- Kategori
- Futbol
Aziz Başkan konuştu!

Aziz Başkan beklenen konuşmayı yaptı. Fenerbahçe'nin başındaki artık son konuşmalarını yapıyor zaten Sayın Başkan. Çünkü unutulmaması gereken bir konu var. O da CAS'taki davanın sonuçlanmasına karşı "kişiler" hakkındaki kararın henüz verilmemiş olması. Normalde verilmesi gereken karar adı geçen tüm yöneticilere ömür boyu spordan men cezası olması gerek ama şu ana kadar bu kararın verilmemesini ben lobi faaliyetine bağlıyorum. Çünkü her ne kadar bence doğru şeyler yapılsa da, Fenerbahçe hakkında çok vahim uygulamalar da yapıldı. Aziz Yıldırım'ın konuşmasına özetle bakarsak şunları söyledi;
- UEFA, Fenerbahçe'nin açtığı 45 Milyon Euro'luk tazminat davasını geri çektirdi, pazarlık yapıldı; ancak dava çekilince Fenerbahçe'ye ceza verildi. Yani Fenerbahçe kandırıldı. Gerçekten de öyle oldu. O dönemki emsallerine bakıldığında Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne alınmaması tam bir fiyaskoydu. UEFA savcısı Cornu'nun Lütfi Arıboğan ve İlhan Helvacı ile yaptığı görüşmede "kesin şike yaptılar" sözlerini duyduktan sonra hiçbir yargılama yapılmadan Fenerbahçe'nin o yıl ihraç edilmesi kabul edilemezdi.
- Sözde Emenike'nin para sayma görüntüleri, Sivas'a elbise çantasında gittiği iddia edilen ve bunun gibi şike bombasının patladığı günlerde ortaya atılan iddiaların hiçbirinin gerçek olmayışı. Bu da üzerinde durulması gereken çok ciddi bir konu.
- Fezlekede Fenerbahçei yöneticilerin Trabzonspor'un bir şike faaliyetini önlemeye çalıştığı iddia ediliyor, ancak Trabzonsporlu yöneticiler bunlardan dolayı hiç ceza almıyor. (Ben şahsem Mahkemede o dönemde Sivas'ta oynayan Mehmet Yıldız'dan dinledim, Trabzonspor'la ilgili soyunma odasına haberler geliyordu Karadenizli futbolcularımız tarafından demişti.) Bununla birlikte o dönemki Trabzonspor Asbaşkanı Nevzat Şakar'ın Kulüp adına çalışan ve o an Antalya'da bulunan bir şahsı arayarak "Demirler kaça bir öğren sen" dediği, bu sözlerle o gün Antalyapor- Kardemir Karabükspor maçından sonra Karabükspor ile haftaya oynanacak Karabükspor-Trabzonspor maçı için görüşmesini istediğini ben yine mahkemede canlı olarak tapeden dinledim. Aziz Yıldırım'ın da demek istediği neden bu belgelerin hiç ortaya çıkarılmadığı ve Trabzon'a ceza verilmediği.
- Aziz Yıldırım bu davanın siyasi bir dava olduğunundan bahsetti. Bakıldığı zaman işin içinde bir gariplik olduğunu da anlamamak mümkün değil. Fenerbahçeli yöneticilere dinleme kararının çıkmasına dayanak olarak savcılık "Devlet kurumlarını dolandırmak ve ekonomik çıkar elde etme amaçlı örgüt kurmak ve yönetmek" suçundan bahsetti. Çünkü o dönemde 6222 Sayılı Şike Kanunu olarak bilinen kanun henüz yoktu. Ancak "örgüt" adı altında kanuni olarak dinleme izni alınabilirdi. Spor kulüplerinin de aslında birer örgüt olduğu, dolayısıyla iddianamede geçen ve hatta kararda geçen hiyerarşik yapının temelinin buradan geldiği göz ardı edildi. Bir yıllık dinlemenin ardından Fenerbahçeli yöneticiler 6222 Sayılı Yasa'nın 14 Nisan'da yürürlüğe girmesi nedeniyle sadece o tarihten sonra oynanan maçlar sebebiyle 3 yıl ceza aldılar. Örgüt kurmaktan ve yönetmekten ise 3 yıl 6 ay aldı Başkan. Örgütün silahlı olduğundan bahsedildi. Şiddet uygulamasa da her an uygulayabilecek nitelikte olduğu söylendi. Ben de bunları abartınn da çok üzerinde buldum.
- Bazı futbol konuşmaları şike olarak anlaşıldı diyor Aziz Yıldırım. Gerçekten de bazı konuşmalar futbol camiası içerisinde sohbet, şakalaşma olarak geçse de bunların tamamı iddianamede şike olarak adlandırıldı.
Peki gerçekten ortada şike var mı? Ben şikenin var olduğuna inanıyorum. Çünkü zaten bütün dünyada böyle bir gerçeklik var. Şu an Avrupa'da İtalya Romanya Yunanistan yanıyor. Ama bizim ülkemizde o yıl sadece Fenerbahçe şike yapmadı. Beşiktaş, Trabzonspor, Fenerbahçe ve diğer Anadolu kulüpleri bu işin içindeydi. Ancak en ağır bilet Fenerbahçe'ye kesildi. Şike yapan Fenerbahçe iken, sözde para alan, anlaşan yönetici ve futbolcular ceza almadı. Trabzonspor'un şike faaliyeti içinde olduğu açıkken onlar da beraat ettiler Şike suçu tek başına işlenen de bir suç olmadığına göre bunların cezalandırılmaması da başka bir tartışma konusu. Mehmet Ali Aydılar'ın UEFA'nın gönderdiği yazıyı kendilerine teslim etmediğini iddia ettiği kişiler, TFF Başkan Vekili Lütfi Arıboğan şu an Galatasaray CEO'su ve Hukuk Kurulu Başkanı İlhan Helvacı ise Şu an Sportif A.Ş.'nin başında. UEFA'ya iddianame yerine polis fezlekesini gönderen Ebru Köksal ise şu an Galatasaray Yönetim Kurulu Üyesi. Bunlar ne kadar tesadüf bilemeyiz.
Sonuç olarak tek söylemek istediğim, belki Fenerbahçe'nin üzerine çok gelindi ama Fenerbahçe de bu malzemeyi maalesef ki onlara verdi. Artık bana kalırsa Aziz Yıldırım Fenerbahçe Başkanlığı'ndaki son günlerini yaşıyor. Artık zaten tüm bu olanları geride bırakıp gerçekten Fenerbahçe'yi seviyorsa Fenerbahçe'nin önünü açmak için istifa etmeli ve yeni adayların önü açılmalı...