- Kategori
- Kültür - Sanat
Ayağımın Tozuyla İzmir
Her şey Ege otlarına olan düşkünlüğümü bilen İzmirli yakın bir arkadaşımın Cibalikapı Balıkçısı’ndan kitabını hediye etmesiyle başladı.
Cibalikapı ve Moda’da iki şubesi bulunan Cibalikapı Balıkçısı İstanbul, Ege ve Akdeniz mutfağından yemek ve mezeleriyle meşhur.
Mekanın yaratıcısı Behzat Şahin Cibalikapı Balıkçısı’nın 10. yılını kutlamak için özel bir şey yapmak istemiş ve mekana ait yemek tariflerini bir kitapta toplamış.
Çok da iyi yapmış.
Kitabın arka kapağındaki Rembetiko CD’si ise işin tadı tuzu olmuş. Dinlerken Ege’yi hayal edebilirsiniz.
Gerçi benim zeytinyağlılara ve Ege otlarına hasretim pek de uzun sürmedi. Hemen sonrasında İzmir’de buldum kendimi.
Liseliler Kendini Kentini Keşfediyor
İstanbul Bilgi Üniversitesi Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetimi, Sanat ve Kültür Yönetimi son sınıf öğrencileriyle birlikte geçtiğimiz hafta İzmir’deydik.
7 yıldır İstanbul’da yapılan proje tüm hızıyla Bursa, Ankara ve İzmir’de de devam ediyor.
BİLGİ öğrencileri bu kez İzmir’de lise öğrencileriyle birlikte kültür sanat projesi tasarlayacaklar. Farklı okul ve semtlerden liseleri gezip hevesle projelerini anlattılar. Liseli öğrencilerden İzmir kentine yönelik düşünmelerini istediler.
Nisan’da tekrar buluşup tasarladıkları kültür sanat projelerini kağıda dökecekler. Liseliler hem kendilerini hem de kentlerini keşfedecekler.
En güzeli de dereceye giren öğrencilerin bu bölümlerde burslu okuma hakkı kazanacak olmaları. Projeye katılmak için hala vakit var bu arada.
Zeytinyağlı Ege mutfağı denince: Radika
İzmirli liseliler kendileri ve kentleri üzerine düşünedursunlar, biz İzmir sokaklarının ve bahar havasının tadını çıkarmaya koyulduk. Sokaklarda midyeyle başladığımız yemeğe, ünlü restoran Radika’da devam ediyoruz.
Sevdiğim tüm otlar önümde.
Turpotundan cibezine, kuru patlıcan dolmasından pazısına kadar masa donatıldı.
Bir de tabi arapsaçlı kurufasulye ve üzerine gül suyu kokulu aşure.
En neşeli müze de İzmir’de...
Yemek sonrası şöyle bir Alsancak sokaklarını turlayalım derken karşıma bir müze tabelası çıktı: Neşe ve Karikatür Müzesi.
Konak Belediyesi’ne ait bu üçüncü butik müzeymiş. Diğer ikisi ise Oyun ve Oyuncak Müzesi ile Mask Müzesi.
Geçtiğimiz aylarda hizmete açıldığını öğrendiğim bu Müze, tarihi binasıyla göz dolduruyor. İçeride ise 1900’lü yılların başında yayınlanan karikatürlerden, Oğuz Aral’ın Avni’sine, Eflatun Nuri’den Altan Erbulak’a kadar geniş bir yelpaze sunuluyor.
Açılış Sergisi olarak da Akdenizlilerin mizah birikimlerini derleyen Akdeniz Neşesi yer alıyor. Üstelik hafta sonları mizah üzerine atölyeler düzenleniyor.
Bu güzel 4 günün ardından, İzmir’i damağımda bıraktığı güzel tadlar, burnumda deniz kokusu ve yüzümde gülümsemeyle geride bırakıyorum.
İlgili linkler:
https://twitter.com/#!/LiseProjesi2012
http://www.facebook.com/#!/liselilerkendinikentinikesfediyor