- Kategori
- Şiir
Babalar günü

BABALAR GÜNÜ
Biliyorum,
Sevmezdin böyle günleri,
Sevgiyi sınırlamak,
Günlere sığdırmaya çalışmak
Tuhaf gelirdi sana…
Her gün babalar günüdür,
Bir güne babalar günü,
Bir güne anneler günü denmesini yadırgardın.
Ömrünce sevilir insanlar,
Hatta belki ondan sonra da…
Haziranın üçüncü pazarı,
Daha da bunaltıyor beni,
Yokluğun çok acı inan!
Yaşasaydın, senden öğreneceğim çok şey vardı,
Hayatta en çok babasını sevenlerdenim,
Annem de bilirdi bunu;
“O, babasının kızı!” derdi.
Çocuklar aralarında konuşurlar,
“Sen en çok anneni mi yoksa babanı mı seversin?”
On çocuktan dokuzu
Annesini seviyorsa
Ben “Babamı daha çok seviyorum.” Derdim,
Babasını seven çocuklar içinde birinci olurdum,
Yarışma yapılsaydı!
Misafirler tuhaf karşılarlardı,
Annem çoktan kabullenmişti durumu,
“Her çocuk annesini daha çok sever.”
Tarih olmuştu.
Dört kardeştik, üçü annesine biri yani ben
Babasına düşkün olan…
Farklı davranmadı hiç,
“Hangimizi daha çok seviyorsun?”
Sorusunun cevabını söylemedi ömrünce…
Ne zaman sorsak elini gösterirdi.
Sen de uzat ellerini
Hangi parmağından vazgeçersin
Söyle hangisi kesilse acımaz canın?
Susardım ama isterdim ki
“En çok seni seviyorum.” desin bana…
Çok uğraştım, olmadı.
Sözleriyle değil ama gözleriyle söyledi.
Adaleti sen öğrettin,
Her koşulda dürüst olmayı,
Sen hiç yalan söylemedin,
Ne beyaz, ne pembe yalan…
Kavak ağacı gibi
Dümdüz yaşadın,
Açık sözlüydün,
Soran alırdı cevabını
Beklemediği sözleri duyabilirdi senden,
Övülmeyi bekleyen
Hak etmiyorsa uzak durmalıydı senden…
Hırsların olmadı,
Ezmedin kimseyi
Kendini de ezdirmedin.
Seni küçümsemeye kalkana da
Tek sözünle hak ettiği dersi verdin.
Beklentilerin fazla değildi,
Sık sık hayal kırıklığı yaşamazdın bu yüzden.
Doğruların vardı,
Hiç sapmadın doğru bildiğin yoldan,
“Ben buyum!” dedin,
İster böyle kabul edin beni,
İsterseniz değiştirmeye kalkmadan
Uzaklaşın benden…
Kimseye yaltaklıkla şirin görünemem.
Zekiydin, adını koyan nasıl da bilmiş,
Ömrüm boyunca gördüğüm en zeki adamdın,
O kadar inceydi ki esprilerin
Karşındaki kavrayamazdı hemencecik.
Bana bakar, gülümserdin,
Gözlerimizle konuşurduk.
Annemi kızdırmakta
İşbirlikçindim.
Gözüme baktığın an
İşlemeye başlardı plan…
En son kahkahalarla biterdi tatlı oyunumuz.
Önce sen terk ettin beni
Zemheri gibiydi 7 Ocak,
Yedi yıl sonra
12 Temmuz sıcağında annem…
Sen olsan çoğalırdım,
Eksildim,
Üstelik eksilmekteyim günbegün…
“Hayat, iki karanlık arasındaki bir kibrit şulesidir.”
Sözünü ilk senden duydum,
Bir de dalgalı bir deniz gibi bir şey söylerdin
Hayat için…
Unutmuşum.
Baş başa bir fotoğrafımız bile yok!
Sandım ki hep birlikte yaşayacağız.
Öğrendim hayatı,
Keşke sensiz öğrenmeseymişim,
Yeniden yaşasaydım senli günlerimi
Sana daha çok zaman ayırırdım belki,
Belki de seni daha da çok severdim babam,
Sendin hayatta tanıdığım ilk adam gibi adam!
HARİKA UFUK
ADANA
17 HAZİRAN 2012