Ayda ve Milliyet Blog Salacak 5.Cadde'de...

Mevsim gereği ne zaman, nereden geleceği belli olmayan hastalıklardan tabiri caiz ise toplantımıza kıran girdi diyebilirim. Geleceğim diyen arkadaşlarımın laf olsun diye söylemediklerinden ismim gibi emindim. Yıllardır toplantılarıma gelen arkadaşlarımı iyi tanıyordum. Yeni yüz olarak yalnız Ayda arkadaşımız vardı, gelmek istediğini bildirdiğinde nedense hiç acaba diye geçmedi aklımdan.İlk anda emin oldum geleceğine ve haksız da çıkmadım. Günler yaklaşırken Dilek’le istişaremde bana dedi ki: “Bak Ayda geliyor, onun için erkek diyenlere de kapak olacak “ diye yazmışsın ya “Emin misin Ayda gelmezse bu kapak sana olur” sözünü Ayda’ya telefonda ilettiğimde: “Sen merak etme hazırlığımı yaptım, geleceğim” dediğinde içimde şüphe olmamasına rağmen daha bir rahatladım. Şayet gelemeseydi sonrasındaki söylemleri duyar gibiydim. Tabi gelmedi çünkü Ayda diye birisi yok. Tabi gelemedi çünkü erkek. Gelemedi çünkü Ayda Ümit Culduz. Vs vs…

Nilgün’ün torunu olduğu için, Şennur’un kızı, Gülay’ın oğlu, Feyzan’ın eşi, Sabiş’in eşi, Vildan ve Balcı’nın kendisi hasta olduklarından, Hadiye solist olduğu konser provası yüzünden, Merve cenazeleri olduğu için gelemediler. Tüm hastalara geçmiş olsun dileklerimi ileterek bir dahaki toplantıda hep birlikte diyorum…

Cansın’ım bir önceki akşam bana geldi, birlikte hoş bir gece geçirdikten sonra sabah 10’a yaklaşırken mekana gittik. Hava, kar yağacak, soğuk olacak söylemlerine inat şerbet kıvamında idi. Her gelen arkadaşımızla sevinçle, özlemle sarılıp sarmalandık. Oradan, buradan, şuradan konuştuk, güldük, eğlendik, keyifle geçti dakikalar… Çünkü hepimiz sıcacıktık, hepimiz güzeldik (yüreklerimizi kastediyorum), hepimiz birbirimizle mutluyduk… Bir dahaki toplantıda buluşmak üzere ayrıldığımızda hepimizin yüzünde gülümseme vardı…

Alfabe sırasına göre gelen arkadaşlarım: (İlki biraz uzun olacak çünkü ilk kez katılıyor ve polemiklerle dolu bir tanışma oldu)

AYDA : Arkadaşlarla gelir mi gelmez mi diye sorular yöneltildiğinde günün sabahında henüz konuşmamamıza rağmen yolda geliyor dedim. Son konuşmamda uykudan feragat edip keşke biraz daha erken yola çıkıp da erken gelebilsen demiştim. Saat 11’e doğru aradığımda Koşuyolu’nda olduğunu söylediğinde şaşırıp kaldım, 10 dakika sonra bizimleydi. Uzaktan gülümseyerek gelen sarışın hoş bir hanım gördüğümde hiç tereddütsüz koşarak geldiği yöne yöneldim, emindim gelen Ayda idi.

Sarıldık sımsıkı, sanki uzun yıllar dosttuk ama ayrı kalmıştık ve özlem gideriyorduk… Ayda’yı ilk yıllardan tanırım, birkaç yıl ara verip tekrar dönmüştü. Zaman zaman da ara verir dinlenir gelir. İlk yıllardan beri sempatim vardır, özel mesajlaşmalarımız olmuştur. Son zamanlarda hakkında duyduklarımdan sonra böyle bir karar vermesini, kendi deyimiyle görücüye çıkmasının zamanının geldiğini olumlu buldum. Söylenenlere inat Ümit Culduz olmadığını, erkek olmadığını, sevgili Ümit’in tabiriyle öz hakiki Ayda olup olmadığının ispatı gerekiyordu.

