Aziz Nesin yüzde kaç demişti?

Rahmetlinin anımsanacak çok işleri vardı; lakin bir cümlesi hepsinin önüne geçti: Vatandaşımızın yüzde altmışı aptaldır!

Çok kızanlar oldu, hatırlıyorum!

Kızanlar, bence, lafı üstüne alınanlardı…

Alınmamıştım, misal…

Gel zaman- git zaman; pireler tellal olmamışken henüz, bebek katili Apo “Sayın” ünvanını alır ve “Yol Haritası” çizerken Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin temel taşları bir bir sökülürken… Elinde değil insanın; Aziz Nesin’in tespiti geliyor akla: Ne demişti? Yüzde altmış!...

Ehh artık; üç aşağı-beş yukarı!...

******

T.C. , yani” Türkiye Cumhuriyeti” ibaresinin tabelalardan kaldırılmaya yeltenilmesi konusunda yaklaşık on milyon kişi tavır koydu, on milyon da sosyal medya konusunda bilgisizse, geri kalan kimler?

******

Akil insanlar “Barış” konusunda halkı ikna edecekler; “Barış” içsel bir durumdur; yani öyle makarna kömür hibe etmeye benzemez!

Makarna ve kömürü alır, paşa paşa kullanır da nefretini söndüremez!

Öyle sevilen sanatçıların konserleriyle falan olmaz bu işler!...

Bir konser esnasında acayip duygulanırsın, öyle bir empati yaparsın ki o anda o sanatçıyı baş tacı yapasın gelir!

Evine gidersin, etkisi sürer, fazlası üç gün, sonra kendi hayatına dönersin!

Aslında bir hayal kırıklığıdır yaşadığın: Öyle önemsediğin kişinin konserine, belki de, haftalık ücretini ödeyip gittin; beklediğin bir anda göz göze gelmekti; gelemedin!

(Mümkün değil zaten! Hangi birinize baksın!)

******

Bir vakitler asla “milliyetçi olmam” derdim; büyük konuşmuşum!

T.C. ibaresinin kaldırılmaya çalışılmasına acayip şekilde karşıyım!...

Bir vakitler “İnsan kutsaldır” derdim; insanın insana ettiği zulümden habersizdim…

Bilerek ya da bilmeyerek insan insanın ayağına basıyor; bir, üç, beş diye giderek çoğalıyor; bir bakıyoruz ki bölünmüşüz!

Ne diye bölündük, neden diye sorgulayanlardan çok “Fanatik” bir kesim oluştu ki iki bölüme ayrılıyor: Din ve Kürt!

Yahu; son yıllara kadar biz Kürt diye bir ayrımı bilmezdik! Niye ayrıştırıldık diye soran yok!

Din hiç konumuz değildi; Allah ile kul arasında olandı; neden bu kadar gündeme yerleşti?

Mesela, namazını kılmak isteyen evinde kılar; neden göz önünde olan birileri cami önünde beyanat verir?

Ve… Gözümüze soka soka din tacirliği yapıp da sonrasında “Yanlış anladınız” diye açıklamalar yaparken yüzde kaçımızı inandırıyorlar sanırsınız?

******

Üç aşağı-beş yukarı; rahmetli Aziz Nesin gündemdeki şu haller için yüzde kaç yanılgıya düşmüş dersiniz?

******

Hayır yani; namazında niyazında olanlar hiç mi Kuran okumazlar? Hiç mi bilmezler ibadetin kul ile Allah arasında olduğunu…

Vatandaşlık durumunun yalnızca sağlık hizmetlerinden yararlanıp, elektrik, su gibi ödeneklerden muaf tutulduğunu ve diğer vatandaşların ödedikleri vergiler ile bu açığın kapatılmaya çalışıldığını bilmeyen bazı illerin vatandaşlarına diyeceğim şudur: Beni tanımazsın, ben de seni….

Ödemek zorunda kaldığım vergiler ile geçinirsin; iki yüz lira elektrik faturası öderim. Sanıyorsun ki bir elim balda, bir diğeri tereyağında!

******

Tatlım; yok böyle bir şey!

İstersen sor Milliyet.com.tr yetkilisine!

******

Neyse…

Sonuç itibari ile Türk kimliğimiz sorgulanırken ırksal ayrımcılık gibi ifadeler uçuşurken bir milletin, bir ulusun adı “çalınamaz”; çalmaya yeltenenler resmen vatan hainidir diye bir bent yok mudur anayasanın şu halinde?

Yoksa çoktan çaldılar da haberimiz ancak mı oldu?

Malum ya; torba yasalar içindekileri anlayana kadar vakit geçiyor!

Hizbullahçılar el edip gittiler, PKK’ya iyi hal indirimi geldi; Silivri’dekiler fecaat durumda vatana zarar verdiler!

Eee, buna inanan kişiler Kadir İnanır’a inanır, zaten!

http://twitter.com/Gulgunkaraoglu

gulgun_2006@hotmail.com