Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Kasım '12

 
Kategori
Siyaset
 

Bahçeli ve Milliyetçi Hareket Partisi kongresi…

Bahçeli ve Milliyetçi Hareket Partisi kongresi…
 

 

Bahçeli ve Milliyetçi Hareket Partisi kongresi…

Siyasi partiler, demokrasinin vazgeçilmez kurumları. Bu kurumların kongreleri de demokratik davranışlar açısından olmazsa olmaz çalışmalarıdır.

Delegeler, özgür iradeleri ile mensup oldukları siyasi partilerin genel başkanını ve yöneticilerini seçerek iktidara ulaşmak için yine demokratik koşullar içinde mücadele verirler.

İktidar partilerinde, genellikle “Tek aday” çıkar ve seçilir. Muhalefetteki partilerde ise zaman zaman yarışmalar olur ve doğaldır.

Mecliste gurubu bulunmayan partilerde ise iş daha da farlıdır.

Pazar günü, MHP’nin kongresi yapıldı.

Gayet demokratik bir ortamda başladı diyebilir miyiz?

Görünüş öyleydi. Bahçeli’nin posteri bile asılmamıştı salona. Yine Bahçeli, genel başkan sıfatıyla yaptığı konuşmadan sonra, “Eşitlik olmaz” gerekçesi ile “Aday konuşmasını” yapmamıştı.

Sonuçta, Bahçeli 725 oyla yeniden genel başkan seçilirken, rakibi Koray Aydın 441 oy aldı…

Oylara baktığımızda, Bahçeli için bazı uyarıların yapıldığı bir gerçek. Bahçeli, bu uyarıyı nasıl olur, elbette o kendisinin “siyasi olay okuma” becerisine bağlı. Ancak, Koray aydın’ın “Uyarı” niteliğinde oy aldığı da kesin. Çünkü aldığı oyla Koray aydın, istediği zaman “Olağan üstü kongre” çağrısı yapma yetkisini delegelerden almış oldu.

Buraya kadar her şey “Demokratik koşullar” içinde geçtiğini söylemeye çalışalım.

Ancak…

Genel Başkan seçimi sonrasında “Teşekkür” konuşması yapan Devlet Bahçeli’nin bir cümlesi var ki, siyasi partilerdeki “demokratik olmayan” hastalığımızı ortaya koyması bakımından çok önemli…

Sayın Bahçeli, teşekkür konuşmasında “Fitne sokmaya çalışanlar”dan söz etti…

Bu söz kime?

Demokratik ortamda bir siyasi partinin genel başkanlığına aday olan ve 441 oy alan rakibin davranışı mı?

Yanılmıyorsam dokuzuncu kez genel başkanlığa seçilen Devlet Bahçeli’nin karşına “Aday” olarak çıkmak ve 441 oy almak, siyasi partilerde “Fitnecilik” mi sayılıyor?

Ne yazık ki siyasi partilerimizde “Karşı çıkmak” veya “Aday” olmak fitnecilik olarak sayılıyorsa, demokrasi diye her gün yazıp, bağırıp çağırdığımız ülkemizde gerçek demokrasinin varlığını, yok sayarsak ne zaman geleceğini sorgulamak, oturup düşünmek gerekir.

Kaldı ki…

Sayın Devlet Bahçeli’nin AKP iktidarı karşında gösterdiği muhalefeti beğenmeyen, yetersiz gören en az 441 kişi varmış, onu gördük… Tabi ki o 441 kişinin ardındaki gücü de tahmin etmek, görmek gerekir.

MHP ve Devlet Bahçeli olarak on yıldan bu yana, iktidar partisi olan AKP’nin birçok siyasi manevraları sırasında destek verip, adeta “Koltuk değneği” görevi görmesi, teşkilat tarafında fark edildiğini, Koray aydın’ın aldığı 441 oyla da görmüş olduk.

Evet, MHP kongresi başladı ve bitti…

Demokratik bir kongremiydi?

Görünüşü, gidişi ve sonucu itibariyle öyle görünse bile, Devlet Bahçeli’nin “Teşekkür” konuşmasındaki o cümlesi, demokrasiyi savunan siyasi partilerde, halen demokrasinin olmadığının ifadesidir.

