Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mart '16

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Bahar geliyor bahar... "Baharla gelen aşk'lara" hazır mısınız?

Bahar geliyor bahar... "Baharla gelen aşk'lara" hazır mısınız?
 

                       İŞTE BARTIN'DA BAHAR... ERSOYBANK ' IN OBJEKTİFİNDEN

         “Bahar, aşk demektir.” Baharla gelen aşklara hazır mısınız? “Kendinizi yenilemek, yüceltmek ister misiniz? O halde baharlara kendinizi kaptırmalısınız. Yeter ki, isteyin. Bir “diş” kaptırdınız mı aşk çarkına, gerisi gelir gayri.

         Baharla gelen aşklar bereketlidir. Bahar, tadımlık aşk sunmağa değil, sevmesini bilenler için “ömürlük aşk” sunar kalplere. Gökten sevda yağar pul pul. Kainat, beyaz gelinlikleri ile karşılar sizi. Bahar dallarından pul pul çiçeklerini yağdırırlar üzerinize.  Sevinesiniz diye. Kutsarlar sizi. Sevda toprağınız kabarsın diye. Daha n’olsun?

         Bahar geliyor bahar. Esasında gelen aşktır, sevdadır. “Al beni nakışlarla işle gergefine koy” demektir bu. Ama sevdalar çerçevelenmez ki, çerçeveye sığmaz ki. Ama baharla birlikte bütün sevdalar, yüreklere saplanır, sözleşmişcesine. Güzelim baharda yürekler bir başka atar. Göğüs kafeslerinden salıverilmiş kuşlar gibi,  sevince boğulur kainat. Göğüs kafeslerinizden kuşlar uşuşur “pırrrr” diye, hissedersiniz. Bahar geliyor bahar. Bu mevsim, “uçmak, uçuşmak” zamanıdır

Baharla gelen bu aşk paketini açarken, havalar çarpmasın sizi. Bahar sizi kucağına almışken, bu sarmaş dolaşın keyfini çıkarın. Etrafta tezgahlar kurulu şimdiden :"  Sizler, aşklardan aşk beğenin, yeter.. "Eşantiyon aşklar var, ebrulisi, fıstikisi, yanar döneri var.Yıldırım aşkları, direkten dönenleri, ahmak ıslatanı, sicim gibi yağanları var. Aşkların garanti belgesi yoktur. Yalnız müstameldir.".

         Bir tılsım vardır baharlarda. Her bahar gelişinde çocukluğumu yaşarım yeniden. Başımı alıp, gidesim gelir Karadenizlere. Dünya, oralarda bir başka kımıl  kımıldır. Ruhlar yelpazelenir, bütün küslükleri bırakılır.  herkesleri affetmişsinizdir. Bırakın kendinizi doğanın kucağına. O sizi aklar, paklar, yunar salıverir ortaya. Bir kat daha gençleşir insan bu diyarlarda.

                                                                     BU RESİM DE, BİZİM ARŞİVİMİZDEN

         Arılar vızıl vızıldır bahar dalları arasında, çiçekler  dallarında şarkılar söyler bahara. Pul pul beyazlıklar başınıza yağar ağaç tepelerinden. Karadeniz’de bahar, bir başkadır.

        Ve Bartın denen bu yerde, mahalleli genç kızlar, yüksekçe bir küpün  etrafında halka olmuşlardır, mahalli kıyafetleriyle. “Niyet çektirirler”  talihlerini öğrenirler. Tabi önceden herkes, küpe, özel eşyasını atar. Yüzüktür, küpedir, tokadır. Niyetçi başı her seferinde  su dolu küpten tek tek içinden çıkardıkça, bir mani söyler. Okunan mani, küpçü başındaki niyetçinin  elinde tutup gösterdiği nesneye aittir. Kimse, kimsenin talihini öğrenemez. İltimas da olamaz. Zira küpe atılan nesneyi sade ve sadece sahibi bildiği içindir bu gizem.

         “Garanfiliy gurusu / Rakınıy durusu / Başka yere veryala / İşte sözün doğrusu / Garanfil deste deste / Beni bubamdan iste / Bubam beni vermezse / Gıratı iyi besle / Başındaki yazmanın, / Dalı var, çiçeği yok /Bana verdin sevdanı / Benden geçeceği yok / Gülleri severler / Kapta bulgur döverler / Bize Bartın’lı derle / Ölene dek severle / Parmağında yüzük başı / Üstüne geliyor taşı / Söyle yarın annene /Nişandır bunun başı”

         İşte bahar, bunları yaptırır o Bartın denen belde insanlarına. Küpten çıkacak fal hayırlıysa, önce sözlenme, nişan, derken de düğün gelir çatar.  

