Bamb-aşk-a

Herhalde bugün çok güzel geçecek…

Herhalde yarın daha güzel geçecek…

Dün ilk defa bu sene korkunç bir süratle yağmur yağdı ve ilk defa çatılarda darbeler hissettik. Ben farklı düşünüyorum; bu sene Nisan ayı komple yağmurlu geçecek…

Seçime bir gün kaldı ve inanılmaz berbat geçti seçim hazırlıkları bu sefer. Bana 12 Eylül öncesi Demirel ve Ecevit atışmasını hatırlattı, yani resmi olmasa da savaş içerisinde geçen sevgisiz, saygısız ve arsız bir dönem! Yasal olmayan her şey var içinde! Bel üstü, bel altı sürekli vurmalar. Ve işin kötü yanı bitmeyecek de; yerel seçim daha bir başlangıç; arkasından cumhurbaşkanlık seçimi ve genel seçimler geliyor!

Bu arada sizlerle Facebook’ta paylaştığım bir şeyi paylaşayım:

Bu seferki yerel seçimler genel seçimler için bir çeşit referandum ve dolayısıyla bu sefer aday değil parti seçmemiz gerekiyor. Aynı nedenden ötürü boş oy kullanılmaması gerekiyor. Şayet boş oy kullanılırsa bu durum en çok en yüksek oy alan partiye yarıyor. Türkiye’de boş oy kullanma oranı ne yazık ki %20’leri buluyor ve AKP her seferinde bu oyun %10’unu kendine kapmış durumda! Yani AKP hiçbir zaman %50’yi geçmedi; şimdiye kadar ençok %42 aldı! Bu seçimlerde ben AKP’nin oy oranının toplamda %38 ile sınırlı kalmasını arzu ediyorum ve inanıyorum ki artık Türk halkı uyanmış durumda! Ben zannetmiyorum ki hiçbir Türk vatandaşı, bir padişah tarafından yönetilmek istemiyor ya da istememeli…

Diğer taraftan artık her kesim bu ülkede temsil hakkı bulduğuna göre artık toplumsal uzlaşma sağlanabilmeli. Bundan sonra hiçbir kesimin mağdur edebiyatı yapmaya hakkı yok çünkü her kesim en az bir hükümet tarafından temsil edildi. Hali hazırda en mağdur olan Aleviler, Rumlar ve Ermeniler! Onların dışında her bir fraksiyon toplumda ve partilerde temsil ediliyorlar!

Bunca denenmişlik gösterdi ki Türk toplumu yeterince demokratik bir toplum değildir!

Toplumda inanılmaz büyük bir ahlak düşüşü vardır!

Türk toplumu dindar değil ancak dincidir; yani kısacası şekilcidir!

Türk toplumu, Türkiyeci değildir, ümmetçidir!

Türk toplumu parçalar halinde kendinden olmayanı ötekileştirmektedir, tıpkı Fenerbahçeli, Galatasaraylı ve Beşiktaşlı olmak gibidir milliyetçiliği!

Türk toplumu korkulacak düzeyde lidercidir ve bu liderler ister istemez kendilerini peygamberle eşkoşmaya varacak düzeyde şımarmaktalar!

Türk toplumu kanaatçidir! Bilimsel gerçeklere değil toplum tarafından gerçek kabul edilenlere inanmayı tercih ederler!

Türk toplumu en az Türk siyaseti kadar kirlidir. Kimse Türk toplumunun da masum olduğu zannetmesin!

Artık beyaz sayfa açma zamanıdır!

Artık uzlaşı zamanıdır!

Artık asma, kesme dönemi bitmelidir!

Artık Türk toplumuna sevgi tohumları ekilmelidir!

Aşk zamanı bitmeli, sevgi zamanı gelmelidir!

Türk toplumu, kadın-erkek, sevişmeyi öğrenmelidir!

Artık seks değil sevişme zamanıdır!

Artık lider değil, düşünme zamanıdır yani bir parti zamanıdır!

Artık onlarla ve bizlerle başlayan cümleler yerine, sevgi ve saygıyla ve birlikle başlayan cümleler kurma zamanıdır!

Artık Türkiyeli olma zamanıdır!

Türk olmak ne gurur meselesi olmalı, ne de utanç meselesi olmalıdır artık!

Artık herkes arı ırkı ya da dini yüzünden değil, vatandaşı olması itibariyle Türk olmalıdır!

Benim sülalem Türk’tür ancak ben dahil hepimiz yabancı uyruklu kadın almışızdır! Sebep ise şu kemerli burnu biraz daha düzeltebilmek!!!

Gerçek Türk arıyorsanız, lütfen Finlandiya’ya gidiniz…

Nefes alabileceğimiz yarınları hak ediyoruz hepimiz. Ben mesela bunun için çalışıyorum hayatta. Evliliğimi düzgün ve hür yaşayabilmenin yollarını arıyorum karımla; evde eşit haklar istiyorum, demokrasi istiyorum, dışlanmak istemiyorum ya da herhangi bir sorumluluktan kaçmak! Çünkü basit hayatımın mutluluk tohumları aile denilen o evde mevcut yoksa bir fahişenin koynunda değil! (Adını aşk koysanız bile, aldatmak her zaman kendini aldatmaktır!)

Özgürlük türküsüdür hayat! Bazen geleneksel, bazen moderndir! Rakı iler Türk Sanat Muzikisi, bira ile Hard Rock’tır! Türk olmak gibi yarı Asyalı, yarı Avrupalı, ya da kısaca Anadolulu olmaktır Türkiyemde hayat! Fark Bizans hamamı veyahutta Türk hamamı kadar yakındır! İmam bayıldı Türk müdür yoksa Yunan mıdır? (Zeytinyağını biz Anadolu’ya gelince öğrendik ve peki kimlerden öğrendik?)

Ne kadar aptalca ideoloji ve savaş varsa, bu toplumda hepsini yaşadık! Çok sevdiğim ve benim hayatımı kurtaran Kemal abim, şaka değil 149 tane adam öldürdü dürbünlü tüfeğiyle dava uğruna ve yattığı hapisteki kütüphanede ne kitap varsa, hepsini okuyarak ne kadar da çok kandırıldığını anlayarak Allah’tan af diledi!

Ne biçim şeyler yaşadık ya biz?!!!

12 Eylül sonrasında sokağa çıkmayalım diye, vampir hikayeleri uydurulmuştu Ankara’da! Vampirler çocukları ve bebekleri kaçırıyorlardı! Altımıza bir işemediğimiz kalmıştı 12, 13 yaşında çocuklar olarak!

Kenan Evren geçecek diye bir bütün gün Sıhhıye Köprüsü altında Ankara’da susuz ve aç kalmıştık! Saati belli olmadığından o öğlen güneşinde sersefil kaldırımların üzerine yığılmıştık!

Falan-filan….

Bütün bu saçmalıkların hepsi geride kaldı!

Gün bamb-aşk-adır!

Lütfen bundan sonra sorunlarımızı aklımızla, gönlümüzle ve barışla çözelim! Ve içimizdeki nefret tohumlarından kendimizi kurtaralım!

Lütfen birbirimiz sevelim ve bunu düşünerek oy kullanalım…

Sizleri seviyorum…

Saygılarımla,