Bağırmayın lan... (Meclis gelen bu lafa alışıksa)

İlk/ortaokul zamanlarımız, öğretmenlerimizde “peygamber” sabrı olmalı,
Henüz ergen olmamış ana baba kuzularını vermişler ellerine, evlerinde anaların babaların egemen olamadığı çocuklara hem sahip çık hem bir şey öğret diye, kolay değil…
Mangal gibi bir yürek ve “Peygamber” sabrı olmalı insanda!

***

Öğretmen sabahın köründe girmiş sınıfa, ders anlatmaya çalışıyor ama öğretmeni dinleyen yok,
Çocuk bunlar ana kuzusu…
Ya yanındakiyle konuşuyor ya da kendi kendine bir şeyler mırıldanıyor
Öğretmen sakin;
“Susun çocuklar, dersimizi dinleyin!”
Konuşmalar gülüşmeler ve itişmeler, çığlıklar bağırtılar fırtına uğultusu gibi sınıfta
Öğretmen sakin;
“Çocuklar susar mısınız lütfen, dersimizi dinleyin…”
Öğretmeni takan yok, hala konuşmalar gülüşmeler birbirlerine kalem atmalar
Kağıttan uçak yapıp fırlatmalar, arkadaşının saçını çekmeler, ağlamalar
Öğretmen az sinirli;
“Susun çocuklar, ayıp oluyor ders anlatamıyorum, dersi dinleyin, dönün önünüze, yazın bakalım tahtadakileri defterinize, dönün tahtaya bakın!”
Ne mümkün ne dinleyen var ne de duyan, sanki öğretmen ders anlatmıyor onlara susun falan
Demiyor da “konuşun bağırın çığlıklar atın, ağlayın birbirinize vurun” demiş gibi..
Öğretmen sinirleniyor;
“Çocuklar susun dedim size susun duymuyor musunuz?”
Ne mümkün uğultu bulutu aynen devam hatta daha da artarak, bu arada yerinden kalkıp başka sıralara geçen öğrenciler var.
Ve öğretmenin tepesi atıyor, koridorun en sonunda bile duyulacak şekilde bağırıyor;
“Bağırmayın Lan…”
???
“Çıt yok…”

***

Lise yıllarında üniversite sıralarına sıkar bu lafı söylemek, hocanın boyu 1.69 cm öğrencinin boyu en az 1.85
Hocanın sakalı yeni çıkmış öğrenci “Manisa Tarzan’ı” gibi…

***

Bu ülkenin göz bebeği kalbi Türkiye Büyük Millet Meclisini hiç izlediniz mi?
Bizim paralarımızla ödediğimiz vergilerle ayakta kalabilen ve artık yadsınamayacak kadar güzel yayın araçlarına sahip olan TRT Meclis TV de veriyor meclisteki oturumları, konuşmaları…
İzleyin lütfen, resmen komedi dram aksiyon ne ararsanız var, kahkaha tufanı kimi zaman da gözyaşı var…

***

TRT ülkenin halkın televizyonu olması gerekirken artık değil; Öyle öğrettiler on yıl öncesine kadar, öyle biliyorduk!
Heyhat; TRT Hükümetin iktidar partisinin yayın organı artık, çünkü başında iktidardan bir bakan veya Başbakan yardımcısı var…
Türkiye’nin her yerinden her vatandaştan bir şekilde ve mutlaka TRT için para toplanıyor.
Parayı çatır çatır vatandaş ödüyor ama TRT iktidara toz kondurulmasına izin vermeden sadece İktidarın reklamını yapıyor. Muhalefete kırıntılar…
Var mı dünya da bir benzeri daha? YOK…

