- Kategori
- Güncel
Zam yağmuru ve bütçe açığına yama olacak dolaylı vergiler üzerine geyik...

Görsel kaynağı Penguen
Zam yağmuru geliyor. Tapu harçları, 1.6cc’nin altındaki otolara ve benzine yapılan zam bütçe açıklarını kapatmaya yetmiyor. Yapılan zamların yılsonuna kadar bütçeye sadece 3 milyarlık katkısı olacağı hesabını yapan maliye yılsonu itibarı ile açığın 35 milyar liranın üzerinde artmasından endişe ediyor.
2012 bütçesinde 21,1 milyar lira olması öngörülen bütçe açığının beklenenin üzerinde gerçekleşmemesi için yılsonuna kadar bütçeye 14 milyar liralık gelir getirecek zam yapılması gerekiyor.
KDV ve motorlu taşıtlar vergisinde artışa gidilmesi, doğalgaz ve elektriğe yapılacak zamlarda maliyenin gündeminde.
2009 yılında 52 milyar 761 milyon lira, 2010 yılında 39 milyar 600 milyon lira açık veren bütçe 2011 yılında da17.4 milyar lira açık vermişti. 2011 yılındaki bütçe açığının azalmasında vergi borçlarının yeniden yapılandırılmasından kaynaklanan gelirler etkili olmuştu.
Devlet 2012 yılının ilk 8 ayında 182 milyar 177 milyon lira vergi geliri elde etti. Toplanan verginin % 65’ini dolaylı vergiler oluşturdu. Gelir ve kazanç üzerinden toplanan vergi ise toplanan vergilerin % 35’ini oluşturdu.
Dolaylı vergi derken en adaletsiz/haksız vergi diye özetlersek abartmış olmayız.
Katma Değer Vergisi, Damga Vergisi, Harçlar, Gümrük Vergisi, akaryakıttan alınan vergiler, Özel iletişim vergisi, özel tüketim vergisi adı altında vatandaşın gelirine ve servetine bakılmaksızın alınan vergilere dolaylı vergi deniliyor.
Anayasa derki, “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.”
Asgari ücretliden, işsizden, milyoner iş adamından aynı vergiyi almanın anayasaya uygunluğu bir tarafa, iktidar dolaysız vergileri yani gelir ve kazanç üzerinden adaletli vergi toplasa geniş halk kesimlerinin rahat nefes alma olanakları olacak.
Milliyet’ten Güngör Uras’tan kısa bir alıntı yapıp devam edelim, “En zengin yüzde 20’lik nüfus milli gelirin yüzde 46’sını alıyor. 2007’de yüzde 46,9’unu alıyordu, 2011’de yüzde 46,4’ünü aldı.
Görülüyor ki, büyümeye rağmen son 5 yılda gelir dağılımı değişmemiş. Ülke gelirinin yarıya yakını 15 milyon insanın cebine girerken kalan yarıyı 60 milyon paylaşıyor. En alttaki 15 milyon ise gelirin sadece yüzde 5,8’i ile geçiniyor.
Dünyada gelir dağılımı için GİNİ katsayısı diye bir ölçü var. Bu ölçü, gelir dağılımındaki eşitsizliği gösterir. Ölçü 0’a yaklaştığında gelir dağılımı iyileşiyor, 1’e doğru kötüleşiyor demek. GİNİ katsayısı 2007’de 0.410 idi. 2010’da 0.402 ve 2011’de 0.404 oldu. Açık anlatımıyla dünyada geçer ölçü birimine göre 5 yılda gelir dağılımında iyileşme yok.”
Özetle son beş yıldır halkın gelirinde bir artış yok, aksine bütçe açıklarını kapatmak için dolaylı vergileri artırarak en adaletsiz yolu tercih ediyor Adalet ve Kalkınma Partisi.
İktidar harcamalarını kısacağına, kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alacağına, geliri olandan, kazancı olandan mali gücüne göre vergi alacağına kolaya kaçıp adaletsiz vergi politikalarına devam ediyor.
İyi seyirler...