Balyoz davasında darbeye teşebbüsten müebbet...

Balyoz davasında karar açıklandı. Çetin Doğan, Halil İbrahim Fırtına, Özden Örnek’e “Türkiye Cumhuriyeti İcra vekili heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs”ten müebbet cezası verdi.

Mahkeme  “ eksik teşebbüs” nedeniyle cezaları 20 yıla indirdi. Engin Alan, Bilgin Balanlı, Ahmet Feyyaz Öğütçü, Nejat Bek, Şükrü Sarıışık, Ergin Saygun,Süha Tanyeri, Cemal Temizöz, Kadir Sağdıç, Abdullah Can Erenoğlu, Yurdaer Olcan’a 18 yıl hapis;Dursun Çiçek, Ömer Faruk Ağayarman, Ahmet Zeki Üçok’a 16 yıl hapis cezası verdi.

Mahkeme kararına Başbakan Erdoğan, “Gerekçeli kararı görmek lazım, Yargıtay sürecini görmek lazım. Burada temennimiz haklı bir kararın çıkması...”dedi.

Hükümet kanadından ilk açıklamayı Bekir Bozdağ yapmıştı. Bozdağ açıklamasında “Karar kesin değil, Yargıtay aşaması var” dedi.

Gürsel Tekin, “İsminde adalet olan fakat adaletin olmadığı partinin kurduğu Özel Yetkili Mahkemelerden adalet beklemiyorduk.”

Av. Celal Ülgen, “Bu kararı hukuku düzlemde verilmiş karar olarak tanımıyorum. Savunma hakları ihlal edildi. Savunmanın bütün talepleri reddedildi. Avukatların dijital verileri incelenmesi talepleri reddedildi. Avukatlar hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Biz bu kararın verileceğini biliyorduk. Bağımsız yargı yoktur, tam tersine iktidarın arka bahçesi olan yargı vardır.. AKP’nin muktedir olduğu 2010 yılından itibaren bu davalar açıldı.. Bugün Türk yargı tarihinde kara gün olarak anılacaktır. Ayarlanmış Yargıtay da da aynı olacaktır, HSYK bağımsız değil, Hakim ve savcıların atanması iktidarın elinde...”

Can Ataklı, “Beş yıldır darbe ve davaları konuşuyoruz, bu davada gösteriyor ki siyasi hesaplaşma yaşanmıştır... Verilen cezalar kimi teröristlere verilen cezalarla aynıdır, kamu oyu vicdanını rahatsız edebilir, Mahkemede bariz hatalar yapıldığı, 1500’ü aşkın deliller ile ilgili iddia.. Yargıtay bu davayı esastan bozabilir. Karar tartışmalı.”

Hüseyin Gülerce, “Evvela şunu gördüm, sanık yakınlarının verdiği tepkiden böyle bir karar beklemediklerini gördüm, verilen karardan şaşkınlar, en üst sınırdan tutulmuş cezalar.Darbe değil darbeye eksik teşebbüsten 20 yıl ceza verilmesi  ağır bir ceza.Şüphesiz yargı safhası bitmiş değil, Yargıtay aşaması var..Burada asıl olan şey bırakın darbe yapmayı eksik teşebbüs bile olsa kimseni,n darbeye teşebbüs edemeyeceğini düşünüyorum.Yunanistan’da ömür boyu hapis yatanlar var..12 Eylül referandumu dönüm noktası olmuştur, kimse darbeye teşebbüs edemez..Müebbet karşılığı idam cezası karşılığıdır..”

Oral Çalışlar, “Şimdiye kadar mahkemenin izlediği politika bu komutanlara ceza verileceği belliydi, tutuklu askerler mahkemeden adalet beklemediğini ifade etmişlerdi. Benim kanaatim şu, Türkiye’de darbeye teşebbüs etmek yakın zamana kadar meşru görülüyordu, dünya değişti, askerin müdahale edemeyecekleri zemin ortaya çıktı, asker bunu anlayamadı...”

...