- Kategori
- Basın Yayın / Medya
Atatürk'ün ilk basın toplantısı ''16 Ocak 1923''

Milliyet
Sevgili Ata'mızın Gazetecilerle yapmış olduğu, ilk Basın Toplantısının Yıldönümü!
''16 Ocak 1923''
Başkomutanlık Meydan Savaşı ''Büyük Zafer'le sonuçlanmış, Mudanya'da imzalanan ateşkes antlaşmasıyla tüm Anadolu işgalciden temizleniyor, İstanbul ve Batı Trakya, Lozan'da başlayan ve yeni Türk Devletinin sınırlarının çizildiği görüşmelerin sonucunu bekliyordu. Ülke bir yandan sevinç içinde çalkalanıyor, bir yandan da, mücadelenin önderliğinin geleceğe yönelik planlarını merak ediyordu. Sonunda, gazetecilerin beklediği an gelmiş, Mustafa Kemal, İzmit'te bir basın toplantısını kabul etmişti.. Ve ilk kez 16 Ocak 1923'te basın toplantısı için, buluşulucaktı...
İstanbul Gazetelerine Toplu Demeç
Mustafa Kemal, kurmayı düşündüğü Halk fırkası'yla ilgili olarak halkın nabzını yoklamak, bu arada toplumda bir deprem etkisi yapacak atılım ve devrimlerin arifesinde, aydınlarla görüşmek istiyordu.
Aynı günlerde, Kurtuluş Savaşı'nı ve Mustafa Kemal'i başından beri kalemleriyle destekleyen, İstanbul'da yayımlanan altı büyük gazetenin başyazarı da gelişmeler konusunda düşüncelerini öğrenmek üzere görüşme talebinde bulunmuşlardı.
Buluşma, İzmit'te gerçekleşti.
Tevhid-i Efkar'dan Velit Ebüzziya, Vakit'ten Ahmet Emin (Yalman), Akşam'dan Falih Rıfkı Atay, İleri'den Suphi Nuri İleri, İkdam'dan Yakup Kadri (Karaosmanoğlu) ve Tanin'den İsmail Müştak (Mayakon), Adnan Adıvar'ın başkanlığında, İstanbul'dan getirildiler. Aynı kafilede Halide Edip Adıvar ve Kızılay Başkanı Hamit Bey de yer almaktaydı. Bu topluluğa İleri gazetesinin İzmit muhabiri Hakkı Kılıçoğlu'da katıldı.
16 Ocak Salı akşamı, 21.30'da başlayan toplantı, 03.00'te sona erdi.
Mustafa Kemal, toplantıda gazetecilerin sorularına verdiği cevaplarda, Osmanlı savaş politikasından, ulusal bağımsızlık mücadelesine, mücadele sırasında karşılaşılan sorun ve çözümlere, o döneme kadar yapılan çalışmalara ve ileride yapılması gerekenlere değindi.
''Milli Mücadele'nin maksat ve gayesi, milletin tam istiklalini ve kayıtsız şartsız hakimiyetini temin etmek ve devam ettirmektir. 1 Kasım'da, Büyük Millet Meclisi'nde verilen karar, yeni Türkiye devletinin mahiyetini bir defa daha vurguladı.
''Bu milletin çoğunluğu bizimle olursa;fırka deyiniz, ne derseniz deyiniz, yürütmek mümkündür. Çoğunluk beraber değilse;grup deyiniz, heyet deyiniz, buna dayanarak inkilapta muvaffakiyet mümkün olamaz.'
''Dünyada denge denilen bir şey vardır. Biz, onun haricinde değiliz. Doğrusunu söylemek lazım gelirse;bu dakikada emniyete değer olan siyaset, yalnız kendi varlığımıza dayanmaktır..''
''Sulh olmak ihtimali vardır. Olmamak ihtimalini de nazarı dikkatte tutmaktayız. Tedbirlerimiz vardır. Çünkü canımız çok yandı, çok aldatılmışızdır.''
O gün ilk basın toplantısını gerçekleştiren Mustafa Kemal Atatürk, şimdi yaşasaydı acaba bizlerle nasıl söyleşirdi?
Eminim nutku tutulurdu!
Gönül Teşekkürüm:
Kaynak:Büyükçekmece Belediyesi Kültür Hizmetleri.
Her alanda olduğu gibi, Kültür Hizmetlerinde de bire bir, her şeyiyle kendisi ilgilenen, Büyükçekmece Belediye Başkanı Sayın Dr. Hasan Akgün Beyefendiye, buradan çok özel teşekkürlerimi iletiyorum..
Bu arada kendisinin bana vermiş olduğu bir çok sözden sadece biri olan, ''Onlar KOCAMAN çocuklar'' adı altındaki söyleşiyi gerçekleştirmemiz için, Sayın Başkanımdan haber beklediğimi (bir daha) hatırlatıyorum!?
