Aujourd’hui la Turquie

Bugün Türkiye gazetesi 50. Sayısına ulaştı.
Binlerce kilometrelik yol bir tek adımla başlar der Konfüçyüs. İşte böyle bir yolculuk: Mireille Sadege ve Hüseyin Latif’in Aujord’hui la Turquie ile başladıkları yolculuk.

Fransızca bir gazete. Gerçekten zor yaşatmak ve kitlelere ulaşmak.
Öylesine bir emek, öylesine bir sevgi yaşatıyor olmalı, ya da inanç…
Zor bir yoldu çıktıkları yol. Ama onlar bu yoldaki tüm kırılma noktalarını, tüm dönüm noktalarını aştılar ve 50. sayıya ulaştılar.

Benim onlarla tanışıklığım 2000 yıllarına uzanmaktadır. O zamanlar internetle yeni tanışmıştım. İnternetle dolaşırken Bizim Avrupa ile karşılaştım. Bir ileti gönderdim “gazetenize yazabilir miyim?”diye. Sevgili Hüseyin Latif’ten hemen yanıt geldi; “Elbette neden olmasın?” Ben de bu yolculuğa oradan katıldım. Daha sonra yolculuğa katılanların çoğaldığını görmek beni daha da zenginleştirdi.
Hüseyin Latif’le ise 2003 yılında Beyoğlu’nda Yeşilçam Kahve’de karşılaştık ilk kez. Ben Bodrum’dan bir iş için İstanbul’a gelmiştim. Sonra Hüseyin Bey Bodrum’a bizi ziyarete geldi. Parmakların ucundaki dostluk büyüyerek çoğaldı. Mireille Sadege ile ise tanışmamız yıllar sonra 2006 yılında oldu. Gözlerindeki ışıktan yüreğindeki sevgiyi görebildiğiniz heyecan dolu bu genç ve güzel kadını tanımaktan çok mutluyum. İyi ki tanıdım. Yıldızlarda olan bir hayali gerçekleştirdiğine inanıyorum. Elimde tuttuğum 50 sayısı olan bu gazete gerçekten zor bir hayalin yaşama geçirildiği bir sevda belki de…
Mireille’in gözündeki pırıltı başarmanın bir heyecanı. Sevgi dolu konuşması ise yüreğinin sesi…
İleti kutuma bir gün bir davetiye düşüverdi.

“Aujourd’hui la Turquie” gazetesinin 50. sayısı ve Fransa’daki Türk Yılı pilotaj komitesinin İstanbul’daki 6. toplantısı vesilesiyle Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi Sayın Bernard Émié ile eşleri Hanımefendi, Sayın Müyesser Saka ve eşi,
26 Mayıs 2009 Salı günü, saat 18.30’da verecekleri bir resepsiyonu onurlandırmalarından mutluluk duyacaklardır.
Fransız Sarayı
Nuru Ziya Sokağı No: 10
Beyoğlu – İstanbul”

Böyle önemli bir davete katılmamam olası değildi. Hemen biletimi aldım ve İstanbul’a geldim.

