Balkabaklı cevizli kadayıf tatlısı

Nisan yağmurları, kırkikindi diyor eskiler. Kırkikindiler, Kasım 121ler, kocakarı soğukları, kırlangıç fırtınaları derken, günler ayları, mevsimler yılları kovalarken, Güneş gökyüzünde bulutlarla kovalamaca oynar iken!!!

Vuslat şarkıları söyleyen bülbüller, rengârenk bahar çiçekleri, ümitle Dünya’ya göz açan bebekler…

Her gün, yine yeniden yeni bir günde, umuda gülümsüyor, Güneş gülümsüyor, toprak gülümsüyor, yürekler gülümsüyor…

Böyle umut ve sevinç yüklü girizgâhtan sonra, tatlı başlayıp tatlı devam edelim.

Hadi hep birlikte tatlı yapalım bugün.

Radyoda hafif bir müzik. Tınıları gönülleri ferahlatan…

Bal kabağının eşsiz lezzeti ve dayanılmaz cazibesine ortak edeyim sizleri de.

Biraz oyalayıcı, biraz zahmetli amma tadı çok lezzetli.

Marketlerde, hazır fırınlanmış kadayıf satılır, hemen şerbetlenmeye hazır. Biz onu kullanacağız bugün. Bir paket kadayıf almakla başlayalım işe.

Büyükçe bir balkabağının da dörtte birinin kabuklarını soyarak, küp küp dilimleyerek, 2 adet soyulmuş ve dilimlenmiş elma ile birlikte; 3 bardak şeker, 3 adet kabuk tarçın ve 1 tatlı kaşığı karanfil ile derin bir kapta ve de kısık ateşte kaynatmaya başlayalım. Sakın kapak kapatmayı unutmayın. Kabak kendi suyunu salacak usul usul.

Kadayıfları da elimizle kırarak ufalayıp, 3 kaşık tereyağı ile kavurmaya başlayalım. Yağ ile bütünleştiğini anladığımız an ateşi kapatıp, içerisine 2 bardak dövülmüş ceviz ilave edip, karıştıralım. Ve… Sırasını beklemek üzere bir kenara koyalım.

Şimdi sıra muhallebisini pişirmeye geldi. Yarım kilo sütün içine, 1,5 bardak şeker ile 3 çorba kaşığı un, 1 yumurta sarısı ve 1 paket vanilyayı iyice çırparak, azar azar ilave edelim ve orta hararetteki ateşte sürekli karıştırarak koyu kıvamda muhallebi pişirelim. Pişirdiğimiz muhallebi biraz ılınınca içerisine 1 bardak krema ekleyip, mikserle çırpalım.

Muhallebi de hazır… Sırasını beklemekte!

Biz diğer malzemeleri hazırlamakla meşgul iken kabaklar da pişmiş olmalı. Kabakları, kevgir kepçe ile bir kaba alıp, ezerek püre haline getirelim. Şerbetini en son kullanacağız.

Büyükçe bir cam tepsinin içerisine ilk önce cevizli kadayıfı n yarısını yayalım. Üzerine kabak püresinin yarısını, onun üzerine de muhallebinin tamamını. Tekrar kabak püresini ve geri kalan cevizli kadayıfın hepsini eşit miktarda yayalım. Beş katlı bir tatlımız oldu. Kabak şerbetini de üzerine dökelim.

İster iseniz ceviz ve yeşil fıstık ile süsleyebilirsiniz. Arzunuza bağlı.

En az iki saat olmak üzere tatlımızı buzdolabında muhafaza edelim, hem soğusun, hem katılaşsın.

Sevdiklerimize sunmak için, ikrama yakın bir zamanda, buzdolabından çıkartarak, dilimleyerek servis tabaklarına yerleştirelim. Eeee yorulacağınızı söylemiştim. İnanın yerken tüm yorgunluğunuzu unutacaksınız.

Sofralarınız bereketli ve şen, tarif kârınız Ayşen,

Afiyet şeker olsun.

Ayşen Arslangiray Kura

15 Nisan 2012/ Kuşadası