- Kategori
- Güncel
- Okunma Sayısı
- 204
Bahar Gelmiş Yavru Filler Ülkesine

Ülkemiz gerçek baharları, yaşanası baharları da görür umarım çok yakında...
Üniversitelerde birbirleriyle düşman orduları gibi çatışan gençleri gördükçe yüreğim sızım sızım sızlıyor...Daha kaç kez görecek yurdum insanı, bu kahrolasıca filmi diyorum... Yetmişli yılların sonlarında , panzerlerle toplum polisleri ile sık sık görüştüğümüz, o savaş alanlarını aratmayan sahneler yinelenip duruyor gözlerimin önünde. Üniversite gençlerinin hayatlarını cehenneme çeviren o yere batasıca derin güçler yine devrede... Bir kıvılcım atıveriyorlar, zaten kanı kaynayan barut misali gençlere... Oysa salim kafayla bir düşünseler düşünebilseler,daha yirmilerinde,daha çocukluktan henüz çıkmış o tazecik evlatlar... Hepsi memur,işçi, yoksul kesimin çocukları. Aslında amaç aynı. Daha güzel,daha yaşanası, hakça paylaşılmış bir ülke... Devrimci veya milliyetçi... Görüşü her ne olursa olsun hepsinin amacı aynı, sadece bakış açısı, varış yolu farklı.
Kürt sorununu ortaya atıp alevlendiren de aynı, koca dişleri ile sırıtan avının kıvama gelmesini bekleyen sırtlan... ANADOLU dediğimiz ana kucağında, hepimiz üç aşağı beş yukarı aynı tezgahlardan geçtik, aynı ninnilerle büyüdük aynı türkülerle sevdalandık, aynı ağıtları yaktık. Ermeni'si, Süryani'si, Arap'ı, Rum'u da dahil olmak üzere... Kaynaştık bu topraklarda... Kürt'e ayrımcılık yapıldığını söylemek için içinde vijdan namına en ufak bir kırıntının olmaması gerekir insanın... Cumhurbaşkanlığına kadar gelen Kürt'lerimiz yok mu. Hangi Kürt'e Kürt olduğu için iş verilmemiş, iş yeri açtırılmamış. Dilini ev içinde konuşmasına kim karışmış. Amerika'da yüz çeşit millet var. Adamlar her yerde , her konumda İngilizce'den başka dil kullanıyorlar mı... Bizde saymaya kalksak kaç çeşit dil var.Lazca,Boşnakca, Çerkezce,Arnavutça, Gürcüce,Tatarca... O zaman her kesim kendine göre ayrıcalık istemekte haksız sayılmaz mı...
Zaten, aklı selim sahibi hiçbir Kürt kökenli vatandaş , kendilerine ayrım yapıldığı gibi bir düşünceye sahip değil. Ha, aşağı görme, hakir görme derseniz,şehirli-köylü için de aynı şey söz konusu. Aynı yörenin insanı olup şehirde büyüyen insanımız yeri geldiğinde köylüsüne tepeden bakmıyor mu... Aynı bakış açısı zengin-fakir içinde geçerli değil mi... Eğer çok istiyorlarsa kendi ağalarına söz geçirseler ya... Bu; ezildiklerini öne sürüp kışkırtıcıların tuzağına şöyle veya böyle düşenler... Esas kanlarını emen ağalık sistemi değil mi...Sıkıysa onları alt edip kendi topraklarında ırgat olmanın önünü kesseler ya...
Blog yazarlarımızdan, Sayın İsmail Hakkı Cengiz'in yazısından aldığım, 1924 Anayasa'sına ait vatandaşlık tanımı, söylemek istediklerimizin özeti : "Türkiye ahalisine,din ve IRK farkı olmaksızın vatandaşlık itibari ile TÜRK denir. " Kökeniniz ne dendiğinde, sen söyle kardeşim... Kürt'üm,Boşnak'ım,Çerkez'im,Laz'ım, Pomad'ım v.s, v.s....Hangimiz hiç katışıksız, Orta Asya kökenlerinden gelmeyiz.Kaç kuşak geçmiş , incelemek mümkün olsa , neler çıkar, neler... Bir kere Orta Asya Türkleri'nde renkli göz ve sarışınlık söz konusu değil bildiğim kadarı ile ve çekik göz hakim unsur. Hani , kaçımız bu görüntüdeyiz...
