Avrupa’nın ‘mülteci’ çözümü: 'Hotspot' (Bekleme Bölgeleri)

Ciddi devletler böyle yapar: Sınırlarından dalanı paldır-küldür içeri alıp kontrolsüz bırakmazlar…

Başlangıçta Türkiye de öyle yaptı… “Mülteci Kampları” tesis etti… Oralarda hem “misafirlerimizi” kontrol altında tuttu, hem de ihtiyaçlarını karşıladı. Lâkin bu imkân ve kabiliyeti ancak 200 bin “sığınmacı”yla sınırlıydı.

“Misafirlerimiz” anormal bir biçimde artınca ve “misafirlik” belirsiz bir vadeye uzayınca iş rayından ve kontrolden çıktı.

Şimdi, resmen 2, Kanal7’ye (03/09/2015 ) göre ise 3 milyon “misafirimiz” var… Ülkenin her yerine dağılmış, tamamen kontrolsüz, her türlü tehlikeye ve tehdide açık ve tehdit unsuru olabilecek potansiyelde! Nitekim dilencilikten insan kaçakçılığı yapanına, silahlı kavgalardan ana yolları kapatmalara kadar çok çeşitli sorunlar çıkmaya başladı!

x   x   x

Öte yandan, bu kadar yoğun mülteci Türkiye’ye sığmıyor, Türkiye’nin imkânları onlara yetmiyor!

Ne yapıyorlar?

Avrupa’ya geçmeye çalışıyorlar…

Ne kadar engellemeye çalışırsak çalışalım bir yolunu buluyor, geçiyorlar.

Euronews’e göre, sadece 2015’in ilk 9 ayında Yunanistan’a deniz yoluyla ulaşan mülteci sayısı 318 binden fazla… İtalya ve İspanya yoluyla Avrupa’ya ulaşanları, karadan geçenleri ekleyin!

Sığınmacılar, bütün Avrupa’ya, bilhassa Fransa, Almanya ve Kuzey Avrupa ülkelerine yayılmak istiyorlar… Sınırları zorluyorlar. Şimdi, Avrupa’nın kucağında gittikçe büyüyen, devasa bir “mülteci” sorunu var… AB ülkeleri bu meseleyi çözmek için toplantı üstüne toplantı yapıyor.

Görüşmelerde bir çözüm biçimi öne çıktı: Buna göre,  “Hotspot” adı verilen,  sığınmacıların kayıt altına alınacağı “bekleme bölgeleri” oluşturulacak.

Tabii bu tedbir, bu “bölgeler” çözümün bir parçası… Ama en önemli parçası… Yüz binlerce sığınmacı kayıt altına alınacak ve kontrol edilebilecek.

Sonraki safha, devletlerin imkânlarına, güçlerine göre “kotayla” mültecileri dağıtma evresi…

Böylece, karmaşanın önüne geçilmiş olacak…

Ülkelerin ekonomik, sosyal dokusu zarar görmeden, mültecilere de bir zarar verilmeden yardımcı olunmaya çalışılacak!

x   x   x

SORUN BAŞA ÇIKILACAK GİBİ DEĞİL

Lâkin hangi tedbiri alırsanız alın göçün arkası kesilecek gibi görünmüyor.

Suriye gittikçe boşalıyor. Göç için milyonlar sırada!

Göçü durdurmanın,

Geriye çevirmenin tek yolu var:

Suriye’de barışı ve düzeni tesis etmek!

Aylan bebeğin resminin dünyayı sarstığı günlerde, ondan birkaç yaş büyük Suriyeli çocuk ne diyordu:

“Siz savaşı durdurun, biz zaten gelmeyiz!”

x   x   x

GÜNAH

Günah, eşyanın düzenine uymayı reddetmektir. İnsan hayatını, yıkmaya, bölmeye, kısaltmaya dayalı her fikir ve hareket bir günahtır. İnsanın komşusundan nefret etmesi de günahlardandır. Çünkü nefret bedeni ve aklı tahrip eder.

Alexis Karel