Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Temmuz '20

 
Kategori
Güncel
 

AYASOFYA ZATEN CAMİYDİ

AYASOFYA ZATEN CAMİYDİ

 

          Danıştayın 10. Dairesi 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının; gerek Atatürk’ün imzası yönünden, gerekse iki sayfalık Bakanlar kararı metninin birinci ve ikinci sayfalarının kayıt numara ve tarihlerinin uyumsuzluğuna ve TC Resmi gazetesinden yayınlanmamış olması nedeniyle iptal etti.

          Böylece 24.11.1934 tarihli bakanlar kurulu kararı yok hükmündedir.

        

          1934 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devleti sehven sahte olan evrakla AYASOFYA’YI müze mi yaptı yani? Bir Devlet neden sahte evrakla böyle bir uygulama yapar?

 

          Belki de; sözü verilen bir uygulamanın “AYASOFYA”NIN yabancı ülkelere ibraz etmek ve daha sonra zamanı gelince, o ‘evrak sahte olduğu için’ AYASOFYA müze değil camidir deme imkanı oldun diye olabilir mi?

 

          Uzun yıllardır açılsın/açılmasın, müze olsun/olmasın seksen yıl bir tartışma serüveni sürdü gitti.

          Bir kutuplaşma odağı olarak hep gündem oldu, çekişme konusu oldu. Kimse hakikati konuşmamış, maksat muhabbet olsun kadar yersiz bir kutuplaşma malzemesi yapılmış.

 

          Bu siyasetçiler var ya, bir vizyon belirleyip, gelecek projeksiyonu oluşturacak kadar fikir derinlikleri olmayınca, halkı seksen sene gözümüzün içine baka baka kendilerini alkışlattılar bize.

 

          Peki bu siyasetçiler neden vizyonsuz, talip oldukları görevlere gelebilecek bir fikir zenginliği olmadığı halde, çözüm ve proje üretmek yerine halkı kandırarak lafazanlıkla zaman öldürmüşler.

 

        “Danıştay 10. Dairesi, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti.”

       “Danıştay’ın gerekçesinde, Ayasofya'nın Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı mülkiyetinde olduğu, cami olarak toplumun hizmetine sunulduğu belirtildi.”

 

        Niye iptal etti. 24.11.1934 tarihli bakanlar kurulu kararı ile müzeye dönüştürülen Ayasofya, o tarihten günümüze kadar müze olarak hizmet verdi. Ama Danıştay 10. Dairesi bu kararnameyi hukuka uygun olmadığına dair gerekçeli kararını açıkladı.

  

        Her nasılsa vakıf mevzuatına aykırı veya her neye aykırısıysa, demek ki 1934 yılından beri siyasetçiler boş boş konuşarak bizi uyutmuşlar.

 

         TBMM var, Danıştay var, değişik yüksek mahkemeler var niye başvurmadınız?

Çünkü kavga edecek malzemeniz kalmazdı.

 

          24.11.1934 yılında Türkiye Cumhuriyeti Ayasofya’yı müze yapmış, o zamanın şartları bunu gerektirmiş olabilir. Ama Ayasofya’nın cami olarak hizmet vermesini talep edenler de vardı. Birileri de bunun tam tersini düşünüyordu. Peki ne yapmak lazımdı?

 

          TBMM var orada çözülseydi. Veya bu gün olduğu gibi Danıştay’ın 10. dairesi de ordaydı.

 

           Yazıklar olsun diyesim geliyor. Bu milleti bu kadar zamandır kavga ettirdiniz, çatış noktasında kilitlediniz.

 

            Ve ne yazık ki ülkemizde bu ve benzer anlamsız, yersiz siyasetçilerin fikir kabızlığı içinde kıvrandıkça kullandıkları o kadar çok çatışma konusu var ki sadece komik mevzular.

 

            Bu gün itibari ile TV lerde spikerlere malzeme çıktı. Artık siyasetçilere de TV TV dolaşıp konuşacak knu buldular.

 

            Heyhat Dünya COVİT-19 salgınıyla savaşıyor.

            Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik, yedi cephede beka savaşı veriyor. Şehit haberleri geliyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Savunma Sanayimizde çağ atlıyor. Yerli teknolojiler geliştiren milli şirketlerimiz savunma sanayimizin yerli ve milli üretimi yüzde 20 den yüzde 80’e yükseltti bu konularda tartışın konuşun.

 

 
Toplam blog
: 191
: 540
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

Yerel bir gazetede yazıyorum. Okumayı severim, şiir okumayı severim. Emekli işçi olarak sosyal ak..