Babaaaa fiitil içilmezzz!

Şöyle bir düşündüm de, bizim zamanımız da biz pek ilaç içmezdik hastanelerin bile yolunu bilmezdik.

En çok içtiğimiz aspirin, büyüklerimiz elini başına koymuş bir bayan resmi olan ve halen değişmeyen ve büyüklerimin onu nasıl yuttuğunu hayretle izlediğim benim hiç siftahımın olmadığı Gripin…

Aspirin mi gerek koş bakkal amcaya, alsın makası eline içinden iki taneyi kessin ücretini öde çık.

Arada bir ateşlenirdik annem sirkeli bezler hazırlardı, eklem yerlerimize değiştirirdi ateşimiz düşene kadar, düştün mü? başın şişti ise alırsın ekmeğin içini çiğnersin şekerle şişen yere koyarsın bir şeyciğin kalmaz eğer düşen beben ise birde kocaman anne öpücüğü panzehirdir mübarek.

Arımı soktu, çık bahçeye al çamuru (o zamanlar çamurlar bile temizdi valla, sür ekmeğe ye..!!!ABARTTIM) arının soktuğu yere bolca sür….

Ağlıyorsa çocuk eline birde sana yağ üzeri şeker dök ,yada salça sür sal bahçeye gözyaşı yanağında sokağın tozu ile kurusun…

Eskiden evlerimizdeki banyolar yetersizdi, hamama giderdik ailecek (babam hariç aman haa:).. göbek taşı sımsıcak olur annem bizi hep o sıcacık taşa oturmamızı isterdi karnımız ağrımazmış. Birde babam için evde tuğla bulundururduk, (şimdinin sıcak su torbasının babası)her akşam onu ocakta ısıtır,önce gazete kağıdına sonra bir bez parçasına sarar babamın yatacağı yere koyardık.

Öksürüyor musun? Öksüren babamsa kupa çekerdi annem, pamukları kolonya ile ıslatır koyar bardağın içine yapıştırır babamın sırtına.. sanki kabarır mayalı hamur gibi öksüren bebelerden biri ise tentürtiyotu sırtımıza petek örgüsü gibi sürer, ya da vıks sinüslerini açmak için kaynatırsın bir çaydanlık su dökersin tasa başına annenin tülbendi koklarsın misler gibi…

Boğazın kötü mü, gelsin ıhlamurlar naneler, bol limonlu nane her derde deva birde anacığımın pirinç çorbası bol limonlu ve de naneli birde şefkat dolu elleri…

Birde kara merhemimiz vardı, yaraya bereye ilk yardım hemşiresi gibi koşan, dolamamı çıktı parmağında koy soğanı ateşe pişince aç katmanlarını sıcacık koy dolamanın üzerine, sabaha ne ağrı kalır ne de sızı.

Bizde çareler tükenmez.....

Şimdi ıhh dedi mi çocuklarımız dayıyoruz antibiyotikleri, her birimizin evi küçük birer eczane ve bizlerde bu ilaçlardan bir eczacı kadar anlar olduk öğütler veririz.

- Ben içtim çok iyi geldi, sende iç aynısını vermeyecek mi, doktor diye…

Sahi benimde son keşfim mercan köşk en son ağrıyan dişim için kullandım çok iyi geldi.

Bir arkadaşımın babasının yanlış ilaç kullanımı geldi aklıma, rahatsızlığı için doktor bey fitil vermiş, bakmış bakmış bir anlam verememiş babası yutmuş, aklıma geldikçe gülerim.

Siz onu bunu boş verin en iyi ilaç sevgidir, küçükken sokakta oyun oynarken düşünce ne yapardık hatırlar mısınız? Koşa koşa annemize öptürürdük…

Hadi coştum bir de itiraf com dan bir doktor anısı;

Doktor kucağında bebesi ile gelen kadına sormuş;

- Çocuğun neyi var?

- Öksürüyor dohtur bey

- Peki içeri geç göğsünü aç…

Doktor muayene için içeri girer, bakar ki çocuk muayene masasında kadın göğüslerini açmış beklemede…

Sevgili Ali gel; haydi doğru telefona, annen sana kocamanından bir öpücük yollasın sanalda olsa. Sevgi ile kalın