Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ağustos '22

 
Kategori
Futbol
 

Balon

“Gel, gel, ne olursan ol yine gel” diyen Mevlana’nın güzel şehrinin istikrarlı takımı Konya, son birkaç haftada gereksiz yere dört bir yandan şişirilen balonu söndürdü. Rakibinden daha fazla koştu, daha hırslıydı, ha bir de form olarak Fenerbahçe’yi aratmayan hakem Kardeşlerin tuhaf kırmızı kart kararıyla işi bitirmiş oldu. 

Konyaspor’u tebrik ediyoruz, öte yandan Fenerbahçe’ye karşı sergilenen aşırı motive ve hırslı futbolu keşke Vaduz maçlarında da görebilseydik. Öyle ya Fenerbahçe’ye karşı adeta bir final mücadelesi performansı gösterip kazanmak ülke puanı getirmiyor! İki Konyaspor arasında dağlar kadar fark vardı. Bu da bir futbolsever olarak beni ciddi olarak şaşırttı. Demek ki Fenerbahçe maçlarına, Avrupa maçlarından daha motive çıkıyor Anadolu takımları. Türk futbolunun düşüş hikayesinin güzel bir özeti adeta. Elinde Avrupa fırsatı var, onu bırakıyorsun, Fenerbahçe'yi veya diğer büyükleri yenmeye takıyorsun kafayı. 

Fenerbahçe’ye dönelim. 

Fenerbahçe bir havuz problemi gibi. Bir yandan havuzun içi dolduruluyor, diğer yandan diplerde bir yerde açık kalmış bir tahliye musluğu var oradan su kaçırıyor. Havuz bir türlü dolmuyor tabi. Bir yandan Jesus geliyor, 8-9 transfer yapılıyor, havuzun dolması lazım değil mi? Hayır dolmuyor. Stoper ve forvetten su kaçırmaya devam ediyor. Esas tuhaf olan da şu, bunu yönetim görmüyor, göremiyor. 

Şimdi düşünüyorum. 

Ben Başkan olsam, bana Gustavo Henrique, Caulker, Lemos, Rami, Samatta, Meyer, Berisha, Gustavo, Rossi, Arao falan fırsat transferi olarak satılmaya çalışılsa, bir sorgularım. Ekibime elbette güvenirim ama futbolu takip ettiğim için bu isimlerin birer fırsat transferi olmadığını anlar, araştırmamı derinleştiririm. Pazardan bile limon alırken şöyle bir bakıyorsun. Bu kadar hatalı transferi sana fırsat transferi olarak yutturuyorlarsa, kendini de sorgulaman gerek. Kaşıkla verirken, kepçeyle harcıyorsan, nerede vizyon?

İşte bu havuzun dipteki kaçağı bu kalitesizlik. Her sene gelenek olarak devam ediyor. Bu sene de Arao, Bruma, Lincoln ve Gustavo olarak devam ediyor. 

Transferi Jorge Jesus yaptı ise, ben Jesus için söylediğim tüm iyi sözleri geri alıyorum. Bir hoca, takımını ne kadar pozitif, ne kadar iyi oynatıyorsa oynatsın, bu kalitede bir kadro kurmuş hocadan başarı beklemek hayal olur. Öyle ya, en geride elinde Lemos ve Gustavo var, en ileride Serdar ve Rossi. Bunlar bana yeter modunda, transfer istemeden idare etmeye çalışıyorsun. Sokakta futbol oynayan 7-8 yaşında çocuklar bile hoca bunlarla nasıl şampiyon olacaksın diye sorar? Jesus’un bu tavrı, sene sonu şampiyonluğun önemini anlamış bir hocanın tavrı değil. 

Yok transferde hocaya iyi bir bütçe ortaya koyamadığı için yönetim sorumlu ise ve bu isimler bütçe sorunu nedeniyle Jesus’un “tercih etmek zorunda bırakıldığı” isimler ise, bu yönetimin o görevde bir dakika daha durması hata. Aziz Başkan’ın dediği gibi, para bulamıyorum diyorsan bırakacaksın! Eğer bütçen yoksa, neden Jesus gibi bir hoca getirdin? Yok Jesus’u getirdiysen, bu kadar adam satmana rağmen nasıl bütçe sağlayamıyorsun? İlk sene Aykut Hoca’da yapılan hata, bu sezon da İsmail hocada yapıldı sanırım. Bütçen yoksa, az sayıda ama kaliteli bir iki takviye yapıp, İsmail hoca ile devam etmeliydin!