06 KASIM 2012
İBRAHİM PEKBAY

Bahçeli ve Milliyetçi Hareket Partisi kongresi…

Siyasi partiler, demokrasinin vazgeçilmez kurumları. Bu kurumların kongreleri de demokratik davranışlar açısından olmazsa olmaz çalışmalarıdır.

Delegeler, özgür iradeleri ile mensup oldukları siyasi partilerin genel başkanını ve yöneticilerini seçerek iktidara ulaşmak için yine demokratik koşullar içinde mücadele verirler.

İktidar partilerinde, genellikle “Tek aday” çıkar ve seçilir. Muhalefetteki partilerde ise zaman zaman yarışmalar olur ve doğaldır.

Mecliste gurubu bulunmayan partilerde ise iş daha da farlıdır.

Pazar günü, MHP’nin kongresi yapıldı.

Gayet demokratik bir ortamda başladı diyebilir miyiz?

Görünüş öyleydi. Bahçeli’nin posteri bile asılmamıştı salona. Yine Bahçeli, genel başkan sıfatıyla yaptığı konuşmadan sonra, “Eşitlik olmaz” gerekçesi ile “Aday konuşmasını” yapmamıştı.

Sonuçta, Bahçeli 725 oyla yeniden genel başkan seçilirken, rakibi Koray Aydın 441 oy aldı…

Oylara baktığımızda, Bahçeli için bazı uyarıların yapıldığı bir gerçek. Bahçeli, bu uyarıyı nasıl olur, elbette o kendisinin “siyasi olay okuma” becerisine bağlı. Ancak, Koray aydın’ın “Uyarı” niteliğinde oy aldığı da kesin. Çünkü aldığı oyla Koray aydın, istediği zaman “Olağan üstü kongre” çağrısı yapma yetkisini delegelerden almış oldu.

Buraya kadar her şey “Demokratik koşullar” içinde geçtiğini söylemeye çalışalım.

Ancak…

Genel Başkan seçimi sonrasında “Teşekkür” konuşması yapan Devlet Bahçeli’nin bir cümlesi var ki, siyasi partilerdeki “demokratik olmayan” hastalığımızı ortaya koyması bakımından çok önemli…

Sayın Bahçeli, teşekkür konuşmasında “Fitne sokmaya çalışanlar”dan söz etti…

Bu söz kime?

Demokratik ortamda bir siyasi partinin genel başkanlığına aday olan ve 441 oy alan rakibin davranışı mı?

Yanılmıyorsam dokuzuncu kez genel başkanlığa seçilen Devlet Bahçeli’nin karşına “Aday” olarak çıkmak ve 441 oy almak, siyasi partilerde “Fitnecilik” mi sayılıyor?

Ne yazık ki siyasi partilerimizde “Karşı çıkmak” veya “Aday” olmak fitnecilik olarak sayılıyorsa, demokrasi diye her gün yazıp, bağırıp çağırdığımız ülkemizde gerçek demokrasinin varlığını, yok sayarsak ne zaman geleceğini sorgulamak, oturup düşünmek gerekir.

Kaldı ki…

Sayın Devlet Bahçeli’nin AKP iktidarı karşında gösterdiği muhalefeti beğenmeyen, yetersiz gören en az 441 kişi varmış, onu gördük… Tabi ki o 441 kişinin ardındaki gücü de tahmin etmek, görmek gerekir.

MHP ve Devlet Bahçeli olarak on yıldan bu yana, iktidar partisi olan AKP’nin birçok siyasi manevraları sırasında destek verip, adeta “Koltuk değneği” görevi görmesi, teşkilat tarafında fark edildiğini, Koray aydın’ın aldığı 441 oyla da görmüş olduk.

Evet, MHP kongresi başladı ve bitti…

Demokratik bir kongremiydi?

Görünüşü, gidişi ve sonucu itibariyle öyle görünse bile, Devlet Bahçeli’nin “Teşekkür” konuşmasındaki o cümlesi, demokrasiyi savunan siyasi partilerde, halen demokrasinin olmadığının ifadesidir.