        Güngörmüş kadınlardan biri kapı kapı dolaşıp  çağrısını yapıyor düğünün: Bakın bakay ne deyom. Analarınızın gulağına goyun. Furunceliy düğününü söyleyom. Zerzene boyası va. Ömür gadun söyledi. Gınaya buyursunnadedi  (Ömür kadın, Fırıncıların düğününü tebliğ ediyor)

        Bartında başkadır baharın gelişi. İşte buradan sesleniyorum. Bahçemdeki zambağın beyaz teninden öptüm Bartın’ım. Gönlümden “gönlüne iz kalsın diye”. Her bahar geldiğinde, ser kilimini bahçeye niyetten çıkanları söyle. De ki işte böyle böyle. Hayat bir gaile, eccük eccük, ucundan sen de  ısırıve. Ah Dürüye Dürüye, eccük gidive öteye.

        “Kelebekler ağlamaz”deriz her seferinde. Ağlamaz mı? Bal gibi ağlar. Yalnız onların kanat çırpmaları ses vermediği gibi, içlerine girip, dokunamazsın da. Çünkü, “ Ses vermezler”  Vermezler ama, onlar, yürekleri ile görürler, ve  yürekleri ile severler. Gözyaşları saklıdır, dışarı vurmazlar. Hüsranları, halka halkadır, Geceleyin bir bulut ağlasa, onların da gönülleri bulutlanır. Oysa ağlayamazlar
Her bahar geldiğinde, yeni yeni kelebekler uçuşur, görürsünüz. Ama neye yarar? Günü bitirmeden toprağa düşerler her seferinde. Ya sevdaları, ya sevdaları?  Bu mudur hayat allahasen. Günübirlik doğ, günü birlik aynı gün göç bu dünyadan

         24 saatlik ömürlerine bakarsak, aynı kelebek, seneye “İlkbahar’da”  yeniden doğduğunda, aynı sevdiceğini gül ile  buluşabilecek mi?  Yarım kalan aşklarının söyleşisini yapabilecekler mi? Bilemeyiz. İşin hazin tarafı da bu.

         İşte, umutlar bu İlkbaharlara kaldı.

        Yeter ki, güller solmasın, ümitler hep yeşil kalsın.



BARTIN'DA, FOTOĞRAF SANATÇISI  ERSOY BANK' IN ÇEKİP GÖNDERDİĞİ BİR BAHAR MÜJDECİSİ KOMPOZİSYONU. RİCAMIZI KIRMADI, DİĞER RESİMLERLE BİRLİKTE GÖNDERDİ. SAĞOLSUN.



ERSOY BANK' IN FOTOĞRAFLARINA BAKIP BAKIP " DEMEK BARTIN'A BAHAR BÖYLE GELİYORMUŞ VE HALEN BU GÜZELLİKLERİNİ DEVAM ETTİRİYORMUŞ" DİYE İÇ GEÇİRDİK.


BARTININ MEŞHUR SIRAYA ÇIKMA GÜNLERİNDE MANİLER SÖYLENİR, NİYETLER ÇÖEKİLİRDİ.. BU RESİMDEKİLERİN KİMİ VAR,  İHTİYARLADILAR, BU GÜNLERE ERİŞEBİLDİLER, KİMİ BU DÜNYADAN,  GÖÇTÜ GİTTİ. AMA AZİZ HATIRALARI HER DAİM DİLLERDE VE RESİMLERDE. (BU VE ALTTAKİ RESİM)



GÖNÜL KAPILARININ YAYI, TOKMAĞI, KANADI, BAHAR DALLARI.  BAKAR BAKMAZ ÇARPIYOR İNSANI, ERSOY BANK GÖZDERDİ.

ATLADI ARABASINA  ERSOY BANK, BULDU BULUŞTURDU DOĞADAN BU RESİMLERİ VE YOLLADI.

BU RESİM ARŞİVDEN. BARTININ MEŞHUR ŞELALESİ.

 

 

 

 

 

 



 

 
Toplam blog
: 74
: 832
Kayıt tarihi
: 26.12.06
 
 

Şiir yazmaya çalışan, müzik dinlemeyi seven, Fotoğraf çekmeyi seven, Doğayı ve içinde barındırdık..