Fenerbahçe’nin bek gibi bekleri yok. Stoper gibi stoperleri yok. Forvet gibi forvetleri yok. Kanat gibi kanatları da yok. Bu yokluk, ancak kendinden çok güçsüz takımlara karşı oynarken sırıtmıyor. Fenerbahçe bu kadro ve oyuncu yapısı ile, ancak bu tür maçlarda önde basar, fizik gücü yetersiz takımlar ile kora kor oynar. Karşına motive olmuş bir Konya çıkar betona çarpmış gibi olursun. Karşına Premier Lig karması gibi bir Beşiktaş çıkar beşlik olursun!

Çok söyledik, çok yazdık, dinleyen de yok, okuyan da. Öyleyse son kez yazalım; bu kadrodan şampiyon çıkmaz. Dört senedir zulüm gören taraftar, muhtemeldir ki bu sene de son kez zulüm görecek ve sonra bu zulüm ancak Kongre’de sonra erdirilecek. 

Daha sezon başı falan demeyin, stoperde Lemos’u, forvette Rossi, Valencia ve Serdar’ı oynatan bir hocadan, bunu görüp de transfer yapamayan bir yönetimden hayır gelmez. Kimse kendini kandırmasın, Trabzonspor, Beşiktaş ve Galatasaray kadro olarak fersah fersah ileride. Haftalar geçtikçe de aradaki farkın daha da açılacağını hep birlikte göreceğiz. 

Maça gelince Fenerbahçe futbolcularının gereksiz özgüveni ve gayretsizliği dikkatimi çekti. Daha ligin başında böyle bir psikoloji çok tehlikeli. Rakip güçlü olabilir, yorgun da olabilirsin, ama gayretsizlik ve umursamazlık kabul edilemez. Gerekirse kadroda ciddi revizyona gidilip, kimsenin özel olmadığı hatırlatılmalı. 

Fenerbahçe rakibine önde basacaksa, rakibi kendi sahasına itecekse, ilk 11'de Crespo, Zajc, Arda, Pedro, Emre mutlaka olacak. Bunları da düzenli oynatacaksın. Yorgunluk falan hikaye. Oynadıkça güçlenecekler. Fenerbahçe'de Rossi, Serdar, Lincoln, Arao, Mert Hakan ve İrfan'ın mutlaka oyuna sonradan girer şekilde hazır tutulmaları lazım. Hatta Rossi'nin çok zorunlu değilse, hiç oynatılmaması, hatta en güzeli satılması lazım.  

Enner’e de bir parantez açmak lazım. Şişirilen en büyük balon da o. Geldiği günden beri ne oyun tarzını ne de yeteneğini beğenmedim. Son kararları hatalı, istikrarsız, kafası attı mı saha içinde her tür hatayı yapacak bir adam. GOAT değil GİT denmesi gereken bir adama güvenip, forvet almaktan vazgeçmeyi bile düşündü bu yönetim. Kiev maçında kaçırdığı penaltı ile Şampiyonlar Liginden etti. Bugün de muhtemel bir 1 puandan. Enner Valencia bu seviyenin forveti değil. Artık Enner’in de uygun şekilde gönderilmesi ve en azından 2-3 milyon Euro para kazanılması lazım. 

Fenerbahçe taraftarı devşirme bekleri, yetersiz stoper ve forvetleri ile Jesus’un bir mucize yaratmasını beklerse, daha çok bekler. Jorge Jesus’da nihayetinde futbol sihirbazı değil. Moral bozmak istemezdim, ama işi şimdiden ciddiye almazlarsa, sezon sonu hüsran olur. 

Transfer dönemi devam ederken Ali Bey ne yapıp edecek para bulacak, bütçe işine çözüm bulacak ve en az 2 stoper, 2 forveti takıma katacak. Bunlardan birer tanesi de yerli olmalı. Bu transferler dahi yapılsa, Fenerbahçe’nin sezon sonu şampiyon olabileceğini düşünmüyorum, çünkü Fenerbahçe tarihinde basiretsizlik kaynaklı böyle kötü enerjinin oluştuğu ikinci bir dönem hatırlamıyorum! 

 
Toplam blog
: 575
: 567
Kayıt tarihi
: 10.05.07
 
 

İlgi alanları ekonomi, para politikası, siyaset, edebiyat, futbol, Türk ve Ortadoğu Tarihi, AB ve..