Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ağustos '07

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Üç tahta kaşığa bir kaşıkçı elması!

Üç tahta kaşığa bir kaşıkçı elması!
 

“İsteyene aynı modelini babaannemin avizesinden koparıp gerdanlık ,küpe olarak temin edebileceğim değerli taş” demiş. bir muzip delikanlı bir yerlerde kaşıkçı elması için, çok hoşuma gitti bu hoş esprisi e bende bana yakın gelen hikayesini anlatayım istedim.

Kısada olsa yakaladığım bir haftalık tatilimde İstanbul’a gitme kararı aldık, saraylara gitmek istedim nedense beklide buna sebep çocuklarımın babasının sıkça dile getirdiği sen saraylara layıkmışsın bilemedik sözünün etkisi vardır, gideyim göreyim dedim benim layık olduğum yerleri.

İlk hedef Topkapı sarayı, bindik dolmuşa üzerinde Topkapı yazıyor atladık hemen, bir yerde durduk,” son durak “dedi dolmuş şoförü, baktık sarayla ilgisi olmayan bir yer, neyse birkaç kişiye sorduktan sonra doğru yolu bulduk elbet.

Ücret ödeyip girdik içeri.

Beni cezbeden gözlerimi üzerinden alamadığım kaşıkçı elmasının olduğu yer en uzun kaldığım yerdi.

Biraz araştırma yaptım çeşitli rivayetler var elbet, benim hoşuma giden ve masalımsı bulduğum hikayeyi kısaca anlatayım istiyorum.

Sene 1699 Eğrikapı çöplüğünde dolaşan bir adam, çöplükten bulduğu işe yarar eşyaları toplar satarmış, bir gün bakmış hoş bir cam parçası almış onu parlatmış biraz çöplüğün biraz ilersinde tahta kaşık yapıp satan bir kaşıkçıya al takke ver külah 3 tahta karşılığı değişmiş canım elması.

Kaşıkçı bu taşı bir kuyumcuya göstermiş, kuyumcu da kaşıkçıya bir miktar para vererek satın almış bu taşı.

Kuyumcu elindeki taşın farklılığını hissetmiş olacak ki bunu bir kuyumcu arkadaşına göstermiş, arkadaşı bu taşın kıymetli bir taş olduğu fark edip bir sus payı istemiş hemen fırsattan istifade ve aralarında bir kavga çıkar olay kuyumcu başının kulağına kadar gider.

Kuyumcu başı her iki kuyumcuya birer kese altın vererek ağızları kapatmak ister ama bu kez de Köprülüzade Fazıl Ahmet paşa duyar,taşı kendisi için almayı düşlerken olay büyür padişahın kulağına kadar gider.

Padişah elması saraya kadar getirtir ve saray elmastraşına verilir.

Eğrikapı çöplüğünde bulunan taş işlenir ve 86 karatlık bir güzellik ortaya çıkar, sonrasın da kuyumcubaşıya bir rütbe ve kese kese altınla ödüllendirilir.

Kaşıkçı elmasının etrafını iki sıra kırkdokuz adet pırlanta kuşatmakta ben gördüm ve saydım söylenenler doğru vallahi. Dolunayı andıran elmasa ışık ve güzellik vermesi için 2. Mahmut tarafından dizdirilmiş.

Diğer hikaye mi e onu da siz okuyun a canım.) sevgi ile kalın

 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..