İnşallah kulaklarınız çınlamıştır efendim. :)
Sevgim saygımla.
''Melekler yüreğinizden öpsün''
Sabiha Rana
''16 Ocak 1923''
Başkomutanlık Meydan Savaşı ''Büyük Zafer'le sonuçlanmış, Mudanya'da imzalanan ateşkes antlaşmasıyla tüm Anadolu işgalciden temizleniyor, İstanbul ve Batı Trakya, Lozan'da başlayan ve yeni Türk Devletinin sınırlarının çizildiği görüşmelerin sonucunu bekliyordu. Ülke bir yandan sevinç içinde çalkalanıyor, bir yandan da, mücadelenin önderliğinin geleceğe yönelik planlarını merak ediyordu. Sonunda, gazetecilerin beklediği an gelmiş, Mustafa Kemal, İzmit'te bir basın toplantısını kabul etmişti.. Ve ilk kez 16 Ocak 1923'te basın toplantısı için, buluşulucaktı...
İstanbul Gazetelerine Toplu Demeç
Mustafa Kemal, kurmayı düşündüğü Halk fırkası'yla ilgili olarak halkın nabzını yoklamak, bu arada toplumda bir deprem etkisi yapacak atılım ve devrimlerin arifesinde, aydınlarla görüşmek istiyordu.
Aynı günlerde, Kurtuluş Savaşı'nı ve Mustafa Kemal'i başından beri kalemleriyle destekleyen, İstanbul'da yayımlanan altı büyük gazetenin başyazarı da gelişmeler konusunda düşüncelerini öğrenmek üzere görüşme talebinde bulunmuşlardı.
Buluşma, İzmit'te gerçekleşti.
Tevhid-i Efkar'dan Velit Ebüzziya, Vakit'ten Ahmet Emin (Yalman), Akşam'dan Falih Rıfkı Atay, İleri'den Suphi Nuri İleri, İkdam'dan Yakup Kadri (Karaosmanoğlu) ve Tanin'den İsmail Müştak (Mayakon), Adnan Adıvar'ın başkanlığında, İstanbul'dan getirildiler. Aynı kafilede Halide Edip Adıvar ve Kızılay Başkanı Hamit Bey de yer almaktaydı. Bu topluluğa İleri gazetesinin İzmit muhabiri Hakkı Kılıçoğlu'da katıldı.
16 Ocak Salı akşamı, 21.30'da başlayan toplantı, 03.00'te sona erdi.
Mustafa Kemal, toplantıda gazetecilerin sorularına verdiği cevaplarda, Osmanlı savaş politikasından, ulusal bağımsızlık mücadelesine, mücadele sırasında karşılaşılan sorun ve çözümlere, o döneme kadar yapılan çalışmalara ve ileride yapılması gerekenlere değindi.
''Milli Mücadele'nin maksat ve gayesi, milletin tam istiklalini ve kayıtsız şartsız hakimiyetini temin etmek ve devam ettirmektir. 1 Kasım'da, Büyük Millet Meclisi'nde verilen karar, yeni Türkiye devletinin mahiyetini bir defa daha vurguladı.
''Bu milletin çoğunluğu bizimle olursa;fırka deyiniz, ne derseniz deyiniz, yürütmek mümkündür. Çoğunluk beraber değilse;grup deyiniz, heyet deyiniz, buna dayanarak inkilapta muvaffakiyet mümkün olamaz.'
''Dünyada denge denilen bir şey vardır. Biz, onun haricinde değiliz. Doğrusunu söylemek lazım gelirse;bu dakikada emniyete değer olan siyaset, yalnız kendi varlığımıza dayanmaktır..''
''Sulh olmak ihtimali vardır. Olmamak ihtimalini de nazarı dikkatte tutmaktayız. Tedbirlerimiz vardır. Çünkü canımız çok yandı, çok aldatılmışızdır.''
O gün ilk basın toplantısını gerçekleştiren Mustafa Kemal Atatürk, şimdi yaşasaydı acaba bizlerle nasıl söyleşirdi?
Eminim nutku tutulurdu!
Gönül Teşekkürüm:
Kaynak:Büyükçekmece Belediyesi Kültür Hizmetleri.
Her alanda olduğu gibi, Kültür Hizmetlerinde de bire bir, her şeyiyle kendisi ilgilenen, Büyükçekmece Belediye Başkanı Sayın Dr. Hasan Akgün Beyefendiye, buradan çok özel teşekkürlerimi iletiyorum..
Bu arada kendisinin bana vermiş olduğu bir çok sözden sadece biri olan, ''Onlar KOCAMAN çocuklar'' adı altındaki söyleşiyi gerçekleştirmemiz için, Sayın Başkanımdan haber beklediğimi (bir daha) hatırlatıyorum!?
İnşallah kulaklarınız çınlamıştır efendim. :)
Sevgim saygımla.
''Melekler yüreğinizden öpsün''
Sabiha Rana