- Kategori
- Deneme
Ayışığına kürek çekeceğim

Susamış dudaklarım yine , kör kütük mayhoşum saatlerdir. Avuçlarımda bir sızı var terli çizgilerimin nemliliğinde. Sürpriz bir doğumgünü yapmak isterdim kendime günü gelmese bile. Her yaşıma dair duvara bir çentik atmak ve gazeller okumak isterdim fısır fısır kimse duymadan. Hayatın yaşattıklarının üstünden kendime ne kadar küsurat kalıyor acaba? Üstünü almadan yaşadığım zamanlar olmuştur mutlaka. Kendime sorular sorarken bile kararsız kalıyorum. Aynada ağlayan palyaço silueti oluşturmağa çalışıyorum sebepsizce. Bu gerekli mi sizce?
Hayalgücümde bir yunus yaşıyor kimi zamanlar, ay ışığının gök tavanı aydınlatmaya çalıştığı bir gecede palmiye ağaçlarının dibinde boş bir sandal sallanıyor dalgalarla ağır ağır bir havayla. Yıldızlar birbirine sarılmış gecenin serinliğini hissetmemeye çalışıyorlar her zamanki gibi. Ara sıra da bana göz kırpıyorlar çaktırmadan.Yunus balığı aniden yukarı sıçrıyor denizin içinden, burnunu semaya değdirecekmiş kadar hiperaktif. Bir karaya sürükleniyor dalgalarla, yakamozdan kafayı bulmuş, karaya oturuyor hışımla. Burnunun ucunda bir inci tanesi ışıldıyor piril pinçik çisi gibi. Bana birşeyler anlatmaya çalışıyor gibiydi. Yanına yaklaştım , gözlerinin içi gülüyordu sanki.
Avucumu uzattım yüzüne ve o minik inci tanesini bıraktı içine. Kendi dilinde uzun bir çığlık atıp kuyruğunu salladı bana ve aniden suya daldı ve kayboldu yunus balığı. Avuçlarım hala sızlıyordu, açtım. Gözlerimi kamaştıran inci tanesi, yıldız gibi parlaktı gözümü alırken. Saçlarımı okşayan gece yeli usulca sessizleşti, dalgalar bir mavi çarşaf gibi ay ve yıldızları yansıtıyordu sadece. Yavaşça boş sandalın yanına yürüdüm, ağaca bağlı ipini çözdüm ve atladım içine. Karar vermiştim ayışığına kadar kürek çekecek ve bu inci tanesini onun avucuna bırakacaktım. Beni bugüne kadar sıkılmadan aydınlatan ay haketmemiş miydi bu hediyeyi? Az bile parlaklığının yanında.
Uyumuşum aynanın dibinde anlamadan, karanlık evimin içinde parlayan kocaman bir ışık uçuşuyordu. Aynı kolumun üzerine yatmışım uyuşmuştu kolum. Sersemce kalktım duvara tutunarak ve bir an aynadaki o uykucu sersemle gözgöze geldim. Arkasında duvarda, içi boş resim olmayan bir çerçeve asılı duruyordu. Göz kararıyla içinde bir inci tanesi hayal ettim, ışıldayan ve zengin duruşuyla. Hayal gerçeklerde mi saklıydı acaba anlamadım? Gitti. . .
Hayaldi gerçek oldu. . .