Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

31 Ocak '10

 
Kategori
Tenis
 

Avustralya açık tenis turnuvasının ardından

Avustralya açık tenis turnuvasının ardından
 

Sezonun dört büyük tenis turnuvasından birisi olan Avustralya Açık bugün sona erdi. Avustralya’nın sanayi şehri Melbourne iki hafta boyunca tenisin starlarını ağırladı. Kimi beklentisi yüksek oyuncular hayal kırıklığına neden olurken, sonuçta tek kadınlar ve tek erkekler klasmanlarında kazananlar sürpriz olmadı. Bazı maçlar düş kırıklığı yaratırken, bazı maçlar ise tenis severlere unutulmaz ziyafetler sundu.

Kadınlar klasmanında finali dünyanın halihazırdaki bir numarası Serene Williams ile yaklaşık iki sene önce henüz yirmi altı yaşındayken ve o zaman dünyanın bir numarasıyken şok bir kararla profesyonel tenisi bırakan, ancak bu turnuvayla geri dönen Justine Henin oynadı. Gerek izleyiciler, gerek organizatörler bakımından çok güzel bir final eşleşmesiydi. Finale kadar bir rüyanın peşinden gelen ve olağanüstü maçlar çıkararak müthiş bir geri dönüşe imza atmak üzere olan Henin’in bu macerasına Williams son verdi ve geçen seneki Avustralya Açık’ın da galibi Serena şampiyonluğa uzandı. Bu Serena Williams’ın on ikinci “Grand Slam” şampiyonluğu oldu. Bu olağanüstü performansla Williams şimdiden tenisin unutulmazları arasında yerini aldı.

Kadınlarda en büyük hayal kırıklığını bir önceki senenin şampiyonu Maria Sharapova yarattı. Böylece henüz birinci turda rakibine elenen Sharapova’ya özel dizayn edilen şık tenis kıyafeti, spor mağazalarının raflarında kaldı.

Erkeklerde son yıllarda olduğu gibi yine bütün turnuvayı Roger Federer domine etti. İsviçreli pek az terleyerek geldiği finalde, İskoç Andy Murray’i yine fazla zorlanmadan mağlup ederek şampiyonluğa ulaşmayı bildi. Böylece toplamda on altıncı “Grand Slam” şampiyonluğuna ulaşan Federer, erişilmesi güç bir rekora imza attı. Halihazırdaki rakipsizliği ve form düzeyi göz önüne alındığında, önümüzdeki turnuvalarda bu rekorunu daha da geliştirmesi hiç sürpriz olmayacak. Gelmiş geçmiş en büyük tenisçi payesine ulaşan Federer, bir nevi tenisin Michael Schumacher’i konumunda. O varsa, diğerleri ikincilik için mücadele ediyor sanki.

Bütün turnuva boyunca idare eder bir oyunla çeyrek finale kadar gelebilen, ancak çeyrek finalde dizindeki sakatlığı gerekçe göstererek maçtan çekilen ve elenen tenisin yeni starlarından Rafael Nadal ise erkekler tarafında en büyük hayal kırıklığına neden oldu. Kuşkusuz gerek izleyiciler, gerek organizatörler bakımından en çok arzu edilen, bir Federer-Nadal finali olurdu.

Turnuvanın tamamına baktığımızda en akılda kalan maç Novak Djovkovic ile Jo-Wilfried Tsonga arasında oynanan çeyrek final maçı oldu. Beş set süren ve Tsonga’nın galibiyetiyle biten maçın son setinde oyuncular adeta en fantastik vuruşu kim yapacak yarışına girdiler ve izleyicilere unutulmaz bir tenis izlettiler. Bu son set tekrar tekrar izlenebilir.

Bir Avustralya Açık daha geride kalırken, Avustralyalılar şimdiden bir sonraki büyük spor organizasyonunu beklemeye başladılar: Formula 1 Avustralya Grand Prix’si...

 
Toplam blog
: 24
: 8110
Kayıt tarihi
: 27.07.08
 
 

Yazının icadından bu yana her insanın içinde bir parça da olsa var olduğuna inandığım yazma isteğimi..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara