Avatar'ı Beğenmedim !

Dinlediğim müzikte, okuduğum kitapta, izlediğim filmde kendimi belirli bir beğeni kalıbının içine sıkıştırmamaya çalışıyorum. Yani şu müziği kesinlikle dinlemem, yok şu tür kitaplar hiç ilgimi çekmez , şu filmlerden nefret ederim gibi kesin ölçülerim olmasın, önyargılı olmayayım istiyorum. Oluşturduğum bu kalıpların beni düşünsel, duygusal ve estetik yönden kısıtlayabileceğini, belki de çok hoşuma gidebilecek ayrıntıları ve keyifleri kaçırabileceğimi düşünüyorum .

Tabi bu benim sadece idealize ettiğim düşünce tarzım. Buna uymam pek de mümkün olmuyor. Çünkü hem zamanımız çok değerli ve ayrıca sonsuz değil hem de bu kültürel, sanatsal alışverişin maddi bir karşılığı var. Yani zorunlu olarak kendi kısıtlarımızı oluşturuyoruz. Böyle olunca da daha fazla keyif alacağımızı düşündüklerimize öncelik tanıyoruz doğal olarak.Yaşadıklarımız, deneyimlerimiz de bu öncelik belirlemelerimizde bize yol gösteriyor.
İyiki de gösteriyor.

Ama inkar da etmeyelim bir filmi, kitabı ya da müziği seçerken çevremizin söylediklerinden de etkileniyoruz.
Ben de etkilendim.

Titanic gibi harika bir filmi yönetmiş bir yönetmen işin içindeyse eğer,
böyle bir filmin çekilebilmesi için uygun teknoloji 14 yıl beklendiyse ,
olağanüstü bir film maliyeti söz konusuysa,
gazete ve internet eleştirilerinde "haaaarika" bir film deniyorsa,
seyreden eş, dost, tanıdık "görsel bir şölen, çok beğendik" diyorsa,
e etkileniyor insan işte...

Ama sonuç da her zaman bizim beklediğimiz gibi olmayabiliyor. Bazen hiç ummadığımız bir keyif ya da kazanç bazen de tam bir hayal kırıklığı.
Bu seferki hayal kırıklığı...

Boşuna dememişler renkler ve zevkler tartışılmaz diye.
Aslında hayal kırıklığına uğramamam gerekirdi. Çünkü ben fazlaca fantastik, bilim kurgu filmlerden pek de keyif almadığımı deneyimlemiştim bunca zamandır.
Ama yine de görsellik, konu, hayal gücü, teknoloji bütününde ilgimi çekebilecek , keyif alabileceğim bir film beklentisine girmişim nedense.

Konuya girmem uzun oldu ama "Avatar" filminden bahsediyorum. Filmin konusundan, görsel estetiğinden( görüntü kalitesi, estetiği fena değildi) , mesajlarından bahsetmeyeceğim. Gerek gazete gerekse internette herşeyi fazlasıyla anlatılmış.

Duygusu beni içine almadı. Bildiğimiz gerçeklerin mesaj kaygısıyla aktarımını etkileyici bulmadım.
Ben beğenmedim ,sıkıldım.

Tijen Taşlı- İzmir