Bakışlarıyla seksüel imada bulunan dişi tayfasının niyet ifşası!

“Bilim adamlarına göre: 

Tek gecelik ilişki peşinde olan kadınlar erkek partnerlerine "Gözlerini büyüterek" bakıyorlar. 

Sanki çok lezzetli bir yiyeceğe bakar gibi. O bakışa iki örnek. Oskar ödüllü yıldız Charlize Theron'un ve Lindsay Lohan bakışı, tek gecelik ilişkiye onay veren bir bakış olarak nitelendiriliyor. 

Uzun süre ilişki isteyen kadın, çok beğendiği bir sanat eserine bakar gibi ılımlı bakıyor. 

İster maço olsun, ister bebek yüzlü tüm erkek nedenini anlamasalar da; tek geçelik ilişki isteyen kadınları daha çekici buluyorlar. 

Erkekler; büyük göz, küçük çene, çok içten gülüş tercih ediyor. 

Kadınlar; bebek yüzlü erkekleri tercih etmiyorlar, güven veren erkekleri tercih ediyor. 

Kadınlar üstelik; maço görünüşlü, sert erkekleri tercih ediyor.”(Hurriyet.com.tr) 

Konu kadın cinsi tarafından ele alınacaktır. Bilahare fi tarihte erkek tarafından da ele alınacaktır, endişeniz olmasın bakem! 

Hani bu dişi tayfasının hal ve hareketleri üzerine söylenmedik söz, yazılmadık yazı kalsa bile; bilim adamların önderliğinde, yeni teyitlerle dimağımız şenlenmektedir.
Kendilerine minnettarız. 

Bu seferki iç açıcı, içi ballandırıcı konu; “Kadınların bakışlarının erkek üzerindeki etkisi sebebiyle, ortaya çıkan sosyolojik durumun bünyede yarattığı fırtınayı, toplumun geneline nasıl mal(e) edip, taraftar toplayabiliriz.”
İftiharla sunulur. 

Ve çıkan sonuçları yukarıda okuduysanız; bize öğretilenlerin, hanım hanımcık olma gayretlerinin pek bir işe yaramadığını anlamış olmalısınız. (Erkek sonuçları da aynı paralelde. Ve muharrire der ki: Bu insan cinsine rahat batıyor efemm!)

Günümüzün kabul edilen değerleri içinde, olayı değerlendirme aşamasına geçmeden; yurdum kadının bakış profilini çıkarmak lazım. Bizim kadınımız; bakışını uluorta sergileyip, aleni niyeti gösterme gayreti içine girmeyi yakın zamanda öğrendi. Zaten kapalı kalma ve kapalı büyütülme zihniyeti içinde kontrolde tutulduğu için; hep akıllı, uslu, edepli olma, kafayı yerden kaldırmama, karşındakini süzüm süzüm süzmeme öğretisi içinde eğitildi. Yasak, ayıp, günah üçlü saç ayağının etkisini hiç hesaba katmıyoruz. 

Fakat kadın erkek ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde oluşabilmesi ve sürdürülmesi için; her iki cinsinde doğumundan itibaren, birbirini tanımaya ve kabul etmeye yönelik bir eğitim içinde bulunması, ileride yaşanacakların doğal seyri içinde olmasını sağlayacaktı. Sağlayacaktı ama, bizim için öyle değil maalesef. Canım insanımızın, ilişkisel boyuttaki gidişatına bakarsanız, durumun nasıl vahim tablolar çizmeye doğru gittiğini görürsünüz. Ya da görmeyip, “Nerde akşam, orda sabah; hanimiş benim tek gecelik ilişkim” mırıltısıyla sevimlilik pozlarında olursunuz.

Şansız bir toplum yapısı içinde yaşamamızın, ceremesini çekiyoruz. Yıllarca kapalı niyetler içinde yetiştirilmenin bünyeye yapışan korkusu, değişen zaman anlayışına ayak uydurmaya çalışırken ortaya çıkan panayır eğlencesi görüntülerini görmekteyiz. Bunun sonucunda ortaya çıkan tablolar, tercihlerin bize yıllarca öğretildiği şekilde olmadığıyla karşımıza çıkmaktadır. 

Yani bakıştan, ele alırsak yukarıdaki araştırma kapsamı içinde; sanat eserine bakar gibi bakan ılımlı bakışlara sahip, uzun süreli ilişki için sinyal veren kadınların pek tercih edilmediği bilim adamlarının güzide görüşleri içinde yerini almıştır. Erkekler, tek gecelik ilişki imasında bulunan bakışı tercih ediyor! Ne kadar hayal kırıklığı yaratan bir durum. Şaşırdım!

Bunun böyle olduğu ve er tayfasının neyin peşinde olduğunu defaten yazmış olduğum için, çıkan sonuç sürpriz değil.
Devir cilveli, fıkır fıkır kadın devri şekerim; sen hala annenin öğretilerini mi kullanıyorsun?!