1071'den bu yana bu topraklardayız... TÜRK adını tarih sayfasından silmek için yüzyıllardır verilen sinsi ve açık savaşları bozmak için birliğimizle, bütünlüğümüzle meydan okuyarak bu günlere gelmişiz. Ancak bir ve beraber olursak, oyunu bozabiliriz. Aksi halde yavru filler gibi ayağımızdaki zincirlerle yaşamaya alışır, gücümüzün farkında olmadan esaretimizi kabullenir , onursuzca sürdürülmeye mahkum bir geleceği yaşamak zorunda kalırız. Pek çoğunuzun bildiğini sandığım bir öykü yavru fil öyküsü...
Yavru filleri eğitmek için ayaklarından zincire bağlarmış terbiyecileri.Yavru fil zincirinden kurtulmak için uğraşır buna gücü yetmezmiş. Büyüdükçe aynı şekilde uğraşır ama bir türlü başaramazmış. Artık zincirini ne yaparsa yapsın kıramayacağını anlayıp uğraşmaktan vazgeçermiş.Oysa koca bir fil olduğunda, o zincirin kaç katı büyüklüğündeki zinciri kırabilecek güce sahip olduğunun ayırdına varamazmış.Yani alışırmış esarete...
ABD ve AB dünyadaki tüm gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelerin fil terbiyecileri... Kocaman dişli sırtlanlar... Hele TÜRKİYE gibi, bıraksalar Orta Doğu'nun, hatta Dünya'nın en güçlü ülkelerinden olmaya aday bir ülke, onlar için ağız sulandıracak bir av...
Bahar gelmiş yavru filler ülkesine... " Bahar gelmiş ne'yleyim, ne'yleyim sen olmayınca" diyor ya şarkı...Ne'yleyim, yavru filler, kocaman bir fil olduğunun farkında değilse, halen...
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Ülkemizde insan ayrımı 60 yıldır yapılıyor.Kötü siyasetçilerin bu ayrımcılığından her yöredeki garibanımız çileler çektiler..Ve öbür dünyada ellerimiz yakalarında...Doğu ve güneydoğu halkları dertlerini yeterince anlattılar;terör yanlıları da devlet hizmetini getirmemek için asker katliamından tutun,devlet araçlarına kadar yaktılar.Bu arada derdini yeterince anlatamayan bir gariban,namusuyla vergi veren evlatlarını terörde yitirmiş milyonlarca ANADOLU HALKI var...Bunları kimse konuşmuyor...Gerçekleri yansıtan;ülkemizin insani panoramasını sergileyen;tarafsız,a-politik;insan yanlısı bu güzel yazı için sizi kutlar,saygılarımı sunarım.
Mesut Selek 04.05.2013 12:00- Cevap :
- Bizi bize bıraksalar ne çok şey yapabiliriz aslında...Örneğin toprak reformu, ağalık düzeninin kökten ortadan kaldırılması,vergilerin hakça toplanması,hayvancılık ve tarımın canlandırılması,kapatılan petrol kuyularının açılıp işlerlik kazanması,madenlerimizin keza işletilmesi...Bütün bunların bir bir gerçekleştiğini düşünün.Bu reformlarla ülkemiz dünyanın süper güçleri arasına girer.O zaman ne terör kalır, ne Türk-Kürt kavgası.Bunu bildikleri için elimizi kolumuzu bağlıyor,dört koldan bizi yok etmeye çalışıyorlar.Bu yüzden MB'u önemsiyorum.Aslında burada yazanların büyük bir kısmı, o ihtiyaç duyulan birlikteliği oluşturma yolunda, hiç de küçümsenmeyecek adımlar atıyorlar.Bir damla,bir damla daha derken, kimbilir belki bir gün "kükremiş sel gibi bendimizi çiğner aşarız" ... Bütün engelleri dümdüz ederiz...Saygı ve selamlarımla... 05.05.2013 16:03
Kıymetli yazarımız Sayın Nur Eşmeli;Yarım asırlık ömrü geride bırakmış bu biçare henüz ilk okul çağında iken Bu güzel Vatan içinde Kürt yalanı yayılmıştı. O yörenin bir çocuğu olarak Doğu ve Güneydoğu insanlarının hiç biri hiç bir zaman Türkiye Cumhuriyeti Devletinini bölmeye yönelik bir düşünce ve çaba içinde olmadı.Bayrağını,İstiklal marşını manevi değerler saymıştır.Kıymetli Nur Eşmeli çektiklerimiz Şeytan soyundan ABD dahil yakın komşulardan çektik, komşularımız komşu değil yılan misali.Güzel vatanımızın huzurunu bozmak için gizlice,sinsice el birliği yapmışlar. Blog görselinde yazdığınız gibi Bu güzel vatanımızın artık huzura ihtiyacı vardır.Dileğimiz kınalı kuzuların şehit olmadığı baharların gelmesi ve hiç gitmemesi.Yazınız her türlü takdirin üzerinde doğru tespitlerle nakış edilmiştir. Selam ve saygılar sunuyorum.Sağlık ve mutluluk diliyorum.
