- Kategori
- Doğal Hayat / Çevre
Aydın Arapapıştı Kanyonunda Doğa Yürüyüşü...
Fotoğraf: Erdoğan Şahin
(Teşekkürler, Özlem Çerçioğlu)
Aydın ilimiz ve çevresi doğal güzellikleriyle, tarihsel ören yerleriyle, keşfedilmeyi bekleyen doğa harikalarıyla dolu bir ilimizdir… Çoktandır Aydın’ın gündeminde olan ve Büyükşehir Belediye Başkanımızın yollar dâhil çeşitli düzenlemeler yaparak, tanıtım filmleriyle, reklamlarla tanıttığı Arapapıştı kanyonu artık tüm turizmcilerin, doğacıların, doğa yürüyüşçülerin ilgi merkezi durumundadır.
Didimli, Akbüklü, Milaslı, Bodrumlu, Sökeli, Kuşadalı doğa yürüyüşçülerinden oluşan ikiyüz kişilik bir grup bu doğa harikasını görmek, bu alanda doğa yürüyüşü yapmak için Pazar günü yollardaydılar…
Öncelikle “Arapapıştı” adı hepimizin dikkatini ve ilgisini çekiyor bu adın nerden geldiği üzerine akıl yürütmeye çalışıyoruz. Apışıp kalmak deyimi hayret uyandıran, sürpriz durumlar karşısında şaşırıp kalmak gibi anlamlar içeren bu deyimin Arap ile birleşmesiyle herkes kendi açısından bir öykü uyduruyor… Doğa yürüyüşümüz sırasında da o bölgede yaşayanlardan bu adın anlamını sorduk ama herkesin bu konuda farklı bir öyküsü vardı. İnternet sayfalarında anlatıldığına göre M.S 7.Yüzyılda Araplar bu bölgeye doğru ilerlerken Bizans ordusuyla bu kanyonda karşılaşmışlar ve Araplar bu derin vadi ve kanyonu görünce apışıp kalmışlar ve ilerleyememişler. Bu yüzden buraya Arap’ın apışıp kaldığı yer anlamında “Arapapıştı” denilmiş…
Son yıllarda gelenekselleşen “Didim Kutsal yol yürüyüşü”, Milas Dağcılığın yürüyüş sezonları sonunda yapığı “Latmos Şenliği” gibi benzeri etkinlikler bölgemizde gitgide artmakta ve büyük ilgi de görmektedir… Her ilçede üç dört doğa yürüyüşü grupları bulunmaktadır. Doğa yürüyüşçüleri de özgürce bu gruplardan biriyle doğa yürüyüşüne katılmaktadırlar. Bu gruplar, hiçbiri kâr amacı gütmemektedirler. Masraflar ortak olarak ödenmektedir…
Arapapıştı kanyonu doğa yürüyüşünü Söke Ayyıldız Doğa Sporları Kulübü düzenlemişti. Bu Kulübe bağlı olarak Talat Şahin yönetimindeki AKBÜK Ayyıldız Doğa Sporları Kulübüyle Didim’den hareket ederek Sökeli, Bodrumlu, Milaslı, Kuşadalı doğa yürüşçüleri ile yaklaşık ikiyüz kişilik büyük bir grupla uzun bir yolculuktan sonra Doğa yürüyüşümüzün başlayacağı Arapapıştı Kanyonuna ulaştık…
Bu tür etkinlikler günlük olduğu için zamanlama ve planlama önemli hale geliyor… Arapapıştı Kanyonunun etrafında 10 kilometrelik doğa yürüyüşü ve kanyonda Aydın Büyükşehir Belediyemizin tekneleriyle kanyon içinde tarihsel, kültürel zenginliklerle dolu kanyonda tekne turuna çıkmak gibi iki eylemi yapabilmenin bir güne sığmayacağı da ortaya çıkmaktadır… Bu sorun çok erken saatlerde hareket edilmesiyle çözülebilir…
Arapapıştı kanyonu üç ilimizin sınırlarının kesiştiği bir yerde olması da ayrı bir güzellik olarak karşımıza çıkmaktadır…
Güneş ışınlarının durumuna ya da yansımalarına göre kimi zaman yeşile kimi zamanda maviye dönen ve etrafındaki yeşilliklerle derin bir vadi içinde harika bir görüntü oluşturan Arapapıştı kanyonundaydık… Kanyonun etrafından doğal güzellikler içinden yükselerek 10 kilometrelik bir doğa yürüyüş gerçekleştirecektik. Yükseldikçe kanyon bir başka güzelleşmeye başladı ve doğa yürüyüşçülerinin fotoğraf makineleri, akıllı telefonları durmadan çalıştı… Aydın Büyükşehir Belediyesine ait teknelerin Kanyon içindeki turlarını da yükseklikten gözlemleyebiliyorduk. Kanyon içindeki yeni keşfedilmiş tarihi dokuların keyfine varıyor olmalılardı teknedekiler. Daha öncede belirttiğim gibi bu iki etkinliği bir güne sığdırabilecek şekilde planlama yapılsa daha iyi olurdu. Elbette tekne sayılarının da çoğaltılması gerekiyor…
Yükseldikçe gözlerimiz doğanın güzelliklerine yanıt olarak mutluluk hormonu salgılayarak çevremize daha iyimser, daha mutlu, daha arkadaş canlısı olarak bakmamıza neden oluyordu… Yaklaşık 6 kilometre sonra kanyona tepeden bakabileceğimiz(korkmadan bakabilirseniz) yüksekliğe ulaşmıştık. Derin bir kanyon ve yılan gibi kıvrılmış masmavi bir güzellik…300 metrelik bir uçurumun ucundasınız ve görkemli bu güzelliğe bakmaya korkuyorsunuz… Her ne kadar ahşaptan manzara terasları yapılmışsa da koruma amaçlı korkulukların yapılması da yerinde olur diye düşünüyorum… Fotoğraf çekerken bile insanın ürperiyor ve heyecanlanıyor…
Kanyona paralel köy yoluna inerek kanyona ulaştık, isteyen kanyon çevresinde gezdi, ayaklarını suya değdirdi… İsteyen diğer grup ise İnceğiz köyüne yönelerek bin nüfuslu beş köy kahvesini meraklı bakışlar altında doldurdular… Tatlı ve mutlu bir yorgunlukla çaylarını yudumlarken köylülerle de bol bol sohbet ettiler. Ha bu arada hatırlatayım çay 50 kuruş, su 50 kuruş… Köyün üretime dönük yüzü bizi sevindirdi…
Bizi bekleyen araçlarımıza binerek dönüşe geçtik. Bozdoğan’dan geçilir de pidesi yenmez mi? Bozdoğan pidesini çok lezzetli bulduğumu da belirteyim… Gece yarısı ancak Didim’e dönebildik. Bu yürüyüşte emeği geçen Söke Ayyıldız Doğa Sporları Akbük temsilcisi Talat Şahin’e teşekkür ederim…
Özlem Çerçioğlu’na da bu güzel doğa harikası bir yeri turizme kazandırdığı, yol dahil çeşitli kolaylaştırıcı düzenlemeler yaptığı için bir doğa sever olarak teşekkür ediyorum…
Bir başka güzellikte buluşmak üzere…
Not: Fotoğraflar aşağıda Milliyet Blog Galeride