Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

27 Nisan '16

 
Kategori
Deneme
 

Aynı Yol Aynı Yere Gider; Batıya

19.Yüzyılın başından beri (1801) Batıyla yatıp batıyla kalkıyoruz. Onlar bastırıyorlar, biz daha fazla demokrasi diyoruz. Onlar bastırıyor, yönetimden denetime, adaletten hukuka ne varsa değiştiriyoruz. Ama ne olursa olsun, onların bize gol atmalarına mani olamıyoruz. Avrupa’daki bölünmüşlüğün ve derebeyliklerin güçlü devletlere dönüşümünü izlerken, önce milli sonra dini sonra mezhepsel daha sonra da mahalle mahalle bir bölünme gerçekleştirerek bugünlere geldik. İki yüz elli yıla yakın süren “1. Sanayi Devrimini” pas geçtik.  Sömürgecilik tamam bize yakışmaz biz ormandaki aslanı öldürmeden ormanda kral olunmayacağını temel prensip kabul eden milletiz de kediler baş kaldırdı bize.

Einstein Almanya’dan Amerika’ya göç eden bir bilim adamı. 2.Dünya Savaşından önce Türkiye’ye gelmesi gündemdeyken, Amerika’dan davet alması üzerine Amerika’yı tercih etmiş. O davet almış gitmiş! Sözleri var, birçoğunu duyduğumuz. Şöyle diyor;Bilgi deneyimden gelir: " Bilgi malumat değildir. Bilmenin tek yolu deneyimlemektir." Batının kuyruğu olarak sonsuza kadar kuyruk olacağımız açık. Eskiden Osmanlı Avrupa’daki birçok devlete icazet verirdi. Şimdi icazet alıyoruz. Yine aynı insan şöyle diyor; Dahiliğin mutlak bir sınırı vardır, aptallığın asla.Diyor. Yine başka bir sözünde ise;Aynı şeyi defalarca yapıp farklı sonuç almayı uman kişiye aptal denir. Dâhiliğin bile mutlak bir sınırı varken aptaIIığın asIa. En kötüsü de dünya onIarIa doludur.

Toplumsal değişim şart. Nerede hata yaptığımızı ve yapmaya devam ettiğimizi doğru olarak anlamamız, toplumsal bir sözleşmeye, toplumsal bir antlaşmaya varmak zorundayız. Artık şunu iyice anlamak gerekiyor ki, dünya üzerinde hele de böyle jeostratejik bir bölgedeki devlette yaşıyorsak bu devlet gerçekten sözde değil özde güçlü olmak zorundadır. Bunun ilk adımı ise hatalarımızı ve daha önce nerede yanlış yaptığımızı iyice tahlil etmektir. Kendimize yalan söylememektir.  Bu bölge zayıf devletlerin, uydu ve uyduruk-uydurulmuş milletlerin yaşayacağı ayakta kalacağı bir bölge asla olmadı, olduysa da varlıklarını uzun süre devam ettirememişlerdir. Herkesin herkesi bilmesi mümkün olmamakla beraber bunu anlamanın en iyi yollarından biri de tabiî ki işidir. Ne der atalarımız; “Aynası işidir kişinin, lafına bakılmaz”  Belki de işe başlayacaksak, iş yapmayan ama sadece laf üretenlerin laflarını dikkate almayarak bunu temel hareket noktası kabul ederek başlayabiliriz.”

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara