Bakkal Emin'in pazar gündemi...

Pazar sabahları evin bir ihtiyacı olmasa da en azından gazete, ekmek almak için çıkıyorum sokağa…

Önce fırına, ardından mahalle bakkalına gidiyorum…

Elimden geldiği kadar büyük alışveriş merkezlerinin semtine uğramamaya çalışıyorum…

<ı>Paramı verdiğim adamın beni tanıması, hatırımı sorması, benim de ona aynı şekilde karşılık vermem lazım…

Kahvaltı masasında sıcak ekmek bekleyenler arada sırada bu duruma isyan ediyor ama olacak o kadar…(!)

***

Mahalle bakkallarının kendi gündemleri olur ve konuşulacak bir konu mutlaka vardır…

<ı>İşin içinde biraz samimiyet varsa olay daha keyifli hale gelir…

Benim tuttuğum takım malum…

“ Ali ne yapacak bu akşam sizinkiler?”

<ı>As Başkan benim ya! O yüzden bizimkiler!

“ Yeneceğiz Emin ağabey!”

“ Gagalar sizi Kartal!”

“ Sanmam, fark bile atabiliriz…”

Gülüyor…

“ Fenerbahçe maçından önce de öyle söylüyordun sen?”

Emin Ağabey koyu Fenerbahçeli…

“ Sen bizi boş ver de, bu hafta elle kolla yaptınız yine bir şeyler!”

“ Bizim ne suçumuz var oğlum… Görseydi hakem… İşi ne? Amma yaptın ha!”

Gazeteleri alıyorum…

“ Ağabey nerde bu Vatan Gazetesinin eki? Geçen hafta da yoktu!”

<ı>

<ı>Aklıma gelmişken yazayım üç haftadır Vatan Gazetesinin eklerinde sorun oluyor…

<ı>

“O kadar önemli ne vardı ekinde? Eklerin hepsi aynı işte… Ayşe Arman Özer Çiller’le röportaj yapmış onu oku… Bu yaştan sonra Mevlana’nın torunu çıktı adam!”

Şaka mı yapıyor, ciddi mi söylüyor anlayamıyorum…

“ Hadi canım!”

“ Vallaha ya!”

Elimden Hürriyet Gazetesini alıyor, Hürriyet Pazarın orta sayfasında Özer Çiller ve Ayşe Arman’ın bir koltukta oturup gülen gözlerle objektife baktığı fotoğrafın altındaki başlığı gösteriyor…

“Hz Mevlana’nın Torunuymuşum!”

“ Murat Bardakçı bulup çıkartmış… Arşivler falan!”

“ Ne bileyim be ağabey doğrudur o zaman!”

“ Ya bu Özer Çiller’deki para bizde olacak… Basacağız parayı Murat Bardakçı’ya “bul hocam bizim de soyumuzu sopumuzu” diyeceğiz!”

“ Benimki belli de ağabey… Senin sülalede …”

“ Aliiii kıracağım bak kafanı, biliyorum ben lafı nereye getireceğini…”

“ Şaka be ağabey bu günlerde Millet nerden gelip nereye gittiğine fazla takılıyor ya… O bakımdan.”

“ Yumurta almayacak mısın? Köy yumurtası getirdik çocuğum…”

“ Tamam.”

“ Ne vardı Vatan Gazetesinin ekinde?”

“ Ahmet Hakan’la röportaj yapmışlar…”

“ O sakallı gözlüklü adamdı değil mi o?”

“ Ayşe Arman’ı biliyorsun ama Ahmet Hakan’dan haberin yok bakıyorum…”

“ <ı>Ayşe’nin bacakları güzel oğlum…”

Gülüyoruz…

“ Sizin Arda öğretmenliğe soyundu bu günlerde?”

“ Neden Ağabey”

“ Gol atıyor, parmakları ile harf marf…”

“ Sevgilisine jest yapmış çocuk ağabey, ne var bunda?”

O tam cevap verecekken cep telefonum çalıyor…

Emin ağabey gülmeye başlıyor…

“ Fırında sıcak ekmek bekliyorum de! Dayak yeme!”