06 KASIM 2012
İBRAHİM PEKBAY

Bahçeli ve Milliyetçi Hareket Partisi kongresi…

Siyasi partiler, demokrasinin vazgeçilmez kurumları. Bu kurumların kongreleri de demokratik davranışlar açısından olmazsa olmaz çalışmalarıdır.

Delegeler, özgür iradeleri ile mensup oldukları siyasi partilerin genel başkanını ve yöneticilerini seçerek iktidara ulaşmak için yine demokratik koşullar içinde mücadele verirler.

İktidar partilerinde, genellikle “Tek aday” çıkar ve seçilir. Muhalefetteki partilerde ise zaman zaman yarışmalar olur ve doğaldır.

Mecliste gurubu bulunmayan partilerde ise iş daha da farlıdır.

Pazar günü, MHP’nin kongresi yapıldı.

Gayet demokratik bir ortamda başladı diyebilir miyiz?

Görünüş öyleydi. Bahçeli’nin posteri bile asılmamıştı salona. Yine Bahçeli, genel başkan sıfatıyla yaptığı konuşmadan sonra, “Eşitlik olmaz” gerekçesi ile “Aday konuşmasını” yapmamıştı.

Sonuçta, Bahçeli 725 oyla yeniden genel başkan seçilirken, rakibi Koray Aydın 441 oy aldı…

Oylara baktığımızda, Bahçeli için bazı uyarıların yapıldığı bir gerçek. Bahçeli, bu uyarıyı nasıl olur, elbette o kendisinin “siyasi olay okuma” becerisine bağlı. Ancak, Koray aydın’ın “Uyarı” niteliğinde oy aldığı da kesin. Çünkü aldığı oyla Koray aydın, istediği zaman “Olağan üstü kongre” çağrısı yapma yetkisini delegelerden almış oldu.

Buraya kadar her şey “Demokratik koşullar” içinde geçtiğini söylemeye çalışalım.

Ancak…

Genel Başkan seçimi sonrasında “Teşekkür” konuşması yapan Devlet Bahçeli’nin bir cümlesi var ki, siyasi partilerdeki “demokratik olmayan” hastalığımızı ortaya koyması bakımından çok önemli…

Sayın Bahçeli, teşekkür konuşmasında “Fitne sokmaya çalışanlar”dan söz etti…

Bu söz kime?

Demokratik ortamda bir siyasi partinin genel başkanlığına aday olan ve 441 oy alan rakibin davranışı mı?

Yanılmıyorsam dokuzuncu kez genel başkanlığa seçilen Devlet Bahçeli’nin karşına “Aday” olarak çıkmak ve 441 oy almak, siyasi partilerde “Fitnecilik” mi sayılıyor?

Ne yazık ki siyasi partilerimizde “Karşı çıkmak” veya “Aday” olmak fitnecilik olarak sayılıyorsa, demokrasi diye her gün yazıp, bağırıp çağırdığımız ülkemizde gerçek demokrasinin varlığını, yok sayarsak ne zaman geleceğini sorgulamak, oturup düşünmek gerekir.

Kaldı ki…

Sayın Devlet Bahçeli’nin AKP iktidarı karşında gösterdiği muhalefeti beğenmeyen, yetersiz gören en az 441 kişi varmış, onu gördük… Tabi ki o 441 kişinin ardındaki gücü de tahmin etmek, görmek gerekir.

MHP ve Devlet Bahçeli olarak on yıldan bu yana, iktidar partisi olan AKP’nin birçok siyasi manevraları sırasında destek verip, adeta “Koltuk değneği” görevi görmesi, teşkilat tarafında fark edildiğini, Koray aydın’ın aldığı 441 oyla da görmüş olduk.

Evet, MHP kongresi başladı ve bitti…

Demokratik bir kongremiydi?

Görünüşü, gidişi ve sonucu itibariyle öyle görünse bile, Devlet Bahçeli’nin “Teşekkür” konuşmasındaki o cümlesi, demokrasiyi savunan siyasi partilerde, halen demokrasinin olmadığının ifadesidir.