Ben zaten sevgili yağmur zamanı – Sema’nın onunla görüştüğünü söylüyordum ama anlamazdan gelinerek oraya Ayda diye başka birisinin gönderildiği savunuluyordu. Çok sevdiğim blog arkadaşlarımın bana yakıştırdığı toplantılar kraliçesi unvanıma yakışan bu buluşma gerçekleşti ve Ayda’yı tanıdık. Onu elinden tutup masaya getirdiğimde “vee karşınızda Ümit Culduuuzzzz” diye takdim ettiğimde kahkahadan koptu salon… O’nu bu hale getiren doktorunun başarısını konuştuk, estetik harikası olduğundan, bir erkeğin böylesi güzel bir kadına dönüşmesinin inanılmaz olduğundan bahsettik kahkahalar atarak…

Ayda’cığım iyi ki geldin, keşke seninle daha önce tanışsaydık. Güzelsin, alımlısın, hoşsun, boylusun poslusun, fiziki güzelliğinin yanı sıra yüreğin güzel. Bu benim bir insanda aradığım en önemli özelliktir. Diğer olumsuz özellikleri olan insanları olduğu gibi kabullenebilirim ama yüreği kötü insanları kendimden uzak tutmaya özen gösteriyorum.  Toplantı sonrasında da akşama kadar benimle olup daha iyi tanıma fırsatı verdiğin için, kendini samimiyetle açtığın sohbetin için teşekkür ediyorum. Güzel bir dostluğun temellerini attığımızı düşünerek İstanbul’da bir evin olduğunu bilmeni istiyorum. Hem doyamadık sohbete en kısa zamanda tekrar bekliyorum canım…

CANSIN EROL: Cansın’ım onur konuğum idin, seni çok özlemiştim. Ne kadar sevildiğini biliyorsun, herkes seni görmekten ne kadar mutlu oldu. Hanımefendi asil kişiliğinle, duygulu güzel dizelerinle, yazdığın güzel yazılarla bloğumuzun müstesna bir üyesisin. İyi ki varsın, iyi ki geldin seni çok seviyorum…

DİLEK ÇINAR: Dilek’im bir tanem, bende ne kadar özel olduğunu biliyorsun. Seninle ve ailenle tanışmak benim için büyük mutluluk. Seni hep özlüyorum, uzun aralar girse de yüreklerimizde olduğumuzu ve hep birlikte olacağımızı biliyorum. Geldiğin için teşekkür ediyorum…

ESEN ÖZDUR - mavi yelken: Toplantılarıma sürekli katılan bir yazan olarak seni ve anneni tanımaktan çok mutluyum Esen’ciğim. Kemikleşmiş kadromda hep var olun emi…

MERAL YAĞCIOĞLU: Canım benim babanla toplantıdan iki gün önce “Sema bir toplantı yapsa da görüşsek” diye konuşmuşsunuz.  Bunu duyduğumda ne güzel dostluklar kurmuşuz diye düşündüm. Şen, cıvıl cıvıl kişiliğin pırıl pırıl yüreğinle hep var ol, baban ve sen de bende var olacaksınız…

MÜYESSER KÖKSAL SAKA: Yıllar önce tanışıp kaynaşmıştık ama İstanbul’a da gelip gitmenize rağmen bir türlü denk gelmemişti toplantı tarihleri. Neyse ki görüşebildik, eşin Ömer bey ve sen iyi ki aramızda oldunuz canım, tekrar görüşmek dileğimdir.

RUKSAN İLDAN: Seninle Milliyet Blog’dan önce aynı şirkette kısa bir zaman çalışmıştık, ama uzun yıllardır blogda birlikteyiz, toplantılarda buluşup görüşüyoruz, hep buluşalım hep görüşelim Ruksan’cığım…

ŞÜKRAN DEMİRTAŞ: İnsanlar birbirlerini yolculuklarda daha iyi tanırmış derler ya Şükrancım, seninle 9 günlük Ege tatilimizde daha iyi kaynaştık. Toplantılarımın gediklisi oldun, özelde de arkadaşlığımız sürüyor, yüreğimdesin yüreğinde olduğunu biliyorum…

ÖZLEM BAKİ - beenmaya: Blogdaki ilk aşklarımdansın, Özlem’im benim. Tüm aileyle arkadaşlığım müthiş güzel bir şekilde devam ediyor. Kardeşin Özhan ve annen Hatice’yi de görmek çok hoşuma gitti. Zaten kendin gelemesen bile gezilerde, arada buluşarak annenle birlikte oluyorum. Aileyle olmak bana keyif veriyor, sizleri seviyorum, iyi ki hayatımdasınız…

Toplantı sırasında telefon açan (Beran Uzer), mesaj gönderen (Yıldız Yüksel - Yekruseha) arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

Toplantıma katılan tüm güzellikler, sizleri çok seviyorum… Bir dahakine kadar sağlıcakla kalın, sevgiyle kalın…

Sema Şener