Mehmet Burakgazi 30.04.2013 10:06- Cevap :
- Sayın Mehmet Bey,öncelikle hakkımdaki güzel sözleriniz için teşekkür ederim.Siz Doğu'da yaşadığınız ve oralı olduğunuz için Kürt'leri daha iyi bilirsiniz ama bizim de yaşadığımız çevrelerde Kürt tanıdıklarımız,komşularımız oldu.Aynen sizin dediğiniz gibi hiçbir sorunumuz olmadığı gibi dostluklar da yaşandı. Büyük ve güçlü komşularımızın "gayretleri"sayesinde , dostlar düşman olma yolunda ama başaramayacaklar...Ben de sağlıklar,esenlikler diliyorum.Selam ve saygılar... 02.05.2013 22:45
Bir başkadır benim arkadaşımın yazısı. İçimdekileri ne güzel döktürdün. DÖRT DÖRTLÜK OLMUŞ net bir yazı... Öpüyorum sevgili arkadaşım, tavsiye ediyorum. ADADAN SELAM.
Göksel47 29.04.2013 15:04- Cevap :
- Sağolasın,güzel arkadaşım... Artık haber dinlemeye bile gücüm kalmadı sanki.Dayanamayıp, gazetelerdeki köşe yazarlarının yazılarını veren sabah kuşağı programlarını izliyorum. Kişisel sorunlarımız , günlük koşuşturmalarımız içinde bile "Neler olacak,nasıl bir gelecek bekliyor ülkemizi" soruları dönüp duruyor kafamda.Benim gibi,senin gibi milyonlar aynı ruh hali içinde biliyorum.İyi ki internet var.İnsanlar hiç olmazsa, birlik olma,bir olmanın yolunu buluyorlar bu sayede... Sevgiler Antalya'dan kucak dolusu... 29.04.2013 23:29
Sevgili kardeşim güzel bir paylaşım canınıza sağlık. Bahar gelmiş neyime kan damlar yüreğime. Bu gidişle yavru filler olmamıza ramak kaldı, ama ben kışkırtanların tuzaklarına düşen zavallı mahluklara acıyorum. Selamlar sevgiler, sağlık ve mutluluklar. NAHİDE ÇELEBİ
NAHİDE ÇELEBİ 28.04.2013 20:15- Cevap :
- Merhaba Nahide Öğretmen'im. Gözümüzün önünde vurulan, dövülen arkadaşlarımız,yarım kalan okuma, öğrenme heyecanımız hevesimiz,ruhumuza indirilen ömür boyu silinmeyecek darbeler...Bizler neyse bu kadarla kurtulduk, ya gencecik yaşında yok yere ölen, hapislerde işkence gören,tahsilini yarım bırakmak zorunda kalanlar..."Öyle bir geçer zaman ki" dizisini ibretle izlemeli gençler.Neler yaşandı,kimlerin hayatı nasıl karartıldı...Ah ki ahhh...Bizim iki kızımız da üniversite bitirip hayata atıldılar.Korkum, halen okumakta olan gençler ve hatta torunlarım için...O "zavallı" kandırılmışlar yüzünden çektik, hala daha çekiyoruz,Allah acısın,aydınlıklara çıkarsın ulusumuzu...Sevgi ve selamlarımla... 28.04.2013 22:44