06 KASIM 2012
İBRAHİM PEKBAY

   

Siyasi partiler, demokrasinin vazgeçilmez kurumları. Bu kurumların kongreleri de demokratik davranışlar açısından olmazsa olmaz çalışmalarıdır.

Delegeler, özgür iradeleri ile mensup oldukları siyasi partilerin genel başkanını ve yöneticilerini seçerek iktidara ulaşmak için yine demokratik koşullar içinde mücadele verirler.

İktidar partilerinde, genellikle “Tek aday” çıkar ve seçilir. Muhalefetteki partilerde ise zaman zaman yarışmalar olur ve doğaldır.

Mecliste gurubu bulunmayan partilerde ise iş daha da farlıdır.

Pazar günü, MHP’nin kongresi yapıldı.

Gayet demokratik bir ortamda başladı diyebilir miyiz?

Görünüş öyleydi. Bahçeli’nin posteri bile asılmamıştı salona. Yine Bahçeli, genel başkan sıfatıyla yaptığı konuşmadan sonra, “Eşitlik olmaz” gerekçesi ile “Aday konuşmasını” yapmamıştı.

Sonuçta, Bahçeli 725 oyla yeniden genel başkan seçilirken, rakibi Koray Aydın 441 oy aldı…

Oylara baktığımızda, Bahçeli için bazı uyarıların yapıldığı bir gerçek. Bahçeli, bu uyarıyı nasıl olur, elbette o kendisinin “siyasi olay okuma” becerisine bağlı. Ancak, Koray aydın’ın “Uyarı” niteliğinde oy aldığı da kesin. Çünkü aldığı oyla Koray aydın, istediği zaman “Olağan üstü kongre” çağrısı yapma yetkisini delegelerden almış oldu.

Buraya kadar her şey “Demokratik koşullar” içinde geçtiğini söylemeye çalışalım.

Ancak…

Genel Başkan seçimi sonrasında “Teşekkür” konuşması yapan Devlet Bahçeli’nin bir cümlesi var ki, siyasi partilerdeki “demokratik olmayan” hastalığımızı ortaya koyması bakımından çok önemli…

Sayın Bahçeli, teşekkür konuşmasında “Fitne sokmaya çalışanlar”dan söz etti…

Bu söz kime?

Demokratik ortamda bir siyasi partinin genel başkanlığına aday olan ve 441 oy alan rakibin davranışı mı?

Yanılmıyorsam dokuzuncu kez genel başkanlığa seçilen Devlet Bahçeli’nin karşına “Aday” olarak çıkmak ve 441 oy almak, siyasi partilerde “Fitnecilik” mi sayılıyor?

Ne yazık ki siyasi partilerimizde “Karşı çıkmak” veya “Aday” olmak fitnecilik olarak sayılıyorsa, demokrasi diye her gün yazıp, bağırıp çağırdığımız ülkemizde gerçek demokrasinin varlığını, yok sayarsak ne zaman geleceğini sorgulamak, oturup düşünmek gerekir.

Kaldı ki…

Sayın Devlet Bahçeli’nin AKP iktidarı karşında gösterdiği muhalefeti beğenmeyen, yetersiz gören en az 441 kişi varmış, onu gördük… Tabi ki o 441 kişinin ardındaki gücü de tahmin etmek, görmek gerekir.

MHP ve Devlet Bahçeli olarak on yıldan bu yana, iktidar partisi olan AKP’nin birçok siyasi manevraları sırasında destek verip, adeta “Koltuk değneği” görevi görmesi, teşkilat tarafında fark edildiğini, Koray aydın’ın aldığı 441 oyla da görmüş olduk.

Evet, MHP kongresi başladı ve bitti…

Demokratik bir kongremiydi?

Görünüşü, gidişi ve sonucu itibariyle öyle görünse bile, Devlet Bahçeli’nin “Teşekkür” konuşmasındaki o cümlesi, demokrasiyi savunan siyasi partilerde, halen demokrasinin olmadığının ifadesidir.

06 KASIM 2012
İBRAHİM PEKBAY

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..