Tarih 26 Mayıs 2009 yer Beyoğlu’ndaki Fransız Sarayı. Nuru Ziya sokağının başına geldiğimizde o dik ve merdivenli yoldan aşağı nasıl ineceğimi düşündüm. Yol gözümde büyüdü, upuzun oldu. Yolu geçemeyeceğimi düşündüm. Oya’nın koluna sıkıca yapıştım. Ağır ağır ilerledik. Sokakta benimle beraber aynı yöne doğru giden birçok insan vardı. Kapıya geldik, birden kuyruk oluştu. “Ne denli çok muşuz?” diye düşündüm. Kapıdaki görevli bizi yönlendirdi. Birlikte görkemli bir binanın kapısından girdik. Kapıda güler yüzüyle bizi üç güzel genç kız karşıladı. Geniş koridoru geçtik, balkona çıktığımız anda kendimizi yeşillikler içinde bir bahçede bulduk. Konuklar yavaş yavaş gelmeye başlamışlardı. Bahçenin her tarafına çiçekler gibi dağıldık. O yokuşun başındayken böyle bir güzellikle karşılaşacağımı kesinlikle tahmin edemezdim. Kendime kızdım söylendiğim için. Bu kent, İstanbul nasıl da gizemli bir kentmiş. Ne kadar çok cenneti içinde saklıyormuş. Nuru Ziya Sokağından geçseniz kesinlikle bu güzelliği göremezsiniz. O duvarlarla çevrili bahçenin kalın demirlerden yapılmış kapısından geçip etrafı yeşilliklerle bezeniş yolu geçip, binanın içine girdikten sonra da o görkemli salonları geçmeniz gerekiyor. Sonra cennettesiniz.
Aujourd’hui la Turquie gazetesine yaraşır bir mekân doğrusu.

Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi Sayın Bernard Émié ile sayın eşleri konukları için gerçekten çok özenle hazırlanmışlardı. Böyle bir etkinliğin ev sahibi olarak, onlar da Fransa’dan Türkiye’ye kurulan kültür köprüsünün bir parçası olmaktan gurur duyuyorlardı.

Hüseyin Latif konuşmasına; “Bir gazete yayınlamak düşünce, ideal ve finansmanının birleştiği üçayaklı yapı olmalıdır.1535 te Kanuni Sultan Süleyman ile Fransa Kralı 1. François’nın iş birliği ile başlayan 474 yıllık Türk-Fransız ilişkileri günümüz ekonomik ve sosyal koşullarından da esinlenerek ortak bir amaç uğrunda birleştirmek de yukarıdaki tanımın çerçevesinde kalır.” Diye başladı.

Fransız Büyükelçisi Bernard Émié gazetenin Türk- Fransız dostluğuna büyük katkıda bulunduğunu söyleyerek sözlerine başladı. Ekonomik bunalıma karşın yayın yaşamını sürdüren gazeteye Fransız firmalarını destek vermeye çağırdı. Fransa’da önümüzdeki temmuzda başlayacak olan “Türkiye Yılı” hazırlık kurulunun altıncı ve son toplantısının bugün burada yapıldığını söyledi.
50 aylık bir yayın sürecinde destek gördüğü kadar bazı çevrelerden de sinsice kösteklendiğini ifade etti.

Aslında bu davet bir başarının öyküsü, zoru başarmanın öyküsü.
Elimde tuttuğum gazetem Aujourd’hui la Turquie pırıl pırıl içerik açısından zengin bir gazete. 2009 yılı başından beri gazetemin bir bölümü Türkçe çıkmaktadır. Bu da paylaşımlarının çok olacağını, daha fazla insana ulaşacağının bir göstergesidir.

Mireille Sadege ise “Ve işte 50 ay oldu bile! Bu sefer ki özel bir yazı, çünkü ilk defa bu kadar çok heyecan duyuyorum diye başlıyor “Avrupalı Türkiye ve düşünce özgürlüğü için 50 ay” başlıklı yazısına.
Oysa bir hayal olarak başlamışlardı yolculuklarına, hayal gerçeğe dönüştü.
Seçkin davetliler heyecanla kutladılar gazetemizin 50. Sayısını.
Gözlerinden yüreğinin sevgisi eksik olmayan sevgili Mireille, tanışmaktan, dostluklarından onur duyduğum sevgili Hüseyin ve Hasan Latif kardeşler inanıyorum ki başarınız çoğalarak devam edecek.

Türkiye Cumhuriyeti var oldukça dostluk köprüsü olan gazeteniz de var olacaktır.
Uzun bir yaşam yoluydu yolunuz güvenle ve özgürce bu yolda başarıyla ilerleyeceğinize tüm yüreğimle inanıyorum.