Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Eylül '22

 
Kategori
Güncel
 

ATIL KURT ÖYKÜLERİ

ATIL KURT, ATIL KURT

 

Efendilere kızıyorsunuz köleleri, en has da değil üstelik yüzünü bir kez yakından görmemiş olan köleler cevap veriyor. Cevap verseler yine iyi, yakaladıklarını dövüyor, yakalayamadıklarına sövüyordu.

Bu tüm modern köleliğin özel iziydi ki bunu yüz yıl önce biz Türkler Osmanlı iken de görmüştük hatırlayın Mehmet Akif ne diyordu...

 

Sahiden 1. Dünya Savaşında bizimle Kazak Tugayları Kafkas cephesinde, Çanakkale'de ise Anzaklar, Hindular, Filistin’de Yahudiler ve sonra hatta Araplar vardı. Hepsi de bir şekilde İngilizler ya da Ruslar yani efendileri adına savaşıyordu.

 

Modern bilim sadece bunu yaptı demek yanlış olur da modern dünya medeniyeti şimdilerde bunu daha da kurumsallaştırdı. Haberleri yöneterek, medyayı denetim altına alarak bunu yaptı. Başka ne ya da nasıl yaptı, eğiterek yaptı, felsefe ile yaptı, sosyoloji bilimi ile yaptı.

 

Önce insan olmanın tarifini yaparak tüketim araçlarını sürekli güncelleyen medeniyet önce bağımlılar sonra da bağımlılığın tatmini için gönüllü köleliği icat etti.

 

Şimdi elbette iyice denetim altına alınan insan, bu denetim sayesinde uzaktan da olsa efendisine hizmet edebilmeli bu uğurda tüm rezillikleri gösterebilmeli hatta diğerlerini bu uğurda ekarte edebilmek için öldürmek de dâhil her türlü hileye başvurabilmeliydi. Öyle oldu. Ne için?

 

Medeniyetin ona tüketirsen daha mutlu olacaksın dediği şeylerin tüketim hakkına sahip olabilmek için.

 

Sahip oldu mu?

Kısmen.

Peki insanlık, insan daha fazla tükettiği için daha mı mutlu?

Şüpheli...

 

O halde bir bakıma insanlar tarafından evcilleştirmek hani sevimli dostlarımız var; köpekler. O köpekler ki insanın koyununu güdüyor, evini bekliyor, insana her konuda neredeyse tam itaat ediyor ya. Esasında sahibi azılı bir katil, kötü bir adam ya da kadın olmasına bakmıyor ya bunun gibi insan da sanıyorum düşünmeden yaptığı eylemlerle bir nevi derecesini insandan negatif yönde aşağı doğru çekmiş oluyor.

Zaman zaman bazı gülük (espri diyorlar biz gülük diyelim) üreticileri bazı güzel hatta ders niteliğinde içerikler ortaya çıkarıyor. Millet çoğunlukla gülüyor ama derinlemesine irdelendiğinde çok anlamlı hikâyeler esasında...

 

Bir Tarkan fıkrası vardır. Hani şu bizim çizgi karakter hep kahraman olur ve bir de kurdu vardır. Tarkan yakışıklıdır, kahramandır ve biraz da tabi ki çapkındır. Onun özel bir şey yapmasına gerek yoktur. O gittiği her düşman toprağı olduğunda bir daha keyiflidir, kadınlar bu kahramanla birlikte olmak için adeta yarışırlar.

 

Bu durumda elbette kurt hep 2. plâna düşer ki, duruma bozulan kurt;

 

"-Hep atıl kurt, atıl kurt. Hiç katıl kurt diyen yok."

 

Demem o ki insan okur, insan düşünür. İnsan sadece tüketimden ibaret bir obur değildir. Elbette biz diyoruz da kime ne diyoruz durumunda biri olarak içimizde kalmasın, yük diyerek…

 

 

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..