Balyoz davası ve verilen kararlar

Değerli okurlarım, kamoyunda Balyoz davası adı altında bir dava görüldü ve sonuçlandı. 21 Eylül 2012'de sanıkların son savunmalarının da tamamlanmasının ardından mahkeme karar için toplandı, şu kararları verdi .

- Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına'ya "Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini, cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Fakat eksik teşebbüs indirimi nedeniyle 20 yıl hapis cezasına çevrildi.

- Orgeneral Bilgin Balanlı, Korgeneral Engin Alan, Eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık, emekli Orgeneral Ergin Saygun, emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütçü, emekli Korgeneral Nejat Bek, Koramiral Abdullah Can Erenoğlu, emekli Korgeneral Yurdaer Olcan ve emekli Koramiral Kadir Sağdıç, emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri ve emekli Albay Cemal Temizöz'ün aralarında bulunduğu 78 sanığa 18'er yıl hapis cezası verildi.

- Emekli Albay Dursun Çiçek, hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, emekli Korgeneral Tevfik Özkılıç, emekli Albay Fikri Karadağ ve emekli Tuğgeneral Rıfkı Durusoy'un da aralarında bulunduğu 214 sanığa ise 16 yıl hapis cezası verildi.

- HAVELSAN Genel Müdürü Faruk Yarman'ın da aralarında bulunduğu 28 kişiye, 13 yıl 4 ay hapis cezası verildi.

- Albay Hakan Büyük'e 6 yıl hapis cezası verildi.

- 36 sanığın beraatına karar verildi.

- Tutuklu sanıkların ise tutukluluk hallerinin devamına, duruşma salonundaki 6 tutuksuz sanığın tutuklanmasına, 69 sanık hakkında yakalama emri çıkarılmasına karar verildi.

- Haklarında yakalama kararı olan sanıklar Ali Göznek ve Ahmet Gökhan Rahtuvan ile tedavi olduğu için savunması alınamayan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün dosyası ayrıldı ....                                       

Verilen bu kararlar sonucunda, kamoyunda bu sanıklara yandaş olan medya yazar çizerlerinin ve de yayın organlarının yaptıkları değerlendirmeleri hayretle ve ibretle izlemekteyim.

Güya bu bu mahkemeler "özel yetkili mahkemeler"oldukları için iktidarın emrinde hareket ediyorlarmış, bu nedenle bunlarda yargılamalar varmış ama adalet yokmuş. Bu mahkemelerdeki yargıçların adil yargılama yapmalarına imkan yokmuş.

Mesala, ana muhalefet partisinin genel başkanı bu yargılamayı yapan mahkemeleri her gittiği yerde yerden yere vurarark bunların adil karar vermediklerini ve adil karar vermelerinin de mümkün olmadığını ısrarla beyan etmiş. olması büyük bir talihsizliktir.

Oysa henüz yargılama süreci bitmemiştir. Daha bu kararların yargıtay aşaması ve belki de Anayasa Mahkemesi sürecinin ardından Avrupa İnsan Hakları mahkemeleri süreçleri ortada durmaktadır.

Diyelim ki, bundan sonraki bahsettiğim bu süreçlerden de bu Balyoz davası kararı aynen geçti. Noktasına virgilüne bile dokunulmadı. O zaman merak ediyorum bu karara ön yargılı olarak değerlendirmeler yapanlar utanmayacaklar mı?

Hele muhalefet partilerinin genel başkanları kamoyuna ne söyleyecekler?

Bir ülkeyi yönetmeye talip olan muhalefet liderlerinin bu kadar ulu orta konuşmaları, onların Türkiye gibi 75 milyonluk bir ülkeyi yönetecek kapasitelerinin bulnmadığının en açık kanıtıdır.

Nasıl olsaydı bu Balyoz kararını veren yargıçlar? Generallerin karşısıda secde eden yargıçlardan mı olsalardı? 367 Kararını veren yargıçlardan mı olsalardı? 411 milletvekilinin yaptığı Anayasa değişikliğini yok sayan yargıçlardan mı olsalardı ki kararlarınıı beğenseydik.

Balyoz davası sonucunda verilen kararı adil bulmayanların vicdan duygularının ne kadar köreldiğinin anlaşılması bakamında yaptıkları eleştirileri okumak yeterli sayılır.

Balyoz davası sanıkları ve onların avukatlarının yargılama sürecinde mahkemeye ve yargıçlara karşı gösterdikleri kabul edilemez tutum ve davranışların (davayı sabote etmek için) tüm Türk halkının gözünün önünde cereyan etmiştir.

Askeri vesayetin Türk demokrasisi üzerinde devam etmesinden menfaati olanların kimler olduğunun bilinmesi bakımından bu Balyoz davası kararı tarihi bir karardır.

Bu kararı veren mahkmeyi ve yargıçlarını yürekten kutluyorum. Onlar Türk halkının daima hiçbir kuşku duymadan güven duyabileceği yarıçlardır. Eli öpülesi yargıçlardır.

Ülkemizde böyle yargıçları görmek şahsen beni mutlu etmiştir.