Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '11

 
Kategori
İlişkiler
 

Ayrılık da bir tür enkaz altında kalmaktır!

Ayrılık da bir tür enkaz altında kalmaktır!
 

Görsel kaynak: www.asudeliizler.blogcu.com


Bilirsiniz… Her zaman ayrılıklar vardır hayatta… Eşten, dosttan, sevenden sevilenden, özellikle de sevdalı olunandan…

Güzel başlangıçlar, sanki temel atma heyecanıyla atılan ilk adımlar… Yaşananlar, uyumsuzluklar ve yanlış anla(şıl)malarla, uzun ya da kısa bir sürecin sonunda – ya da kısa kısa sürelerin toplamından oluşan uzun bir sürecin sonunda-  yaşanır ayrılıklar da…

Sevdanın o son vuruşunda, kaç Richter olduğu sonradan daha iyi anlaşılan ayrılıklarda da sanki enkaz altında kalmış gibi hisseder insanlar… O durumda Van’dır, İzmit’tir artık yürekler, Adapazarı ya da Varto’dur zihinler… Kan-ter içinde "Gölcük" haline gelir bedenler...

Aç, susuz, uykusuz ve kalpler yara-bere içinde…

Normal zamanda “üç-beş gün işte” deyip geçtiğimiz o ilk 72 saat bu zorlu süreçte de çok kritiktir. İzleyen 72 saatte de dayanıp enkaz üzerine çıkamazsan ömür boyu “duygusal özürlü” kalma ihtimaliniz çok yükselir!

Yalnız bu durumda normal enkaz altında kalmaktan farklı olarak etrafta ne kurtarma timleri, ne AKUT ( Aşkı KUrtarma Timi) vardır. “Ses ver!” diye bağıranlar da bulunmaz. Etraftan (özellikle de “o”ndan) mesaj alıp vermek ne demek, tam tersine tüm iletişim kanallarınızı –kendinizi tuta tuta- tıkamanız gerekir. “Dış ses” yerine her şeyi “iç ses”lerinizi dinleyerek çözmeniz gerekir.

Etrafınızda bildiğiniz ne bir alet vardır, ne de edevat. Hepsini kendi kendinize bulup enkazdan kendinizi yine siz çıkaracaksınız. Araçlarınızsa ya şarkılardır, ya şiirler, içki ya da derin uykular... Bunlar kişiden kişiye değişir!

Artçı sarsıntılar devam etse de ayrılığın, o karşılıklı kahredici sessizliğin üzerinden altı-yedi gün geçtiğinde ise yavaş yavaş kendinize gelirsiniz. Zaten depremlerde de bu süre sonunda umutlar kesilir enkaz toplanmaya başlar. Buldozerler, greyderler enkazı toplarken ayrılıklarda da mektupların, resimlerin yırtılıp yakıldığı, bilgisayar kayıtlarının silindiği andır o an!

Güllerin yanıp kül olduğu o an günün de yeniden ağarmaya başladığı ana dönüşür...

Eski halinize ise ancak 60. günden itibaren yaklaşabilirsiniz. Ama gece travmaları, rüyalarda anımsamalar, sayıklamalar ve gündüz serzenişleri ile gelen psikolojik incinme her daim geçerlidir. Sallantının şiddetine göre altı ay ile dört yıla kadar sürer. Bu süre de aslında aşkın bireysel bazdaki kimyasal süresine denk düşer!

Tam geçti sanırsınız, kendinize yeni bir ilişki binası inşa etmeye koyulursunuz.

Kullandığınız malzeme, kendinizsinizdir… Geçmişiniz ve yarına dair körelmeyen umutlarınızla… Onu son derece dayanıklı ve sağlam oluşturmalısınız ki, yeni ayrılık depreminde yeni yeni ölümcül yaralar içinde kalmayasınız.

Şair “ayrılıklar da sevdaya dâhildir” demiş, biz de enkaz da binaya aittir diyelim.

http://www.izlesene.com/video/yasar-yildiz-usmanova-seni-severdim/1301846 

http://www.dailymotion.com/video/xd9nnv_tarkan-sevdanyn-son-vuruyu-www-burd_music

İ.Ersin KABAOĞLU,

1 Kasım 2011, Ankara 

 
Toplam blog
: 366
: 2333
Kayıt tarihi
: 05.10.07
 
 

Samsun/Ladik doğumluyum. Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım babamın görevi gereği ülkemizin Orta ..