Bakan için her şey normal(miş)?

CHP Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Köstebek Bakan” olarak suçladığı eski İçişleri Bakanı ve şimdiki Başbakan Yardımcısı sayın Beşir Atalay, gazetecilere şunları söyledi:

“Bir Belediye Başkanı’na benim oradan telefon edilmesi çok normal bir şey. Makamımdan telefon edilmesi de çok normal. Telefonda ne denilmiş, bunu Genel Başkan’a sorun. Bu telefonlarda ‘kim, kime ne demiş’ açıklasın. 2 sene önce kimin konuştuğu bile belli değil, arkadaşlar hatırlamıyorlar bile…

Böyle şeyleri peş peşe sıralamak ve hüküm sürmek bir acizliktir! Savcılık zaten çağırdı, dinledi. İsmi geçen kişiler zaten dava kapsamında ifade verdiler. Benim şahsımla ilgili bir şey yok.

İki sene önce ne konuşulduğunu Koruma Müdürüm hatırlamıyor. Bir Genel Başkan, bir Bakan’ı asılsız iddialarla suçluyor!

Bir kitap öne sürdü: ‘Son Dernekler Mevzuatı.’ Kamu görevlileri için kaynak bir kitap hazırlanmış. Bunu İçişleri Bakanlığı'ndan uzmanlar hazırlamış. Deniz Feneri Derneği de katkı sağlamış ki, benim dönemimde de değildi. 2006'da olmuş…

Asıl amaç şu: Asıl amaç, yürütülen soruşturmayla AK Partiarasında irtibat kurulmak isteniliyor…

Bu bir dava değil, bir soruşturma. Neden 3 savcı, 3 yıldır bu davayı neden sonuçlandırmıyor diye sormak lazım?  Adalet Bakanımın bana verdiği bilgi; Almanya makamından izin çıktığı an, Almanya'ya gönderilmiş. Soruşturma neden iddianameye dönüştürülmedi, bunun üzerinde dursunlar. Lütfen elinde ne varsa açıklasın, hiç çekinmesin, hemen açıklasın! Kendisine bu çağrıyı yapıyorum. Ayrıca, bu tür şeylerde bizim bir bilgimiz olmaz. Zaten verilen o tarihler falan da yanlış, soruşturmada çıkacaktır” dedi…

Bir gazetecinin, terörist Öcalan’a ev hapsi verilmesi ile ilgili sorusuna da; “Böyle bir şey hiç gündemimizde yok” dedi…

Haberi geniş şekilde kendi ağzından aktardık. Biz, aklımıza takılanları sormaya son açıklamasından başlayalım: Neden çıkıp da, “Böyle bir şey olamaz, o adam 35 bin kişinin katilidir, bu durum teklif dahi yapılamaz, bu hukuka ve vicdana aykırıdır, terör suçlularını ödüllendiremeyiz” filân diyemiyor?

“Köstebek Bakan” suçlaması karşısında ise; sayın Atalay’a göre her şey normal kabul ediliyor. İyi de, bir telefon dinleme tespiti yüzünden Silivri’de aylardır, yıllardır yatanlar için niye normal karşılanmıyor bu durumlar? Onlar başka ülkenin insanları mı?

Bu telefonla ‘Deniz Feneri’ zanlıları tedbir alıp, belgeleri yok ettiler mi? Evet… Bu telefonla, iktidarın onları her şartta koruduğu ortaya çıktı mı? Evet, Kılıçdarolu dosyası öyle diyor.

Bu kalın dosya Kemal Kılıçdaroğlu’nun elinde ve mahkemeye sunulacak. Umarız, ileride dürüstçe yargılama olursa, bütün gerçekleri hepimiz öğreneceğiz! Yine umarız ki, Bakan Atalay haklı çıkar da, Gandi’nin elinden kurtulur… Yoksa, yandı gülüm keten helva!..

12 Ekim 2011/ Sakin KOŞAR.