra da KPSS maratonu başladı. Çok yüksek puan almasına rağmen, alanındaki kontejanın az olmasından dolayı bir türlü atanamadı. Her sene yeniden KPSS sınavına hazırlanması gerekti. Ama bir yandan da hayata devam etmek zorundaydı. Evlendi, bir çocuk sahibi oldu. Ama hala atama bekliyor.
Matematik öğretmenliği mezunu aday, atanamayan öğretmenler için güzel bir formül geliştirdi. Bu sistemin uygulanmaya başlaması durumunda yıllardır atama bekleyen öğretmenlere büyük bir umut ışığı doğmuş olacak.
İşte O mektup!
Biraz sonra açıklayacağım yöntem yeni mezunları ikna edemeyebilir ama unutulmamalıdır ki atanamamak bir öğretmenin yaşayacağı en kötü duygulardan biridir. Her öğretmen adayı KPSS sınavına girmeli sonra aldığı puana göre mezun olduğu yıl baz alınarak atanmalıdır. Örneğin ben 2004 mezunu bir öğretmenim. KPSS sınavından 84 puan aldım. Benden önce mezun olmuş ve atanamamış öğretmenler varsa önce onlar puanlarına göre atanmalı sonra sırasıyla bekleyenler atanmalı. Benden daha sonra mezun olmuş bir öğretmen adayı 90 puan almış olsa bile ben atanmadan önce atanmamalı; ancak kendi dönem mezunları arasında daha çabuk atanmak isteyen öğretmen bir sonraki yıl tekrar KPSS sınavına girip puanını yükselterek atanma sırasını daha öne çekebilir.
Peki bu sistem neden uygulanmalı?
1 – Bir öğretmenin KPSS sınavından 80 ve üzeri bir puanı alabilmesi için kesinlikle 1 yılını büyük özveriyle bu sınava adaması gerekiyor. Tamam, 1 yıl adadık olmadı, bir dahaki yıl yine olmadı. Peki, hayatı durdurup KPSS sınavına mı adayacağız; bir işte çalışmak, evlenmek, çocuk sahibi olmak… Bunların hepsi hayatın bir parçası ama bugün KPSS sınavı hayatı tamamen durduruyor. Hele ki birde alan sınavı geldi, eski mezun genel kültür, genel yetenek, eğitim bilimleri çalışmaktan alanını unuttu ama MEB alan bilgisi istiyor. Öğretmen hangi birine çalışacak? Hayatı nasıl yaşayacak? Meçhul.
2 – Özel sektördeki eğitim yöneticileri atanamayan öğretmenleri resmen küçümsüyor. İlk yıl gel ücretsiz çalış beğenirsek işe alırız diyor. Bugün özel okulda çalışıp asgari ücret kadar bile para alamayan öğretmenler var. Özel sektör “işine gelirse” diyor. Haklı da. Devletin sahip çıkmadığı öğretmenine onlar mı sahip çıkacak? Eğer öğretmenler mezuniyet sırasına göre atanırsa herkes bir gün mutlaka atanacak demektir. Hiç umudun olmadan yaşamaktansa bir umutla yaşamak hem öğretmen adayları hem devlet için en idealdir. Öğretmen adayı KPSS’den aldığı puanla atamasını beklerken devamlı sınava çalışmak zorunda olmadığı için özel bir okulda çalışabilir. Örneğin 3 yıl sonra sırası geldiğinde özel okul o öğretmeni kaybetmemek için imkânlarını iyileştirir belki o öğretmen devlet okuluna geçmez ve sıra diğer bekleyenlere gelir. Böylece öğretmende devlette rahat bir nefes alır.
3 – Atanamamak sadece öğretmen adaylarını mı mağdur ediyor? Ya üniversiteye hazırlanan gençler? Geçen yıl sınıf öğretmeni çok atanıyor diye bu bölümü tercih eden gençler bu yıl atama az olması nedeniyle bin pişmanlar. Bu gençlere yazık değil mi? Sıralı atama sistemi olursa gençler tercilerini yaparken hangi branşta kaç kişi bekliyor hangi branşta yığılma var bakarlar ve buna göre tercihlerini yaparlar. Yığılma olan branşlar tercih edilmedikçe bu branşlardaki yığılma zamanla azalır böylece herkes daha çabuk atanılabilecek branşlara yönelir. Gençlerimiz doğru yönlendirilmiş bekleyen öğretmenlerimizde atanmış olur.
4 – ÖSYM çoğu sınavda olduğu gibi KPSS sınavında da netleri yanlış hesaplıyor ve kimse hiçbir hak iddia edemiyor. Diyelim ki ÖSYM, KPSS sınavında size 3 net eksik gönderdi. O üç netle atamayı kaçırdınız ve her şey bitti; ama sıralı atamada bu yıl atamayı ÖSYM yüzünden kaçırsanız da en geç 1 yıl sonra atanırsınız. Böylece ÖSYM en fazla bir yılınızı çalabilir, öğretmenlik hayatınızı değil.
Daha çok neden var ama bence bu dördü en önemlileri. Başbakanım, MEB Bakanım, Milletvekillerim, bu yazıyı okuyan bütün değerli insanlar, atanamayan, atanan, yeni mezun olacak öğretmen arkadaşlarım. Hepinizi duyarlı olmaya, öğretmene bir umut vermeye çağırıyorum. Herkes sırayla atansın, atanamayan öğretmen kalmasın.
Öğr.Gör.Ekrem ÇELİKİZ