Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '10

 
Kategori
Eğitim
 

Atatürkçü eğitimden nasıl uzaklaşılıyor…

Atatürkçü eğitimden nasıl uzaklaşılıyor…
 

Atatürkçü eğitimden nasıl uzaklaşılıyor…

Atatürk’ün milli eğitime ne kadar önem verdiği herkesçe bilinir. Bilinen bir şey daha var ki, o da Atatürk fikir, ideal ve inkılaplarının unutturulmak için ne kadar büyük bir gayretle çalışıldığıdır. Bunun başarılamayacağı kesindir. Ama bu uğurda büyük bir gayretle çalışanları da tebrik etmek lazımdır.

Atatürkçü düşünceyi unutturmanın en kestirme yolu onu çocuklarımıza gerçek olarak tanıtmamaktan geçer. Şimdi Atatürkçü düşünceden nasıl uzaklaşıldığını görelim.

9 Ağustos 2006 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) kurum tanıtma yönetmeliğinde yapılan değişiklikle okulların başındaki Türkiye Cumhuriyeti ibaresi kaldırıldı.

Milli Eğitimde yönetici atama yönetmeliği değiştirildi.

Özel Yurtlar yönetmeliği değiştirilerek, bu yurtlarda dini propaganda yapmak suç olmaktan çıkarıldı.

700 e yakın imam kurumlar arası atama ile Milli Eğitim Bakanlığı kadrosuna geçti.

Temel eğitim politikalarını belirleyen, kitapları inceleyen ve programları hazırlayan, Talim Terbiye kurulunun sadece tüm üyeleri değil 167 uzmanı da işten uzaklaştırıldı.

1739 Sayılı Milli Eğitim kanununda yapılan değişikliklerle, önce yardımcı ders kitapları ve eğitim araçlarının, sonra ders kitapları, çalışma kitapları ve öğretmen kılavuz kitaplarını inceleme ve denetleme yetkisi Talim Terbiye kurulundan alındı.

Onuncu yıl marşı ders kitaplarından çıkartıldı.

Beyoğlu belediyesinin İlköğretim okullarına dağıttığı Resimli Trafik Rehberinde şu ifadeler yer aldı. “Kuşkusuz trafik kazaları da diğer büyüklü küçüklü olaylar gibi takdiri ilahidir. Çünkü her şey Allahın takdirine bağlıdır. Onun ilminin, takdirinin dışında bir şey olmaz, olamaz. Hatta bir yaprak dahi onun izni olmadan kıpırdayamaz. Bu bakımdan bazılarının, “Trafik kazaları kader değildir” teraneleri, bizim tevhid/birlik esası üzerine kurulu inançlarımıza aykırıdır.
Yeni ders kitaplarında padişah Vahdettin ve Sadrazam Damat Ferit’in İngilizlerle işbirliği yaptığı anlatılmıyor.

Yeni ders kitaplarında Vahdettin ve Atatürk arasında uyum olduğunu çağrıştıran ifadeler yer alıyor.

Yeni ders kitaplarında Vahdettin’in İngilizlere sığındığı bilgisi bulunmuyor.

Yeni ders kitaplarında Halifeliğin kaldırılışı laikliğe geçişin büyük adımı olarak ele alınmıyor.

Sekizinci sınıflarda okutulan “din kültürü ve ahlak bilgisi” kitabında, tarikatlar yeni bir anlam verilerek övülüyor.

Sekizinci sınıfta okutulan İnkılap Tarihi kitabından, Atatürk’ün eşi Latife hanımın başı açık fotoğrafı çıkartılıp örtülü fotoğrafı konuldu.

Yeni ders kitaplarında laiklik tanımlanırken, laikliğin dinsizlik olduğunu sağlayacak “dini olmayan şey” ifadesi kullanılıyor.

Liseler için hazırlanan ders kitaplarına Atatürk’ün nutku konmazken, “Türkler bir milyon kürdü ve otuz bin Ermeni’yi katletti” diyen Orhan Pamuk konuluyor.
Yeni ders kitaplarında Şeyh Sait ayaklanmasının adı, “Doğu isyanı” olarak değiştirilirken şeyh Sait’in tarikat lideri olduğu bilgisine yer verilmiyor.
2 Ekim 1920 de Konya’da Büyük Millet Meclisi’ne karşı İngiliz ve Fransız’ların desteği ile başlayan “Delibaş Mehmet isyanı” ve isyancıların başı Delibaş Mehmet’in bir İngiliz yardımı ile Yunanistan’a sığınması yeni kitapta yer almıyor. Delibaş Mehmet, bu gün Konya’nın bazı yörelerinde evliya olarak tanıtılıyor.
İlköğretim öğrencileri için bastırılan “Yüz Temel Eser” uygulamasıyla yayınlanan kitaplarda Atatürk, laiklik ve Cumhuriyet karşıtı ifadeler, hurafeler ve argo sözler, yabancı masal kahramanlarının diyaloglarına İslami sözler serpiştirildi. Tarikat liderlerinin yasaklanmış kitapları takma isimlerle öğrencilere sunuldu.
Yüz temel eserden bazı örnekler: Ecevit’in kafası, Cum Sezer’in sopası, aptal olduk hepimiz, Kafaları kopası.

Benzer örnekleri çoğaltmak mümkün. Ama bu kafadaki eğitimin başındakilerin bizi nereye götürmek istedikleri sanırım belli.

Kaynak: Güncel meydan

16/01/2010

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..