Aydınlarımızın Randevusu ''Kara Ocak' tamı acaba?

Neler oluyor böyle?.. Benim bildiğim yaprak dökümü mevsimini çoktan geçmiştik.. Oysa kışın ortasındayız artık... Yaprakların dökülmemesi gerekiyordu ama dökülüyordu teker teker.. Hatta hiç dökülmemesi gerekenler dökülüyor, halbu ki daha onların yeşilliklerinden, gölgelerinden faydalanmamız gereken çok zamanlar vardı...

2007'nin ilk gününden itibaren Ocak ayı, maalesef ''kara Ocak'' ilan ettirdi kendini.. İlk terkeden gazeteci Yener Süsoy oldu, pisi pisine giden gazeteci Hrant Dink milyonları arkasında gözü yaşlı bıraktı, adını yazamadığım daha büyük isimler ve en sonuda kansere yenik düşereksessizce hayata gözlerini yuman, İsmail Cem oldu.. Sanki hepsi sözleşmiş gibi, randevuları varmış gibi Ocak ayında terkettiler dünyayı..

Sadece 2007'nin ocağınde değildi bu terkedilişler.. nasıl bir tesadüftür ki,diğer büyük isimler de değişik senelerin 24 Ocaklarında terketmişler bizleri... Diyorum ya tıpkı sözleşmişler gibi, yada Ocak ayı onların randavu ayı gibi..

Tesadüf mü olarak kabul edeceğiz yoksa bir anlamı mı var bu aynı tarihlere rastlayan büyük ölümlerin bilemiyoruz. Fakat bir gerçek ki bu kadar tesadüfün şaşırtıcı olduğu ve kara Ocak olduğu...

Evet, 24 Ocak tarihinde kaybettiğimiz aydınlar ve önemli yer tutan olaylar.....

• Gazeteci ve yazar Uğur Mumcu, öldürülemsi (1993)

• Diyarbakır'ın sevilen Emniyet Müdürü Gaffar Okan uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmesi. (2001)

• Dışişleri eski Bakanlarından İsmail Cem, akciğer kanseri tedavisi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. (2007)

• Adnan Menderes'in idamının istenmesi. (1961)