***

Mecliste anlı şanlı vekiller konuşmalar yapıyor, kürsüye gelen ilk kişi iktidardan ise icraatlarını övmeye başlıyor, geçmiş dönemlerde ne kadar hükumetler var hepsine bir şekilde veriyor veriştiriyor. Sanki kendileri sütten çıkmış ak kaşık. Arayın arşivlerde iktidar partisinin tüm geçmişini, yok bulamazsınız, silinmiş…
Bu kez kürsüye muhalefetten vekiller çıkıyor ilk işi iktidara saldırmak icraatları eleştirmek iktidar partisinden konuşanlara laf yetiştirmek, siz kötüsünüz biz iyiyiz siz bilemezsiniz biz biliriz falan filan…
Rahmetli babamın yakıştırması gibi ortalık; “Sidik yarışı…”
Yukarıda anlattığım ilk/ortaokul dönemlerde yaşanan o bölüm var ya, mecliste bin beteri ile yaşanıyor.
En azından okullarda hakaret yok küfür yok saldırı yok şiddet yok ama aklınıza ne geliyorsa mecliste (TBMM) hepsi katlanarak (tekmil birden) var. Zaman zaman korku filmi tadında sahneler bile var.
İzlediniz mi bilmiyorum; bir keresinde vekilin biri dayanamadı kürsüde konuşan vekil daha yerine oturur oturmaz çekti belindeki vekil silahını dayadı alnının ortasına…”geberteyim mi lan seni…” dedi.
Ortalık buz gibi oldu adamı rengi sapsarı ve yayın kesildi…

***

Her zaman derim ya ağaç yaş iken eğilir; sürekli “Bağırmayın Lan…” uyarısı ile yetişen sonra da hasbelkader ya babadan kalma servetle ya da eminim kolayca açıklayabileceği(?) kazanç kapısı ile bol para sahibi olan vekil olmak için aday oluyor, çoğu kez kazanamadan seçiliyor ve geliyor meclise, halkın gözbebeği ülkenin kalbi TBMM ne…
Öğretmeninin o müthiş uyarısı ile “çıtı” çıkmayan milletin vekilleri;
Ne lütfen dinler misiniz? Sayın milletvekilleri, ne dinler misiniz sayın…(?) lütfen yerinize oturur musunuz? Gibi son derece nazik ve sakin ikazlara gözünü kapatıyor kulağını tıkıyor. Dediğim dedik çaldığım düdük…
Üstelik şu kibarlığa bakar mısınız lütfen; Her vekilin isminin önünde mutlaka “SAYIN” kelimesi olmak zorunda…
Halbuki ülkede “terörist başı” Öcalan'a bile “Sayın” denildiğine artık beş kuruşluk değeri kalmadığına göre hala niye kullanmakta ısrar ediyorlar anlayamıyorum.
Haliyle kürsü kontrolü elinde olan ve çoğu gez gerçek meclis başkanına vekalet eden de; koskoca “halkın” vekillerine;
“Susun/Bağırmayın Lan…” demesini bekleyemezsiniz. Bu nedenle de; ne susan var ne hafif tonda yumuşacık sesle konuşan, ne de yerine oturan vekiller var.

***

Beyler bayanlar milletin vekilleri bakanlar, başkanlar başkan yardımcıları her kimseniz bu millet;
Yüksek sesle avaz avaz bağırarak, ağızlarınızdan köpükler tükürükler savurarak konuşmanızdan, ağızlara alınmayacak ölçülerde küfürler savurarak hakaretler etmenizden,
Hatiplere tahammülsüzlüğünden,
Her an birbirinize saldıracak darp edecek yaralayacak katledecek gibi ayakta ve asabi bir şekilde olmanızdan
Sonra da hiçbir şey olmamış gibi el bebek gül bebek geçinip gitmenizden,
Bıktı usandı açıkça gına getirdiniz.
Bütün bunları görmediğini duymadığını, kafasının tasını attırmadığını mı sanıyorsunuz?

***

Siz televizyon kameraları karşısında böyle yırtınır gibi, yüzünüz kıpkırmızı olarak elleriniz titreyerek yaptığınız konuşma ve savunmalar için ne diyor biliyor musunuz?
“Bağırmayın lan…”
Belki susar çenenizi kapatır ahlak sınırlarına geri döner,
Adam gibi milletvekillerine yakışır şekilde dinlemesini, sabretmesini öğrenir insanca tartışırsınız diye…

???

***

O yüzden de “Taksim Gezi Parkı” eylemindeki “gençleri” siddin sene anlamanız mümkün değildir…

Miraç kandiliniz Kutlu olsun efendim…

Erdoğan ÖZGENÇ